Az laf, hiç iş, çok konser!
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, belediyelere kayyum atanması ve gündemde yer alan konularla ilgili basın toplantısı gerçekleştirdi.
Benim de katıldığım basın toplantısında Başkan Altay özetle şunları söyledi:
Son günlerde Türkiye’de bazı belediye başkanları belediyeciliğin haricinde her şeyi konuşur hale geldi. Belediye başkanlığı kariyer planlaması yapılacak bir makam değil. Belediye başkanlığı kişisel PR yapılacak bir makam değil. Belediye başkanlığı hizmet üretilecek bir makam. Belediye başkanlığı şehirde yaşayan her insanın, hatta doğanın, canlı olan her şeyin sorumluluğunu üstlendiğiniz bir makam. Biz şu anda başka bir gündeme doğru gidiyoruz. Bundan şehirlerimiz kaybeder. Onun için belediye başkanlarımıza, asıl gündemlerine dönmelerini öneriyorum. Belediye başkanlarımızı belediyecilik masasına davet ediyorum. Gelin, şehircilik konuşalım, gelin iklim değişikliğinin etkilerinin şehirlerimizdeki olumsuz yansımalarının ne olacağını konuşalım. Gelin, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında dünyayla birlikte şehirlerimiz nerede onu konuşalım. Gelin, hep birlikte depreme hazırlık, kentsel dönüşüm konusunda ne yapıyoruz onu konuşalım. Bizim işimiz polemik üretmek değil. Tabii ki siyaset yapacağız, tabii ki konuşacağız ama ana gündemimiz siyaset olamaz. Çünkü biz şehir yöneticisiyiz. Belediye başkanının gündemi şehir olmazsa, belediyenin gündemi de şehir olmaz” dedi. Son günlerde ülke gündemini meşgul eden belediyelere kayyum atamalarıyla ilgili de konuşan Başkan Altay, demokrasiden yana olduklarını, sandıktan çıkan iradeye saygılı olduklarını dile getirerek, “Ama seçilmiş insanların da sınırsız bir özgürlüğünün olmadığını herkes bilmeli. 'Ben seçildim bundan sonra her şeyi yapmakta özgürüm, terörle iltisaklı olabilirim, teröre kaynak aktarabilirim, terörün finansmanını sağlayabilirim' derseniz buna dünyanın hiçbir yerinde kimse izin vermez. 85 milyonun vergilerinden toplanan paylarla oluşturduğumuz belediye bütçesini iş ve hizmet üretme konusunda kullanmak zorundayız.
Doğru söze ne denir ki?
Başkan Altay’ın kastettiği CHP'li belediyeler israfta adeta birbirleri ile yarışıyor.
Deprem hazırlığında “Kentsel dönüşüm için paramız yok” diyen, sorumlu oldukları şehirlerde toplu ulaşımın kangrene döndüğü gündeme gelince “Bizi engelliyorlar” diyen, aslında yatırım yapmak için çok çalıştıklarını ama “Hükümet bize para göndermiyor” diyen CHP’li başkanlar parayı konserler için buluyor işte…
Mor ve Ötesi Konseri- 71 milyon 520 bin TL
Ebru Gündeş Konseri- 69 milyon TL
Tan Taşçı Konseri- 10 milyon 300 bin TL
Mansur Yavaş; Ebru Gündeş, Mor ve Ötesi ile Tan Taşçı konserlerine 150 milyon lira harcar da Ekrem İmamoğlu ondan aşağı kalır mı?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de 2021-2024 yılları arasında kültürel organizasyon adı altında (konser, etkinlik) 5 Milyar 60 milyon 625 bin TL harcadı.
Hani her şey güzel olacaktı?
Evet her şey güzel oldu ama her şey sadece şarkıcılara güzel oldu.
İstanbul nimet, nimet. Hele bir de resmi bayramlarımız üzerinden konser vurgunları yapanlar için gerçekten büyük nimet. Hakikaten de nimetmiş!
Eee resmi bayramlarımızın en görkemli kutlandığı güzel İzmir’i unutur muyum hiç. İzmir’in neyi eksik?
Ama haksızlık da etmeyelim! Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve Tarkan’ın hakkını boşuna yemişiz. Tunç Soyer döneminde, İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 100. yıl dönümünde Gündoğdu Meydanı'nda Tarkan konseri düzenlenmişti. Basına yansıyan bilgilere göre o konser 24 milyon liraya mal olmuştu. Koskoca megastar, hem Ebru Gündeş’ten hem de Mor ve Ötesi Grubu’ndan daha ucuza sahne alıyormuş da haberimiz yokmuş.
Diyecek söz bulamıyor insan. Milletin parasını böyle çarçur edenleri Allah’a havale ediyorum.
Ve soruyorum; Konya’daki belediyelere tasarruf tedbirleri uygulanırken muhalefet belediyelerine tasarruf tedbiri uygulanmıyor mu?
Konya belediyelerinin SGK’ya hiç borcu yokken, değerli büyüklerimiz, SGK’ya deve yüküyle borcu olan muhalefet belediyelerinin böyle hunharca para harcamasını daha ne kadar izleyecek?