Azerbaycan Çay Kültürü
Kimin Ağrıyır Canı,
Bol Çay İçsin Mercanı.
Bin Bir Derdin Dermanı,
Çay, Çay, Çay.
Bu sözler Azerbaycan’da çaya yazılan bir şarkının sözlerinden. Tahmin edebileceğiniz gibi, Azerbaycan da en çok çay tüketen ülkelerdendir. Hatta, bununla ilgili Azerbaycan’da meşhur bir deyim de var: “Çayın biri gaydadır (kuraldır), ikisi cana faydadır, üçü nestir (uğursuzdur), dördü bestir (yeterlidir), çıktın beşe, vur on beşe, çay nedir, say nedir?” Kısacası çayda sayı sayılmaz deniliyor. Çaya şarkılar, türküler, şiirler yazan, deyimler ortaya çıkarann bir halkın, elbette kendine has bir çay kültürü olur.
Türkiye’deki gibi, Azerbaycan’da da 4 mevsim, 7/24 çay içilir. İlk önce onu belirteyim ki, Azerbaycan’da kahve kültürü bulunmaz. Bunun yerine çay kültürü çok geniş ve zengindir. Hatta, o kadar ki, ister misafirlik olsun, isterse de normal aile yemeği olsun, masaya çay ile oturulur, yemekten sonra da çay içilip kalkılır.
Azerbaycanlılar, çayın şekerini dışarıdan almayı sever. Yani, Türkiye’deki birçok bölgeden farklı olarak, Azerbaycan da çaya şeker katılmaz. Bunu sadece kahvaltıda ve kız isteme merasimlerinde yaparız. Kız istendiği zaman çay tatlı gelirse, o işin tatlı sonlanacağına ve kızı verdiklerine işarettir. Buna da Azerbaycan Türkçesinde “tatlı çay” anlamında “şirin çay” denilir. Bunun dışında çaya asla şeker katmayız. Ancak, yukarda da söylediğim gibi, çay soframız çok zengindir. Azerbaycan’da birisine misafir olursanız, ya da geleneksel bir çay evine giderseniz, muhtemelen sofra, Azerbaycan kültürüne uygun olarak, çeşitli milli tatlılar, türlü-türlü reçeller ve çerezlerle donatılır. Özellikle reçel konusunda çok hassasız. Azerbaycan’da aklınıza gelebilecek her türlü meyveden, hatta, bazı sebzelerden bile reçel hazırlarız. Her evde misafire ikram etmek için beyaz kiraz, çilek, ceviz, gül, dut ve karpuz gibi reçelleri mutlaka bulundururuz. Tabi bunların yanında bir de limon gelir. Azerbaycanlılar çayı limonlu içmeyi severler. Azerbaycan’daki çaylarda farklı aromalar olmakla birlikte, bazen kendimiz de çayda kekik, tarçın, kuşburnu, nane, karafil gibi doğal aromalar kullanmayı severiz.
Çayı 3-5 dakika demlendirir, Türkiye’deki bazı bölgelerde olduğu gibi, demliği kaynatmayı sevmeyiz. Çayı genelde açık içmeyi severiz. Ancak bunun yanında koyu içenler de vardır. Eğer sade cay içersek, şeker olarak kıtlama şeker kullanırız. Bardak konusunda, büyük bardak kullandığımız gibi, çayı daha çok, aynı Türkiye’de olduğu gibi, incebel bardaktan içmeyi daha fazla severiz. Bu bardak, şekil itibariyle armuda benzediği için Azerbaycanlılar buna “armuda benzeyen bardak” anlamında “armudu stekan” diyorlar. Hatta bu Ruslara bile aynı şekilde geçmiştir. Rusçada da bu bardağın ismi “armudu stekan” anlamındadır.
Azerbaycan’da çay, daha eskiden kullanılsa da ilk bitkisi 1912 yılında Lenkeran şehrinde ekildi. İlk çay fabrikasıysa 1937 yılında kuruldu. Günümüzde ülke, çay ihtiyacını kendisi karşıladığı gibi, yurt dışına da ihraç ediliyor.
“Bir kere görmek, bin kere duymaktan evladır” demişler, eğer, bir gün Azerbaycan’a yolunuz düşerse, çay sofrasına misafir olmadan geri dönmeyin.