Zikir
Sözlükte “bir şeyi anmak, hatırlamak” anlamındaki zikir (zikr) kelimesi (çoğulu zükûr, ezkâr) dinî literatürde “Allah’ı anmak ve unutmamak suretiyle gafletten ve nisyandan kurtuluş” anlamında kullanılır. Zikir dil veya kalp ya da her ikisiyle beraber yapılır; bu ise ya unutulan bir şeyi hatırlama ya da hatırda olanı muhafaza etme şeklinde olur (Râgıb el-İsfahânî, el-Müfredât, “ẕikr” md.).
Kıymetli kardeşlerim insanın lisanında ne varsa kalbindede o vardır.Çünkü insan sevdiğini anar ,andığını sever.Bizi yoktan var eden Alemlerin Rabbi olan Allah bizim nelere ihtiyacımızın olduğunu nelerle mutlu ve huzurlu olacağımızı en iyi bilendir.Ayeti kerimede bize bildirildiği gibi
"Onlar, iman eden ve kalpleri de dâimâ Allah’ı hatırlayıp anmakla doygunluk ve huzura eren kimselerdir. Haberiniz olsun ki, kalpler ancak Allah’ı hatırlayıp anmakla doygunluk ve huzura erer."(Rad süresi 28 ayet)Bizler huzuru nerede ararsak arayalım malesef bir süre sonra ondan sıkılır ve huzur bulmamaya başlarız.İnsanoğlunun hedefi ve istekleri malesef bitmez.Hep elinde olmayanı ister ve hayırlı olup olmadığını bilmez.Bir çok defa duyuyoruz.Dünyanın sayılı zenginleri arasına girmiş her türlü maddi anlamda yetisebilecek güçte olan insanlar bile malesef kendi hayatlarına son verebiliyor.Çünkü yaratılış amacını malesef bulamamış ve huzuru hep başka bir yerlerde aramış.Birde ömrünü,kalbini Allah 'a adamış güzel müminler var.Ayette bize bildirildiği üzere ﴾190﴿ Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün farklı oluşunda aklıselim sahipleri için elbette ibretler vardır.
﴾191﴿ Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken hep Allah’ı anarlar; göklerin ve yerin yaratılışını düşünürler (ve şöyle derler:) “Rabbimiz! Sen bunu boş yere yaratmadın, seni tenzih ve takdis ederiz. Bizi cehennem azabından koru!
Peki kardeşim Rabimizi nasıl zikretmeliyiz?Ayeti kerimede bizlere şöyle buyuruyor "Rabbini gönülden yalvararak ve korku ile, yüksek olmayan bir sesle sabah akşam an. Gafillerden olma".(Araf suresi 205 ayet)
Rabbimizi samimi bir kalp ile ona gönülden bağlı olarak zikretmeliyiz. Hiç birşey onun bize verdiği mutluluğu ve huzuru veremez.Peki en faziletli olan zikir nedir?
Ebû Hüreyre radıyallahu anh Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in şöyle buyurduğunu söyledi:
“Bir kimse her gün yüz defa, 'Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l–mülkü ve lehü’l–hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr.' derse, on köle âzâd etmiş kadar sevap kazanır; ona yüz iyilik sevabı yazılır; yüz günahı bağışlanır; bu zikir o gün akşama kadar o kimsenin şeytandan korunmasını sağlar. Bu zikri ondan daha fazla tekrarlayan kimse dışında hiç kimse daha faziletli bir iş yapmamış olur.”
Rabbim bizleri onu hakkıyla anan ona şükreden ve kalbiyle bağlanan kullarından eylesin.Bir başka hadisi şerifte Peygamber efendimiz s.a.s şöyle buyuruyor.
“Her namazdan sonra kim otuz üç defa sübhânallah, otuz üç defa elhamdülillâh, otuz üç defa Allâhü ekber der, yüze tamamlamak için de lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh, lehü’l–mülkü ve lehü’l–hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr: Allah’tan başka ilâh yoktur; yalnız Allah vardır. O tektir, ortağı yoktur. Mülk O’nundur, hamd O’na mahsustur. O’nun gücü her şeye yeter.” derse, günahları deniz köpüğü kadar çok olsa bile affedilir.”
Azda olsa bize yaratan Rabbimizi zikretmeyi ve şukretmeyi ihmal etmeyelim.Her an onunla olduğumuzu ve bir gün mutlaka ona kavuşacağızı düşünelim.Rabbim dilimizden zikrini kalbimizden ona olan inancımızı eksik etmesin Amin...