Doç. Dr. Ömer Akdağ
Doç. Dr. Ömer Akdağ Trump

Trump

Lütfen hatırlayınız; merhum Turgut Özal Cumhurbaşkanlığına namzetliğini koyduğunda, kazanması halinde bazıları bıyıklarını keseceğini vadediyordu.

Merhum Özal seçildi. Bıyıklarını kesmesi beklenenler “nerelerini” kestiler bilmiyoruz.

Özal’ın cumhurbaşkanlığıyla başlayan Türkiye’nin ve Türk milletinin fabrika ayarlarına dönüş trendi artarak devam ediyor.

Bıyıklarını (varsa) kesmesi gerekenlerin, gereğini yapmalarını 30 yıldan beri bekliyoruz. Bir kısmı kesmiş olabilir bıyıklarını. Varsa tabii.

Türk milletini fabrika ayarlarına dönüyor.

Türk milleti aslî hüviyetine doğru emin adımlarla ilerliyor. Zaman zaman sekteler olsa da trend daima yukarıya doğrudur.

Dünya değişiyor. Türkiye de değişiyor.

Amerika’da Trump başkan seçildi.

Trump, statükocu değil görüldüğü kadarıyla.

Herkes ve Her Şey Aslına Rucü Eder.

1930'LU YILLAR

Çağımızda zaman zaman 1930'lu yılları "özleyenler" olabiliyor.

Bunların sayıları her geçen gün marjinalleşse de, bunların içinde öğrenmeye açık olanlara bir anekdot takdim etmek isteriz.

1932 yılında Devlet Matbaa’sında basılmış olan ve okullarda okutulmuş bulunan Tarih I adlı ders kitabında, “Eski Türklerde Din” başlığı altında Türklerin tarih boyunca benimsemiş oldukları din konusunun işleniş tarzı buna örnek olarak verilebilir. Konu, beş buçuk sayfada ele alınmış Totemcilik, Animizm, Yer Natürizmi, Gök Natürizmi ve Şamanlık gibi başlıklarla açıklamalar verilmiştir. Bu beş buçuk sayfalık konular içinde İslamiyet’e sadece bir kelime ile yer verilmiştir. İslamiyet’in yer aldığı son paragraf şöyledir: “Türkler, Ortaasya’da muhtelif asırlarda Budizm, Hıristiyanlık, Mazdeizm, Manihaizm ve İslamlık gibi hariçten gelen bazı dinlerin tesiri altında kalmışlardır”.(Kaynak; Ömer Akdağ, Çok Partili Dönemin Başlarında CHP'nin Laiklik Politikası, Konya Örneği, s. 42).

1930'lu yılları "özleyenlere" ithaf edilir.

Bizim sözümüz öğrenmeye açık olanadır.

Kafası ve zihni kapalı olanlara, karanlığa kendisini mahkum etmiş olanlara, iradesini kullanmaktan aciz olanlara ne diyelim.

930’LU YILLAR-3

Bazen karşılaşıyoruz; “namaz kılmanıza kim mani oldu?” diye.

Çoban Sülü sıfatını taşıyan bir eski Cumhurbaşkanımız vardı. O da “camiler hiç kapanmadı ki” lafını çok söylerdi.

Evet camiler kapanmadı. (satılanlar ve maksadı dışında kullanılanlar hariç)

Ama aşağıda örneğini vereceğimiz bir belediye başkanı adayının olumsuz referans nasıl verilmiş görülüyor.

1930 yılında yapılmış olan belediye seçimlerinde İçişleri Bakanı’nın Başbakanlığa gönderdiği 3 Kasım 1931 tarih ve 724/143/884 sayılı yazısında, seçilmiş olan belediye başkanlarıyla ilgili olumlu ve olumsuz değerlendirmeler yapılmıştır. Olumsuz olarak değerlendirilen belediye başkanları içinde Maraş belediye başkanı da vardır. Söz konusu yazıda Belediye Başkanı seçilmiş olan Kadızade Tevfik Bey’in “Beş vakit namaz için camiye gittiği, mutaassıp ve muhafazakâr olduğu, bu günkü hayat telakkisini henüz hazmedemediği, eski anane ve itiyat dâhilinde kendine mahsus bir muhit içinde yaşamakta olduğu” belirtilmiştir.

Bu örnekler 15-20 sene öncesine kadar yaşanmıştır.

Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür.

Bazen hatırlamak gerek.

Hatırlayan kazanır.

1930’LU YILLAR-4

Hatalı laiklik uygulamasıyla ilgili olarak tek partili dönemde, bir devlet adamının hatta normal bir memurun camie gitmesi için bir engelin olmadığı ifa edilir ve şöyle bir değerlendirme yapılır; Ama giden de görülmüyordu. Hatta gidenler, 1970 yıllarına kadar, sol gazetelerde manşette tarizlere hedef oluyorlardı”.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Doç. Dr. Ömer Akdağ Arşivi

YAZI

02 Ocak 2017 Pazartesi 09:01

DUA

19 Aralık 2016 Pazartesi 09:04