Bekir Dolu
Bekir Dolu BU SEFER KESİN GİDER

BU SEFER KESİN GİDER

Piyanist Fazıl Say, dini değerleri alenen aşağılamaktan dolayı yargılandığı davada, 10 Ay hapisle cezalandırılması üzerine “beni Allah'a inandırmak için cezaevine atacaklar” demiş. Hala ne kadar provokatif bir yaklaşım içinde olduğu ortada.


         Halbuki bu cüreti cehaletinden menkul ademoğlundan milletimizin tek beklentisi şudur ki: her ne halta inanıyorsa inansın velakin hiç kimsenin inancıyla alay etmesin. Kimsenin kimseye din beğendirdiği yok. Git salyangozunu başka mahallede sat. Bu kadar basit.

Durduk yerde Ömer Hayam’a atfedilen "ırmaklarından şaraplar akacak diyorsun, cenneti ala meyhane midir? her mümine iki huri vereceğim diyorsun, cenneti ala kerhane midir?" şeklindeki dizeleri gündeme getirip sonra da sağa sola it-kopuk diye sataşacaksın, olmadı insanlara vatan haini diye saldıracaksın.  

Ceza alınca da "Karar için yurdum adına çok üzgünüm. İfade özgürlüğü açısından hayal kırıklığına uğradım. Ceza almam, şahsımdan çok Türkiye'deki ifade ve inanç özgürlüğü adına kaygı vericidir" diye beyanat vereceksin.

Adalet ve özgürlük sadece sana mi lazım? İnanç özgürlüğü, ifade özgürlüğü ne güzel kelimeler değil mi? Biz bir şey söylersek nefret suçu olsun, sen ağzına geleni salla düşünce özgürlüğü olsun, hadi bilemedin en kötüsü düşünce suçu olsun. Oh ne ala memleket!

Artık halkı gazlamaya çalışmaktan vazgeç, hala güzel beste yaptığına inanan bir kesim varken, işine gücüne bak. Bırak milletin ayarlarıyla oynamayı. Sen Allahsızsın diye hepimizin de gavur olmamızı bekleyemezsin ya.

Kendi öz yurduda, kendi öz vatanına bu kadar Fransız kalmak nasıl bir zihniyetin ürünüdür diye hayıflanmayınız. Bunlarda, halkın değerlerini aşağılayıp, batı kültürünü pompalama geleneği baya eskilere dayanır. Bin yıllık kadim geleneğimizin ruhunu çalıp, talan eden bir gelenektir bu.

Tek parti devr-i iktidarından bu yana her batı müziği icra edeni pek büyük sanatçı diye lanse eden bu ezik zihniyetin cilalayıp piyasaya kakaladığı ne ilk, ne son kişidir Fazıl Say.

Bre destur! haddini aşıp da İslam'a hakaret ediyor bir de falan diyerek üzüp-yormayın tatlı canınızı. Gerek yok muhatap almaya. O kim ki bir çift zırvasıyla İslam’a hakaret edebilsin? Ağzımı yaktı aş olsa, başımı yardı taş olsa.

Her şeye rağmen ben seviyorum yine de böylelerini. Yılmaz Özdil mesela. Çok şey öğretiyorlar bize. Soruyorum size; edebi, vicdanı, adamlığı, efendiliği, saygıyı, adaleti hep bunların yaptıklarının tersini yaparak öğrenmedik mi biz?

Fazıl Say da Yılmaz Özdil’in piyano çalabilen formu, bir üst modeli.

Ağzındaki "Türkiye'yi terk edeceğim" sakızı patlayıp yüzüne yapıştı. Japonya'ya gidecekti. Hevesimiz kursağımızda kaldıydı vallahi. Yine de bir ümit diyordum. Acaba diyordum, Acun diyordum,  survivor adasına götürmez mi ki Fazıl’ı diyordum?

Artık ceza hadisesinden sonra o da bizi cezalandırır. Kesin terk eder bizi.

Fazıl, gurban olduğum, giderken bir zahmet kapıyı arkadan kapatıver canım benim. Zira cereyan yapıyor, üşüyoruz da.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Bekir Dolu Arşivi