UMRE İZLENİMLERİ
HAC dönemi dışında kalan vakitlerde yapılan KABE ziyaretlerine UMRE denildiğini elbette bilmekteyiz.
UMRE esnasında yapılan ibadetler ile HAC döneminde yapılan “ Hac Menasikleri” arasında çok az farklılıklar var. UMRE ibadetleri arasında şeytan taşlama ve kurban kesme görevleri yok.
ALLAH nasip etti, geçtiğimiz günlerde UMRE için Mubarek Beldeler, MEKKE-İ MÜKERREME ve MEDİNE-İ MÜNEVVEREDE bulundum.
2006 yılında HAC ibadeti görevimizi yerine getirmiştik. Aradan geçen zaman içerisinde, kutsal mekanlarda fiziki değişiklikler yapılmış. Halen devam ettirilmekte. HAC ibadetini kolaylaştırıcı fiziki değişiklikler yapılmakta.
İlk durağımız MEDİNE-İ MÜNEVVERE oldu. Peygamber Efendimizin bulunduğu RAVZA’da günün bütün NAMAZ vakitlerinde bulunmaya gayret ettik.
Uhut dağı ve şehitliğini, Kuba Mescidi’ni, Hendek Muharebesinin yapıldığı bölgeyi, Cennetül Baki mezarlığını ziyaret ederek, ASRI SAADET dönemi ve olaylarını yeniden hatırlamaya çalıştık.
MEDİNE-İ MÜNEVVERE’de HURMA bahçeleri önemli bir yer tutar. HAC ve UMRE ziyaretleri sonunda misafirlere ikram edilen hurmalar, MEDİNE hurmalarıdır.
Hurmaları temin etmek amacı ile bir hurma bahçesine götürüldük. Bahçe sahibi hurma çeşitlerini ikram ederek tanıttı. Hurma ağacının dikkat çeken özelliklerini anlattı.
“Hurma ağacı, tıpkı insanlar gibi iki cinstir. Erkek ve dişi. Peygamber Efendimiz bir söyleşi esnssında yanındakilere sorar; İnsanlara en çok benzeyen ağaç hangisidir?
Yanındakiler bütün çöl ağaçlarını sayarlar, doğru cevabı bulamazlar. Peygamber Efendimiz; hurma ağacıdır der.
Çünkü; kafası kesildiği zaman ölürler. Kalpleri darbe aldıkları zaman ölürler. İnsanlar gibi dik bir gövdeye sahiptirler. Lifleri insanların saçına ve kıllarına benzer. Ömürleri bir insan ömrü ortalaması kadardır. Üremeleri insanın üreme hızına eşdeğerdedir.İnsanlar gibi çocukluk, gençlik ve yaşlılık dönemleri vardır. En verimli çağları 15 ila 40 yaşaları arasıdır. 60 yaşından sonra verimliliği iyice düşer.”
“Hurma ağacının üreme şekli: Erkek hurma ağacından alınan polen, dişi hurmaya baş kısmından verilir. Bunun neticesinde gövdesine yapışık olarak çıkan fidan biraz büyüyünce kesilerek, hemen anne ağacın yanına dikilir. 5 ila 6 yıl aralığında büyütülen fidan sökülerek istenilen yere dikilir. Anne yakınına dikilmeyen fidanlar kurur.” (Bahçe Sahibi)
Beş saatlik yolculuktan sonra, ikinci durağımız MEKKE-İ MÜKERREME’ye vasıl olduk. Ihramlı bir şekilde, HAREM-İ ŞERİF’e girerek, KABE-İ MUAZZAMA’nın karşısında ilk duamızı yaptık.
Bütün azameti ile KABE karşımızda duruyordu. Her namazda yöneldiğimiz KABE’nin yanıbaşında, dokunma mesafesinde olmanın coşkusunu yaşadık. Kelimelerle duyguları ifade etmek mümkün değil.
Bütün duaların, zikirlerin buluştuğu, kabul olduğu bu mekan, engin manevi bir deniz. Bu engin manevi denize dalıp ALLAH’ın Avfına uğramak, merhametine sığınmak, misafirlik statüsüne dahil olabilmek ne kadar güzel. ALLAH DİLEYEN HERKESE NASİP ETSİN. (Amiin)
OSMANLI Revakları yeniden haremin çevresine yerleştirilmiş. Sebep olanlardan ALLAH RAZİ OLSUN. Atalarımızın izlerinin bir parçası bu vesile ile gözler önünde durmakta.
Arafat, Mina, Müzdelife, Cemerat (şeytan taşlama), Sevr Dağı, Nur Dağı’nda HİRA MAĞARASİ, Cennetül Muaalla (mezarlık) ziyaret ettiğimiz mekanlar oldu.
Müslüman ülkelerden gelen UMRE ziyaretçileri ile karşılıklı iletişim kurmaya çalışsak da, oldukça zorlandık. İletişim kurabilmek için Arapça veya İngilizce dilini bilmek gerekiyor. Ne yazık ki; Türk insanında en büyük eksiklik olan bu dil aymazlığı, ne zaman sonlanacak?!
Hal dili ile anlaşmaya çalıştığımız bütün insanların, şahsımıza, ülkemize karşı gösterdikleri ilgi ve alaka göz yaşartıcı.
Bu ilgi ve alakanın temelinde, Cumhur Başkanımız RECEP TAYIP ERDOĞAN’ın etkisi asla göz ardı edilemez.
İnsanlar önce ERDOGAN sonra TÜRKİYE diyor ve arkasından “Yaşasın TÜRKİYE” diye haykırıyor.
SUUD ülkesine giriş çıkışlarda - 10 yıl önce gördüğüm sıkıntılı karşılamaları göz önüne aldığımda- hiç bir zorlukla ve engellemelerle karşılaşmadık.
GÜÇLÜ ÜLKE OLMAK işte böyle bir şey.
NOT: Arafat meydanına dikilen fidanlar, gölge veren ağaç haline gelmişler. Bu fidanların ektirilmesini sağlayan, Cumhurbaşkanlarımızdan Rahmetli Turgut Özal’a ALLAH RAHMET EYLESİN.
