Bir işin olması için Allah’a kurban adamak...
Soru: Kurban bayramı yaklaşıyor. Fakat benim durumum şu an için müsait değil. Gelirim borcumu karşılamıyor. Bu halde Kurban kesmem gerekir mi?
Cevap: Kurban kesmesinin vacip olup olmadığını biz kurban bayramı günlerinde ancak tespit edebiliriz. Şu anda imkânı olmayabilir ama Kurban bayramı günlerinde imkâna kavuşursa kesmesi gerekir. Şu andaki imkânsızlığı bayram sonuna kadar devam ederse kesmesi gerekmez.
Soru: Geçen sene bayram büyük baş kurban için girdik. Et paylaşımı yapılırken karşı tarafın gönül rızasının tam olmadığını hissettik. Bundan dolayı bize bir vebal var mıdır? Bu sene yine birlikte kesmeyi düşünüyoruz. Geçen seneki yanlış anlaşılmayı bu sene düzeltebilir miyiz?
Cevap: Bu sene eğer yine aynı kişi ile ortakça kurban kesiyorlarsa diyelim ki yedi ortak etleri yedi yığın haline getirsinler. Bunu eşitlemek zor değil. Tartı ile eşitleyebilirler. Neticede yedi yığın haline getirip her yığına birer numara koyarak kur’a çekilir. Kur&ada hangi yığın kime çıkarsa o kişi o yığını alır. Bu işlemden sonra da ayrıca helallaşsınlar. Çünkü çok titiz davransalar bile hak geçme ihtimali vardır. Helalleştikten sonra “Geçen sene de böyle yapmıştık. Hak geçebilir. Geçen sene konusunda da helalleşelim“ derler ve geçen sene adına da helallaşırlar. Böylece problem kalmamış olur. Helalleşmeksizin problem çıkaran insan ortak girmesin ve ortak alınmasın. Geçimsiz insan tek başına kurbanını kessin.
Soru: At, kurban olur mu? Olabiliyorsa kaç kişi tarafından kurban edilebilir?
Cevap: At kurban olmaz. At 10 kişi namına kurban olabilir şeklinde rivayet varsa da ümmet tarafından güvenilip amel edilmiş bir rivayet değildir. Yabani sığırlar, deve kuşu, geyik, ceylan… da kurban olmaz. Bir hayvanın etinin helal olması başka, o hayvanın kurban olabilmesi başka şeydir. Her eti yenen hayvan kurban olabilir diye bir kaide yoktur.
Soru: Bir işin olması için Allah’a kurban adamak, Allah ile haşa pazarlık olmuyor mu?
Cevap: Adak pazarlık olmaz. Adağın pazarlık olarak değerlendirilmesi son derece yanlış ve yanlı bir değerlendirmedir. Aynı şekilde Peygamberimiz a.s.’ın miracda 50 vakit yerine 5 vakit namaza indirilmesi için Allah Teala’ya istirhamda bulunmasını, dua etmesini, yalvarmasını da pazarlık olarak değerlendirenler var. Bu değerlendirmeler olayın inceliğini kavramamak sonucu oluşmaktadır. Halbuki hiç ilgisi yoktur. Bu, pazarlık değildir, bu ricadır, istirhamdır, Hak Teala’nın merhametini celb etmek için tazarrudur. Nezirlerinizi/adaklarınızı yerine getirin diye Kur’an’da ayet var (Hac: 29).
Soru: Kadınlar kurban kesebilir mi?
Cevap: Kadınlar kurbanı bizzat kesebilir. Kurban kesme nihayet hayvan kesmedir. Kadın, hayvan kesebildiğine ve kestiği hayvanın eti yenebildiğine göre kurban da kesebilir. Ancak şöyle bir tavsiye var: Kurban kesilirken ehl-i kitaptan olan gayri müslimi vekil edinmemek gerekir. Yani her ne kadar caizdir deniliyorsa da sadece kurban için mekruh olacağı beyan edilmiştir. Ehl-i kitab olan gayri Müslim kurban dışında bir hayvanı kestiği zaman o hayvanın eti yenir.
Soru: Kalbimden, ‘Annem hastalıktan kurtulursa Allah rızası için bir koyun keseceğim’ dedim. Böyle söylemek adak olur mu?
Cevap: ‘Annem hastalıktan kurtulursa ben kurban keseceğim demek’, adak olur. Annesi hastalıktan kurtulduğunda o kurbanı kesmesi vaciptir. Kurbanı keser ve etini, kelle paçasını, iç organlarını, derisini, her neyi varsa olduğu gibi fakirlere dağıtır. Bunlardan bir kısmını evde tüketmişse veya usul, füru ve eşine yedirmişse veyahut zengin olan birine ikram etmişse kıymetini fakirlere verir. Kurbanı kesmeyip parasını tümden fakire vermek, adağı yerine getirmez. Kurbanın, adayan veya ilgili fakir tarafından mutlaka kesilmesi gerekir.