Belediyelerimiz vallahi insaflı davranıyorlar…
Kurban Bayramı’nı geride bıraktık. Bu bayram, geçtiğimiz bayramlara nazaran daha durgun geçti.
Tatil süresinin kısa olması sebebiyle trafik kazalarında da gözle görülür bir azalma oldu. Tatil süresinin uzun tutulmaması kararı bu açıdan doğrusu isabetli oldu.
Benim gözlemlediğim kadarıyla tatile gitmeyenler bu bayramda akraba ziyaretlerini nihayet gerçekleştirdi. Bayramlaşmak için gittiğim akrabalarımda hep kalabalıklarla karşılaştım. Akrabalarımın akrabalarıyla da tanışma fırsatı buldum.
Tatil meselesine gelmişken söylemeden de edemeyeceğim. Otellerin zaten Türk müşteriye ihtiyacı yok açıkçası. Antalya Havalimanı rekorlar kırmaya devam ediyor. Yabancı turist yoğunluğu nedeniyle otel yönetimleri yerli turistlere burun kıvırıyor.
Bakanlığın bu konuda ne tür kararları var tam bilmiyorum ama kendi denizimizden, kendi güneşimizden, kendi sahilimizden biz faydalanmıyorsak ne anlamı var. Bunun da sorgulanması gerekiyor…
Geçmişte Rusya ile yaşadığımız uçak krizinden sonra Antalya’da geceliği 39 TL’ye beş yıldızlı bir otelde konaklamıştım. O dönem Antalya bölgesindeki oteller adeta sinek avlıyordu. Türk müşteriye muhtaç kalmışlardı. Anlaşılan akıllanmamışlar. Allah göstermesin Rusya ile bir kriz yaşasak bu defa nasıl ayakta kalacak bu oteller bakalım…
Öte yandan İslami otellere ise o kadar çok kızıyorum ki…
İslami otellerde alkol yok, gece kulübü yok, disco yok, bar yok. Yani otellerin asıl masraf kalemlerini oluşturan aktivitelerin hiçbiri yok.
Ama fiyatlarına bir bakıyorsun ki vicdan yok, merhamet yok…
İslami hassasiyeti olanlar tatil yapmasınlar canım, tatil onların neyine…
Bu bayram Konya’da şahit olduğum birkaç konuyu da yazmak istiyorum.
Ülkemizde kurban bayramları geçmiş yıllarda büyük bir pislik içerisinde geçerdi. En azından benim çocukluğumda öyleydi.
Önüne gelen herkes kurbanını apartman bahçesinde, parklarda, yol kenarlarında keser ve atıkları oralarda bırakırdı. Çöp kenarlarında sakatatlar, kelleler, paçalar falan…
Belediyeler işi ele aldıkça, çevre bilinci geliştikçe bu çirkin manzaralar biraz azaldı ama tümüyle yok olmadı.
Maalesef Konya’da bu bayramda bu tarz çirkin görüntülerle epey karşılaştım.
Bayramın 1. günü Konya-Ankara Yolu üzerinde bulunan Birlik Parkı’na gidip biraz soluklanalım dedik.
O da ne! Adam çimlerin üzerinde devirmiş kesiyor koyunu, ne çukur var ne önlem. Her taraf kan… Bir diğeri oradaki bankları birleştirmiş, bankların üzerinde inek budu parçalıyor, baltayla kaburga kırıyor.
Yine MAR-SAN yanında, Adana Yolu üzerinde bulunan parkta da aynı manzara. Sakatatları parkın çöpünün kenarına koymuşlar dağ gibi, parkın kaldırımları kan revan içinde…
Yazıklar olsun ya, bir ibadeti nasıl kul hakkına çeviriyorsunuz anlamıyorum. Toplumun hakkına girmek değil midir bu yaptığınız? Yuh olsun size…
Belediyeler harıl harıl çalışıyorlar. Ne yapsın belediyeler böyle bir topluma… Bizim insanımızın daha çook yol alması gerekiyor…
Vatandaş üzülecek, tepki çekmeyelim falan gibi konulara girmek istemiyorum ama acımayın böyle vatandaşa.
Yazacaksın minimum 500’er TL cezayı, bak bakalım bir daha yapıyorlar mı…
Belediyelerimiz vallahi insaflı davranıyorlar…