Sabit Talha Şahin
Sabit Talha Şahin Akıp Giden Zaman Damlaları

Akıp Giden Zaman Damlaları

Hikayeyi daha iyi deneyimlemek için Esmeray - Unutama Beni parçasını dinleyerek okumanız tavsiyemdir.

Akıp giden bir melodi eşliğinde yok olduğunu hissediyorum her şeyimin. 

“Unutma beni.” Diyor şarkı. Halbuki “Unutama beni.” Demesini duyuyor kulaklarım. Kaybettiğim her şey için “Unutma beni, unutama beni.” Demek geliyor içimden. Halbuki hayat kimseden beni almamıştı ki, herkes teker teker kayıp gitmişti ellerimden. Her ne kadar gönlüm hâlâ onların şarkısını mırıldansa da gittiği günden beri her daim oturduğu o sandalyeye gelip tekrar oturacak umuduyla tozunu aldığım babamın sandalyesi, zamanında kaynattığı marmelatların kokusu burnumda tüten annemin 90’lı yıllarda dinlediği şarkıları mırıldanarak birbirinden güzel yemekleri pişirdiği o mutfak, her biri özlemimi kat kat artırsa bile yüzümde oluşan o hüzünle dolu tebessümü engelleyemem ayakta tutuyor beni. Herkes, “Yaşını başını almışsın, ne işin var bu eski mahallenin tozlu sokaklarında?” dese de açıklayamıyorum onlara. “Buranın tozlu sokaklarında büyüdüm ben, en güzel de burada yaşarım!” diyemiyorum hiçbirine.

Yüreğimin burukluğu susturuyor beni, annemin kollarına son bir kez daha atılıp “Gitme annem!” diyememiş olmam susturuyor beni.

Babama, dizlerimin üzerine çöküp “Bırakma beni babam!” diyememek yakıyor ciğerimi, kalbimi kor alevler de yakıp kül ediyor.

Özlem fark ettiriyor insana, onlar kopup gitmeden buralardan, deliler gibi sevdiğini söylemek gerektiğini. 

Sevda neymiş ki, diyesim geliyor bu acının yanında. Sofraya koyduğu bir tabak eksilince eksiliyormuş insan, ben o iki tabağı sofradan çıkarmaya nasıl dayanacağım?

Bu çatı ne ifade edecek ki bana onlar olmadıkça, bu dört duvarda nasıl gülümseyeceğim ben?

İşte o ya büklüm büklüm eden insanı, kalp onlar gitse de atıyor. Yaşıyor muyum şu an bilmem ama atıyor bu kalp.

Ne yaparsam yapayım onların anılarıyla atmaya devam ediyor.

Pencereyi açıyorum, dışarıdaki çocukların sevinciyle az da olsa tebessüm etmek için.

Annemin pencere demirlerine astığı kurutmalıkları görüyorum, ip gibi dizişin daha dün gibi aklımdayken, bunlar boğazımdan geçer mi benim?

Elime aldığım tespihte geliyor burnuma babamın kokusu, bu tespihe dokunmaya nasıl dayanırım ben?

Dönmek istiyorum geçmişe, çocuk olup onlarla bir kez daha yaşamak istiyorum bu acımasız hayatı. Bu sefer veda etmek istiyorum onlara.

Babamın gölgesine sığındığım zaman ki bıyık altından gülüşünü tekrar görmek istiyorum. 

Ben, bu mahallenin tozlu sokaklarının çocuğu olduğumu biliyor ve aklımı yitirsem de yüreğime bana bunu hatırlatmasını tembihliyorum.

Bir daha o sevgi dolu mahallede kalbi cam gibi kırılgan, iyilikte yarışan insanlarla yaşanacak bir hayatın olmayacağını biliyorum.

Bu yüzden mırıldanıyorum bu tozlu sokakta attığım her adımda:

“Gölgen gibi adım adım

Her solukta benim adım

Ben nasıl ki unutamadım

Sen de unutma beni, unutama beni.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
Sabit Talha Şahin Arşivi