Hakan Bahçeci
Hakan Bahçeci BİLİM MERKEZİ

BİLİM MERKEZİ

 

Bilim dediğimiz o muazzam yapı “bilgi” dediğimiz gücün kuvvetiyle oluşmuştur. Bilmek, en büyük kuvvetlerden biridir. İnsan bilmek ister; kendini ilgilendiren yakın daireden başlayarak ve tüm evrene kadar, gördüğü ya da görmediği her şey hakkında bilgi sahibi olmak, bilgisini kullanmak ister. Merak ettiği, bilerek korunmak istediği, bildiğini pazarlamak istediği zamanlar bilgiye muhtaç olmuştur insanoğlu.

 

PAŞA DAİRESİ

-Paşam, Gangam diye biri gelmiş ülkeye, yıkmış geçmiş dansıyla.

-Bırak gangamı mangamı, bana kaşık havasından başkası yaramaz gözüm.

Bilmeye olan istek ve ihtiyaç, ilk insan ve ilk peygamber Adem’den başlayarak tüm insanlığın yitik bir kaybı olmuştur. Belki bu yüzden Müslümanlar için “ilim, yitik bir maldır” çünkü bilmenin ve bilginin tamamına vakıf olmak mümkün değildir. Öyle bile olsa, ilme gereğince Müslümanlar kadar önem veren bir başka inanç yoktur. Müslüman, Rabbine daha çok yaklaşmak, Rabbini layığı ile bilip hamt etmek için ilimle uğraşır.

Bizim ilme ve bilgiye bakış açımız ne bir kapitalist gibidir ne bir materyalist gibi. Bu yüzden bilme ait uğraş ve çabamız bu temel farkla belirginleşir, yön bulur. Bu hassasiyetle yaklaşıldığına inandığım ve umduğum Konya Bilim Merkezi bitişe yaklaşıyor.

 

OLTANIN UCU

"Eskiden Kenan Evren'in adı her yerde vardı. Şimdi hiçbir yerde yok. Ama şimdi baktığım zaman Recep'in adı her yerde. O da bir gün olmayacak hiç bir yerde." Tarık Akan bir açılışta söylemiş, adının bir yere konmasını istiyor herhalde.

 Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılacak TÜBİTAK destekli Türkiye’nin ilk Bilim Merkezi’nin yapımı ve inşaatı başlayalı oldu epey, bir hayli de yol almış görünüyor. TÜBİTAK tarafından desteklenen Türkiye’nin İlk Bilim Merkezinin 62 milyon TL’ye mal olacağı belirtiliyor. Konya Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık yüz bin metrekarelik bir arazi üzerinde yirmi altı bin metrekarelik kapalı alanı bulanacak Bilim Merkezi’nin yapımı Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülüyor, sergilerin ve eğitim programlarının ise TÜBİTAK tarafından gerçekleştirileceği biliniyor.

 

BİRKAÇ DİZE ŞİİR

Ne zaman ayrılık saati gelse

Bir fırtına çıkmışçasına, büyük

İçimdeki güllerin boynu bükük

Bir zaman kalakalırım öylece

Neden sonra gittiğini anlarım

İçimde güller ağlar, ben ağlarım...      

Ümit Yaşar

Rakamlara bakıldığında, “ilk” olması düşünüldüğünde ve konunun bilimle alakalı olduğuna bakılınca şaşalı, çarpıcı olduğu muhakkak. Günümüz dünyası, bilgiye silah gibi davranıyor çoğunlukla. Bilip araştırmak isteyen olursa, kendi sahip olduğu bilgiye hazine, devlet sırrı gibi davranıyor. Dünya sistemi gerekli gereksiz tüm bilgileri tek bir elde toplamaya ve gerektiğinde bunu lehte veya aleyhte kullanmak için saklıyor ve organize ediyor. Yakın bir zamana kadar bilim adamları bizzat halkın içinde, halkla bir olarak yaşar, icatlarını, keşiflerini, deneylerini atölyesinde yapardı. Günümüz dünyasında bilim adamları yüksek güvenlikli merkezlerde saklanıyor.

 

 

SÖZÜN NAMUSU

Yol ne kadar zor ve uzun olursa olsun, dostun yanında olsun.

Son yüzyıl, bilginin ve bilimin teknolojiyle gönül bağının kan bağına döndüğünü gösterdi. Artık teknoloji denince bilim akla geliyor. Oysa ki ne bilim teknolojidir ne teknoloji bilim. Hele ki sağlık ve silah denince gelişen teknolojinin nerelerde olduğunu bizler bilemiyoruz artık. Şu an kullandığımız, gündelik hayattaki teknolojinin ise onlarca yıl geride olduğunu, zamanı geldikçe diğerlerinin pazarlanacağını duyuyoruz. Hal böyle olunca “bilim merkezi” inşa ediyorsak çok daha dikkatli ve hassas davranmak zorundayız. Yani eğer, bu merkez bilimin kendisi yerine ürünü olan teknolojinin reklamının yapıldığı, pazarlandığı bir merkez olacaksa adı bari değişmelidir.

 

KALEMİN SADAKASI

Rasûlullah (sav) buyurdular:

“İnsan, kulluk vazifelerini îfâda kusur gösterir, yani her ibadetini kâfî miktarda yapmayıp azaltırsa Cenâb-ı Allah onu gam ve kedere mübtelâ kılar.” (Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl, no: 6788)

 Kendi başına bilgi sadece statik vaziyettedir. Kullanılması daha büyük emek ve dikkat ister. Bu yönden bakılınca, misal ARGE (araştırma-geliştirme) çalışmaları çok mühimdir. Acaba, merkezde misal Konya Sanayisi için bilimsel araştırmalar yapılıp, sonuçları paylaşılacak mıdır? Demek o ki merkez sadece öğrencilerin ziyaret edeceği müze tarzında bir mekan mı olacak yoksa gerçek anlamda bilim ve bilgi üreten bir merkez mi olacak?

 

PAŞAMIN TÜRKÜLERİ

Çıkmadım yüksek merdiven başı

Gayet karaydı gözünen kaşı

Sel oldu akıyor gözümün yaşı

 

Ağla annem ağla göremen gayrı

Kaybettin yavrunu bulaman gayrı

 

Gelin dostlar gelin çetnevir düzün

Üç güne varmadan gözümü süzün

Gerdeğe girmeden bakire kızım

 

Ağla annem ağla göremen gayrı

Kaybettin yavrunu bulaman gayrı

                                               Konya Yöresi

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hakan Bahçeci Arşivi