Burhan Altıntop sendromundan çıkmak lazım
Seçimin üzerinden yaklaşık bir ay geçti. Bazı şeyler galiba kabullenildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başka AK Parti cephesinde samimi bir özeleştiri yapanı duymadık. Elbette istifa eden de olmadı. Istakoz yemeler, lüks saatlerle poz vermeler falan da devam ediyor. Devam eden bir şey de Fatih Altaylı aşkı. Kültür ve Turizm Bakanlığı karnaval düzenler Fatih Altaylı konuk olarak davet edilir. AK Partili Metin Külünk röportaj için başka mecra kalmamış gibi Altaylı’nın kanalını seçer... Fatih Altaylı burada sadece bir sembol. AK Parti eğer bir yerden başlayacaksa bu kendisini sevmeyenlere, AK Parti seçmeniyle buldukları her imkânda dalga geçen, hakaret edenlere yaranmaya çalışmayı bırakarak başlamalı. 20 küsur yıldır kendisini destekleyen, arkasında duran seçmeninin sözlerine kulak vermeli.
Burada Fatih Altaylı şudur budur diye yazmamıza gerek var mı? Merak eden geçmişteki yazılarına, şimdi düştüğü Youtube çukurundaki seçim öncesi ve sonrasındaki videolarına bir baksın. Böyle bir ismin bizzat bakanlık tarafından ağırlanmasının bir mantığı yok. Bu arada bu ilk de değil. ? Bakanlık geçtiğimiz yılın son günlerinde Fatih Altaylı, Ertuğrul Özkök vb. 28 Şubat sürecinde bu millete yapmadığını bırakmayanları AKM’de içkili lokanta da ağırlamıştı. Kültür Turizm Bakanlığı’nın kamulaştırılıp, yeniden yerli ve milli bir hâle getirilmesi için daha ne kadar beklenecek?
AK Parti’yi iktidara getiren kitle her dönem maddi manevi hor görülen, toplumun kenarına itilen, sesini duyuramayanlardı. Yıllar içerisinde AK Parti bu kitlenin sesini daha az duymaya çalıştı, duymazlıktan geldiği anda da sonucu gördük. AK Parti’nin Burhan Altıntop sendromundan çıkması gerekiyor. Çünkü bende Nişantaşı çocuğuyum beni de aranıza alın demekle bu işler yürümüyor, yürümeyecekte. Olaya sadece seçim sonuçları üzerinden bakacak olursak bile AK Parti 2019 seçimlerinde kaybettiği büyükşehir veya özellikle batıdaki ilçelerden hiçbirini geri kazanamazken yenilerini kaybetti. Yani cepten yedi.
Burhan Altıntop ya da eziklik psikolojisi yeni değil. Çalıştığımız yer Çankaya’da, evimiz Mamak’ta. Yıllar öncesi bir ağabeyimiz, büyükşehir belediyesinin Çankaya’da diktiği ağaçlar bile Mamak’tan daha kaliteli demişti. O zamanlar Ankara Büyükşehir Başkanı Melih Gökçek’ti. Gerçekten Çankaya AK Partili Büyükşehir Başkanları döneminde, diğer AK Partili ilçelere göre daha fazla, daha kaliteli hizmet almıştı. Çankayalılara yaranma çabası hiçbir zaman başarılı olmadı, olamayacak da. Merak eden son seçimde Özgür Özel’in avukatı olan 32 yaşındaki adayın AK Parti adayına attığı farka baksın…
Bu seçim döneminde aynı durum İzmir’de de yaşandı. AK Parti’nin adayı fazla parlatıldı. İzmir’de bir sürpriz olabilir mi denildi, burası için ciddi bir kaynak, enerji harcandı. Sonuçta AK Parti İzmir’de 2019 seçiminin bile gerisinde kaldı(!) Ben demiştim demeyi sevmem zaten benim dememle olacak iş değil ama koca partide gerçeği gören birileri yok mu merak ediyorum? Bu arada ben İzmir’de bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile aday olsa kazanamayacağını söylemiştim… İzmir, Eskişehir gibi yerlere ayrılan kaynak, enerji Ankara ve İstanbul’un farklı ilçelerinde kullanılsa belki biraz daha iyi sonuçlar alınabilirdi.
AK Parti’nin yeni bir başlangıç yapmaya niyeti varsa, bu kendisini destekleyen kesimin sözlerine kulak vererek olmalı. Bu kitle artık AK Parti’yi desteklediğini bile açık açık söyleyemez hâle geldi. AK Parti mücadele ederek bugünlere gelmişti. Şimdi ise mücadele ettiklerine yaranma çabası gittikçe artıyor. AK Parti karşı mahalleyi dönüştürmeye çalışırken kendisi karşı mahalle olma yolunda bilmem anlatabildim mi? Yeni bir başlangıç için yeni, heyecanlı, gücünü gerçekten bu milletten alan kadrolara ihtiyaç var. Teşkilatlardan başlayıp genel merkeze, oradan da bakanlara kadar bir silkinip kendine gelmeye ihtiyaç var. Bu olabilir mi bilemiyoruz ama olmalı.
Bu söylediklerim öyle çok büyük laflar, önemli tespitler falan değil. Sokağa çıkıp ortalama bir AK Partili seçmene sorsanız size benzer şeyler söyleyecektir. Elbette lafta olacak bir şey değil. İcraata geçmeli. İcraata geçip geçmeyeceği AK Parti için belirleyici olacak. Şu ana kadar öyle bir hava göremedik. Seçim sonuçlarını, partideki yıpranmayı sadece ekonomik sıkıntılara, vatandaşın nankörlüğüne bağlayanlar var. AK Parti Bismillah deyip yeniden yola çıkmalı. Aksi halde yoldan çıktığıyla kalıp tarihteki yerini alır.
