Zincir marketler “Ahiliğin” neresinde?
Ahilik Haftası etkinlikleri kapsamında düzenlenen Ahilik Yürüyüşü ve Şet Kuşanma Töreni geçtiğimiz yıllardaki gibi kalabalık ve sarmaş dolaş olmasa da yine çok renkli geçti.
Ahilik ve kültürünü unutmamak adına böyle güzel organizasyonların düzenlenmesi bence çok anlamlı.
Çünkü Konya semalarını kaplayan o uhrevi havanın içinde Hz. Mevlana’dan sonra belki de esintilerini en çok hissedeceğiniz tat, Ahilik kültürüdür.
İşte ben o tadı Konya’da her zaman alabiliyorum.
Tarihi Bedesten Çarşısı’na ne zaman gitsem sanki kendimi 12. Yüzyılda yaşayan bir Selçuklu Türkü gibi hissediyorum. Sanki zaman geriye gitmiş gibi oluyor, ister istemez o ahlaki ve felsefi havayı soluyorum.
Şehrin ruhu insana bunları hissettirirken, şehrin içinde yaşayanların da bu ruha sahip olmasını bekliyor insan elbette.
Ama modern hayatın getirdikleriyle birlikte tüm bu güzelliklere her geçen gün daha da uzaklaşıyoruz...
Ticaret ahlakını düzenleyen Ahilikle ilgili olarak hep duyduğumuz bir cümle vardır ya hani; "Ben bugün çok satış yaptım, karşı dükkandaki arkadaş daha siftah bile etmedi, ben sana bir şey satmıyorum, git ondan al!" diye.
İşte bu bir "Ahi" ahlakıdır. İşte bugün de en fazla muhtaç olduğumuz güzelliklerden birisi bu ince düşünüştür.
Toplumsal adalet için bir an önce acımasız kapitalizmi bir kenara bırakıp, Ahilik kültürünü ticaret hayatımızın her kademesinde yeniden inşa etmemiz kaçınılmazdır.
Ahiliğin faziletlerinden olan cömertlik, paylaşma, dürüstlük kavramlarını şimdi çok daha fazla yaşatmak zorundayız.
Çünkü esnafımız karşılıksız çek verirse, borcunun üstüne yatarsa, işçisinin üç kuruşuna göz dikerse, fazla mesai yaptırıp hakkını vermezse, alın terinin karşılığını günlerce aylarca sonra öderse, hatta ödemezse, bazen de çürük ve bozuk mal sokuşturursa rızık kapıları sadece onlar için değil, hepimiz için kapanır gider.
İslami motiflerle bezenen bu kültürü kaybeder, haramı, helali sorgulamaz olur, Ahiliği kaybedip, yerine hiçbir şey koyamazsak ticarette gerektiği gibi başarılı da olamayız.
O yüzden bizim ne yapıp edip bu ruha sahip çıkmamız gerekiyor.
Bu konuda gösterdikleri çaba ve duyarlılık için Konya Valiliği’ne, Konya Büyükşehir Belediyesi ile Konya Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği’ne bir kez daha teşekkür ediyorum.
Buradan bir de çağrıda bulunmak istiyorum.
Geçtiğimiz yıl, KONESOB Başkanı Muharrem Karabacak başta olmak üzere pek çok oda ve kurumun girişimi sonrası İçişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan bir genelge vardı. Genelgeye göre; marketlerde (zincir ve süper marketler dahil) vatandaşların zorunlu temel ihtiyaçları kapsamındaki ürünlerin dışında herhangi bir ürün satışına izin verilmeyeceği kararlaştırılmıştı.
Zincir ve süper marketlerde; elektronik eşya, oyuncak, kırtasiye, giyim ve aksesuar, ev tekstili, oto aksesuar, bahçe malzemeleri, hırdavat, zücaciye vb. ürünlerin satışına izin verilmiyordu.
Karar çok yerindeydi.
Küçük esnafı korumak adına alınan bu kararı o dönemde hepimiz çok doğru bulmuştuk ve desteklemiştik.
Fakat gelinen süreçte zincir marketler bu ürünlerin hepsini hala çok rahat bir şekilde satmaya devam ediyor.
Bence pandemi sürecindeki sokağa çıkma kısıtlamaları kapsamında alınan bu kararların sürekli hale getirilmesi gerekiyor. Zincir marketler temel ihtiyaç ürünlerinden başka ürünler satmamalı. Bu durum küçük esnafa zarar veriyor.
Tam da Ahilik Haftası’nda yetkililerin girişimde bulunması ve bir düzenleme yapması güzel olur.