SARAY

1921 yılında Ankara'da M. Kemal Paşa’nın ikametine tahsis edilen Çankaya, daha önce  Kasapyan adlı  bir Ermeni tüccara aitti.  Çankaya, 1924’de kadar Paşa’nın ikametgâhı olarak kullanıldı. Bu tarihten sonra M. Kemal Paşa Cumhurbaşkanı olunca burası Cumhurbaşkanlığı köşkü oldu.

2014’de kadar Cumhurbaşkanları Çankaya köşkünde ikamet ettiler. Bu tarihten sonra yeni inşa edilen Beş Tepe Külliyesi Cumhurbaşkanlarına tahsis edildi. 

Beştepe külliyesi inşa edildikten ve Cumhurbaşkanlığı buraya taşındıktan sonra sürekli olarak burası bir kısım çevreler tarafından tahkir edildi.

Tahkir ifadesi olarak “saray” kavramı kullanıldı.

LÜTFEN "SARAY" KAVRAMINA DİKKATİNİZİ ÇEKMEK İSTERİM.

CHP’nin cemazeyil evvelini biliyoruz. Bu partide Cumhuriyet öncesine ait garip  bir allerji var.

Osmanlı ve Selçuklu döneminde hükümdarlarımızın idare merkezi olarak kullandıkları merkezlere (saraylara) karşı  bazı çevrelerin anlaşılmaz ve şifa bulmaz bir husumeti bulunmakta.....

Bundan bazı çevreler bir türlü kurtulamıyorlar.

 Halbuki Osmanlı ve Selçuklu iyisiyle kötüsüyle bizimdir. Selçuklu olmasaydı Osmanlı olmazdı.

Osmanlı olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olamazdı. 

Elbette kablel İslam Türklük de vardır.

Garip ve tuhaf olan şu; CHP başta olmak üzere diğer partiler de  “saray” kavramını bir hakaret söylemi olarak kullanıyorlar.

CHP’yi anladık MHP’ye ne oluyor? 

HDP’ye bir diyeceğimiz olamaz. Bu parti CHP ile “paralel” çalışıyor bu yönüyle….

MHP’li yetkililer de dillerine pelesenk yaptılar “saray” lafını…..

İktidar partisini eleştirmek işitiyorsanız, eleştirin.

Hiç  bir parti eleştirilemez değil.

Niye “saray” kavramını kullanıyorsunuz?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı mı eleştirmek istiyorsunuz;

Buyurun eleştirin.

Niye, ağzınızı açınca “saray” diyerek adeta bir sövgü gibi homurdanıyorsunuz.

Unutmayın,  aşağıladığınız “saray”  Türk milletinin başbuğlarının yüzlerce yıl  ülkeyi idare ettikleri merkezlerdir. 

Farkında mısınız; öfkeniz sizi tuhaf şekillere döndürüyor.

Trajik ve komik oluyorsunuz.

Amerika’dan söz ederken “Beyazsaray” diyerek topuk selamına duruyorsunuz.

Utanmadan takla atarak gerdan kırıyorsunuz.

1925 yılında başınıza giydiğiniz şapkanızı çıkarıyorsunuz.

Yerlere kadar eğilerek temennâ ediyorsunuz.

Ceketlerinizde ne kadar düğme varsa “beyazsaray” karşısında “alayını” çiviliyorsunuz (ilikliyorsunuz)

DSP genel başkanı Ecevit’in Amerikan başkanı karşısında zelil duruşunu hatırlayın….

Amerika’ya ve oradaki “beyazsaray’a” gidiyorsunuz.

Türk tarihinde yaklaşık bin yıl idare merkezi olan saraylara hakaret etmeyi “adam” olmak zannediyorsunuz.

Siyaset yaptığınızı sanıyorsunuz....

Yuh olsun size….

Yuh olsun sizin ervahınıza…

Utanın be.....

Tekrar ediyorum; kimi eleştiriyorsanız eleştirin.

Eleştiri başka bir şeydir. Tarihimize sövmek başka şeydir.

Kadim Türk kültürüne hakaret ediyorsunuz.

Bunu yapmaya hakkınız yoktur. Bunun hesabını millet  size sorar.

Gerçi sizin cibillî vaziyetiniz eleştiri ile hakareti sürekli olarak birbirine karıştırmaktır.

Dün bir siyasi partinin yetkilisi “39 gündün saray entrikası yapıldı” diyor.

“Saray entrikasıymış”. 

Lafa bak lafa…..

Ona “saray entrikası” denilmez. Ona Bizans entrikası denilir.

Entrika sizin iliklerinize işlemiş…..

Türk milletinin yönetildiği yerlerde “entrika” olmaz. 

Mücadele olabilir. Bu mücadele de sizin anladığımız gibi koltuk sevdası değildir.

 Amerika'nın beyaz sarayı karşısında secdeye kapanan Müslüman görünümlü "hizmetliler" yuh olsun sizin alayınıza....

Rusya'da bile Kremlin Sarayından böyle istihza ile söz edilmez..Orada da "devrim" oldu. Çarlık yıkıldı.

Bizimkiler ne kadar "keskinlermiş" ecdadımıza karşı, anlamak mümkün değil....

BEYLER,

TÜRK MİLLETİ KENDİSİYLE AYNI İNANCI PAYLAŞAN ATALARINA VE ONLARIN İKAMET ETTİĞİ MEKANLARA HÜRMETKARDIR. ..

BİZ, KÖKÜ MAZİDE  BİR ÂTİYİZ.