Biraz daha hassasiyet!

Mevlana Çarşısı ve Altın Çarşı’da dönüşüm çalışması hızla devam ediyor.

 

Başkan Altay bölgedeki son durumu sosyal medya hesabından paylaştı. Havadan çekilen fotoğraflarda yeni binaların bir kısmının bittiği, bir kısmının inşaatının ise halen devam ettiği görünüyor.

 

Eğer bir aksilik olmazsa, Mevlana Çarşısı ve Altın Çarşı 2021 yılı içerisinde yeni yüzüyle esnafa, Konya’ya ve Türkiye’ye yakışır bir alan olacağa benziyor.

 

Ben açıkçası çok heyecanlıyım. Konya için çok önemli bir değişiminin başlangıcı olacağını düşünüyorum.

 

Mevlana bölgesi ve Şükran Mahallesi’nde yapılan dönüşüm çalışmalarını; Konya’nın hem turizmine hem sosyolojisine hem de kent kimliğine büyük katkı yapacağı için çok önemsiyorum.

 

Başkan Altay’ın paylaşımına istinaden bir şey söylemek istiyorum.

 

Mevlana Çarşısı ve Altın Çarşı’da imar edilen binalar çok güzel olmuş, kent estetiğine dikkat edilmiş. Sahada yer verilecek olan yeşil alanlar ve oturma alanları konusunda da hassas davranılırsa tadından yenmez.

 

 

Konya Emniyet Müdürlüğü son zamanlarda şehirde kurallara uymayan motosikletlilere göz açtırmıyor.

 

Gazetemizin bulunduğu Ankara Caddesi’nde bu denetimlere sık sık rastlıyorum.

 

Plakasız motosikletlere, abart egzoz kullananlara, kasksız yola çıkıp canını önemsemeyenlere göz açtırılmıyor. Açıkçası iyi de yapılıyor.

 

Çünkü kurallara uymayan bu insanlar trafikte hem büyük tehlike oluşturuyor, hem de görüntü ve ses kirliliğine sebep oluyor.

 

Özellikle abart egzoz kullanan araç ve motosikletlere bence hiç de tolerans gösterilmemeli. Gürültü çıkararak hava basanlara acımadan cezayı basmak lazım. Bilmem anlatabildim mi?

 

Bu anlamda, Konya Emniyeti’nin denetimlerini yerinde bulsam da eksik bulduğumu söylemeliyim.

 

Bildiğiniz gibi, ağır vasıta (7 ton ve üzerindeki kamyon, çekici, römork ve yarı römork v.b.) araçların şehir içi trafiğine olumsuz etkilerinin azaltılarak trafik akışkanlığı ile yaya ve taşıt trafik seyir güvenliğinin artırılması amacıyla; UKOME kararı ile anılan ağır vasıta araçların kullanacakları güzergahlar ile bu güzergahları kullanabilecekleri saatlere ilişkin bazı düzenlemeler var.

 

Yani yüksek tonajlı araçlar, belli güzergahlar ve belli saatler dışında kafasına göre şehir merkezine giriş yapamıyor.

 

En azından ben öyle biliyordum…

 

Ama son zamanlarda bazı bölgelerde bu araçların, özellikle ulusal marketlere ürün taşıyan yarı tır vasfındaki araçların, yasak olan saatlerde ana güzergâhlara giriş yaptığına şahit oluyorum.

 

Özellikle mesai saatlerinin bitiş diliminde şahit oluyorum hem de…

 

Zaten yoğun olan trafik, bu keyfilik yüzünden daha da sıkıntıya giriyor. Bu konuda da bir denetim şart.

 

 

Bu konuyu o kadar çok gündeme getirdik ki, artık kabak tadı vermeye başladı.

 

Yazsam olmuyor, sussam gönül razı değil.

 

Havai fişeğin ve diğer patlayıcı maddelerin satış ve kullanımının Konya'da yasak olmasına rağmen, gerek düğünlerde gerekse de diğer kutlama törenlerinde hala kullanılıyor olması garip.

 

Tüm uyarılara rağmen vatandaşın kural tanımamazlığı devam ediyor.

 

Hadi bunu da bırakın, gecenin saat 1’inde patır patır 20 tane havai fişek atılıyor.

 

Sözde eğleniyorlar.

 

O saate uyuyan insanları, beşikte sıçrayarak korkuyla uykudan uyanan bebekleri, hasta yatağında canı burnunda dinlenmeye çalışanları düşünen kimse yok. Onu da geçtim, binaların çatısına tüneyen kuşları da düşünen yok.

 

Hakikaten ne eğlenmeyi biliyoruz ne yas tutmayı.

 

Geçenlerde evimin bulunduğu bölgede gece yarısında, papatya diye tabir edilen tek atımlık çok yüksek sesli bir havai fişek patlatıldı. Öylesine güçlü bir ses çıktı ki, uzandığım yerde boş bulundum irkildim.

 

Çok geçmeden sosyal medyada, ‘Konya’da güçlü bir patlama oldu arkadaşlar o ses nereden geldi’ diye soru soran vatandaşlar gördüm.

 

Millet heyecanlanmış, endişelenmiş Konya’daki patlama sesine.

 

Düşünün, tek bir havai fişeğin gecenin sessizliğinde çıkardığı güçlü ses vatandaşı nasıl kargaşaya sevk etmiş.

 

Bu daha ne kadar devam edecek?

 

Kimseden ses çıkmıyor, denetim falan da yok sanırım…