Arif Tekeli
Arif Tekeli CENEVRE GÖRÜŞMELERİ

CENEVRE GÖRÜŞMELERİ

BM’nin 5 daimi üyesi ve Almanya’nın İran ile Cenevre’de gerçekleştirdiği görüşme ve varılan mutabakat piyasalara hareketlilik getirmiş. Özellikle Türkiye’de petrol fiyatlarını düşürecek, İran’la olan ticareti artıracakmış. Bunlar elbette ki olumlu gelişmeler. Bir de Batı’nın İran’ın oyun dışında kalmasından bir şey kazanmadığını düşündüğümüzde bu adımı faydalı görebiliriz. Batı da petrol ve petrol ürünleri kaynağının çeşitlenmesini ister orta ve uzun vadede Ama şunu söylemeliyim ki Ortadoğu’da atılan her adımın ardında petrolü aramak biraz yüzeysel bir bakış açısı bana göre. Petrol elbette bu oyunu kazananın hedeflerinden birisidir ama yegâne amaç hiçbir zaman petrol olmamıştır.

“İran Başarılı” mı Diyeceğiz Şimdi:

 Petrolün bilinmediği dönemlerde dahi bu bölge çok büyük mücadelelere sahne olmuştur. İngiliz stratejist Mackinder’in; “Ortadoğu, Anadolu ve Doğu Avrupa’yı elinde bulunduranın dünya hâkimiyetini de elinde bulunduracağı” görüşünü 20. Yüzyılın başında ortaya koyduğu teori olan ‘Heartland’ bu manada literatürde kabul edilmiş bir teoridir. Yani bu bölge için petrolü başrole koymak yüzeysel kalacaktır. Daha derinlemesine bir inceleme yapmak gerekir. Tarihe ve teorilere çok fazla dalmadan İran ile Batı arasındaki son Cenevre görüşmelerine ve varılan mutabakata gelecek olursak; başarılı bir mutabakat olduğunu söyleyebilir, İran ve Batı için güzellemeler yapabilir, methiyeler de düzebilirim ama nedense içimden böyle bir şey gelmiyor.

Nedense deyip geçmeyelim, bunu biraz açalım. İran son Suriye olaylarında takındığı tavır ve kendini konumlandırdığı yer itibariyle bölgede onarılmaz bir imaj zedelenmesi yaşadı. Bu, uluslararası ilişkilerin birincil aktörleri olan devletler ve onların yöneticileri açısından pek gündeme getirilmeyebilir ve hatta bu noktada ülkeler pazarlıklar da yapılabilir ama özellikle bölge halkı açısından İran yumuşak gücünü kendi politikalarıyla zayıflattı, bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle yeni nesil bölge insanının aklında uzun süre kötü bir İran algısı olacak.

Ruhani Ahmedinejad’a göre daha ılımlı ve daha ideal bir lider, bunu kabul ediyorum ancak İran’ın Suriye politikasında net bir değişiklik görmeden İran dış politikasına övgüler yağdırmak bana vicdani gelmiyor. Bir uluslararası ilişkilerci olarak olaya realist pencereden bakıp “neticede kazanan İran oldu” demem beklenir ama bu bakış açısına bir itiraz gerekiyor.

Cenevre mutabakatını aniden gündeme gelip yine aynı hızla gündemden düşen Suriye’ye karşı bir operasyondan bağımsız düşünemiyorum. “Acaba Batı ile İran arasında bu noktada bir pazarlık mı söz konusu” diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Bu sebeple İranlı diplomatlara övgüler yağdıramıyor ve bu görüşmeleri çekinceyle izliyorum. 2. Cenevre görüşmelerinin de Suriye meselesi üzerine olacağını ve bu görüşmeye katılmayı -Esed’e karşı muhalefeti temsil eden- Özgür Suriye Ordusu’nun reddetmesi gibi gelişmeleri gördükçe de bu çekincelerim güçleniyor. Bu durumu bekleyip göreceğiz. Eğer böyle bir durum varsa İran tarihi bir hata yapıyor demektir.

Doğrusu şudur: Bir öncekine göre daha ılımlı bir lideri başa getiren İran’ın, Suriye konusundaki politikasında Türkiye ile bir orta yol bulup halkın görüşlerine kulak vermesi ve bunun ardından Batı ile bu tür görüşmeler yapmasıdır.

Yeniden Tahir AKYÜREK:

Ak Parti Konya’da hali hazırdaki Başkan Tahir Akyürek’le devam etmeye karar verdi. Öncelikle tebrik ederek ve hayırlı olmasını dileyerek başlayalım bu bölüme. Tahir Başkan’ın hizmetlerini diğer şehirlere gittiğimizde anlıyoruz. Ben ne zaman bir başka şehre gitsem ve olumsuz bir şey görsem “bu Konya’da olsa böyle olmazdı” diyorum refleksif olarak. Gerçekten belediyecilikte çok başarılı bir Başkan olduğunu söyleyebilirim Sn. Tahir Akyürek’in.

Konya basını Sn Akyürek’i bazı konularda eleştiriyor. Bunda haklı da olabilirler, doğrusunu söylemek gerekirse hiç o açıdan bakmadım, haklılar ya da haksızlar diyemem. Sosyal bir başkan olmadığını, basınla iyi ilişkiler kuramadığı gibi eleştiriler getiriliyor Tahir Başkan’a. Bunlar noktasında fikir belirtemeyeceğim. Bu noktada gazetemiz yazarlarından Sn. Hamdi Bağcı Bey’i takip ediyoruz. O’nun da dünkü yazısında belirttiği gibi gelinen noktada yeni bir dönemin bizi beklediğini ve Tahir Başkan’a destek olunması gerektiğini söyleyebilirim.

Ak Parti Konya’da çok güçlü bir parti, seçimi muhtemelen kazanacaktır” dersem müneccimlik yapmış olmam herhalde. Tahir Başkan’ın Allah’tan bir mani gelmemesi durumunda bir yeni dönem için daha seçileceğini düşünürsek kendisinden bu yazı vesilesiyle bir sözünü behemehâl yerine getirmesini isteyeceğim. Tahir Başkan, “Alaaddin Tepesi’ndeki Orduevi’nin karşılıklı anlaşmayla farklı bir bölgeye alınıp o bölgenin de halka açılacağı”nı söylemiştiniz. Bu projenizi lütfen bir an önce gerçekleştirin. Bu görüntü bana hiç hoş bir görüntü gibi gelmiyor. Bir imtiyaz gibi görünen bu görüntüye son vermeli.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arif Tekeli Arşivi