Salih Köprülü
Salih Köprülü BİR KOLTUK UĞRUNA DEĞER Mİ?

BİR KOLTUK UĞRUNA DEĞER Mİ?

Ortadoğu yanıyor.

Birçok Müslüman ülke, uçuruma doğru sürükleniyor.

Ülkemiz, geleceğini ilgilendiren sorunlarla boğuşuyor.

Devlet ve millet menfaati uğruna birçok kişi bedel ödüyor ve badire atlatıyor.

Fakat bir bakıyorsun; bir kuruma bir kişi müdür olarak atanmış; ahkam kesiyor.

“Arkamda şu kişi var veya şu grup, şu cemaat var.” nidalarıyla koltuğa çöküyor.

Kurumun, devlet kurumu olduğundan habersiz, koltuğun ailesinden miras kaldı zannediyor.

Hâlbuki o koltuğun faziletinin, devletine ve milletine faydalı işler yapmak uğruna oluştuğunu anlasa koltuğa yapışmayacak, tam aksine koltuk o kişiyi yüceltecek.

Hesaplar koltuk uğruna oluşturulunca idealler de küçülüyor çalışmalar da…

Personelin morali düşüyor ve bu durum da vatandaşa yansıyor.

O kadar derdimiz, sıkıntımız varken, o kurumda bir koltuk, büyük!! bir sorun oluyor.

Mesele koltuk olduğunda, adam harcama, adam kullanma söylem ve davranışları yaygınlaşırken, herkes elinde hançer ile geziyor.

Kimi müsait bir sırt arıyor kimi de fırsatını bulduğunda kalbe saplıyor.

Ayak oyunları beyinleri meşgul ederken, devlet ve millet menfaati bir anda unutuluyor.

İnsanları muhakeme ederken, onların birer maksat ve gayeleri olduğunu düşünmek, bu maksat ve gayelerin zamanın umumi menfaati ile ne derece bağdaşıp uygun düştüğünü bulmak lazımdır.

İnsan, neye alıştığına dikkat etmeli.

Hile ve tuzaklar ile birlikte çıkılan yolun sonu bellidir.

Ya bataklığa çıkar ya da duvara toslar.

Devlet kurumlarımız önemlidir.

Bir koltuk uğruna entrikalar üretmek, bizim örf ve adetimizde yoktur.

Ne yazık ki insanoğlu, kendince belirlediği fani ve küçük hesaplar peşinde ömrünü ziyan etmekte.

Nefsani arzulara uymak, mahcubiyet, haysiyet perdesinde yırtıklık ve şer kapısında açıklık getirir.

Kurumlarımızı yüceltecek, vatandaşın derdi ile dertlenecek, şehir ve ülke sorunlarına çözüm üretecek kişiler kurumlara değer katar.

Bu uğurda milli terbiye şarttır.

Ünlü Yazar Cemil Meriç’in de dediği gibi: “Kahramanlık hatada ısrar etmemektedir.”

“Edebiyat ikinci defa okunacak, Gazetecilik ise bir defa da anlaşılacak şeyi yazma sanatıdır.”

Bilmem anlatabildim mi?

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Salih Köprülü Arşivi