TAHİR AKYÜREK ENDİŞELİ, BİZ DE...
Yer Ak Parti Genel Merkezi
Aylık olağan genişletilmiş il başkanları toplantısı.
İl başkanları toplantısını olağan dışı bir durum yoksa Başbakan bizzat yönetir.
Adı il başkanları toplantısı ama her ilin belediye başkanı ve il genel meclisi başkanları da toplantılara katılır. Adı üstünde genişletilmiş il başkanları toplantısı.
Gündemde yeni yerel yönetimler yasası ve süper büyükşehir haline getirilen iller var.
Tahir Akyürek söz alıyor.
Yeni yasayla kocaman bir büyükşehir halini alan Konya'nın bu şekilde yönetilmesinin zor olacağını ve yeni yasanın kendince sakıncalarını anlatıyor.
Başbakan Tahir Bey'e: Yönetmek neden zor olsun, biz bu modeli istanbulda, Ankara'da ve Kocaeli'nde uyguluyoruz, hiç bir sakıncası yok, diye çıkışıyor.
Sonra, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek' e söz veriyor. Melih Başkan, "biz hiç bir sorun yaşamıyoruz. Bu modeli gayet başarılı uyguluyoruz. Hatta ilçeler yetmiyor illere bile yatırım götürüyoruz," diye ekliyor.
Başbakan "ne yatırımlar yaptın çevre illere." Diye sorunca Melih Başkan "hepsini hatırlamıyorum Sayın Başbakanım." Diyor.
Ardından İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş söz alıyor. O da sistemin tıkır tıkır işlediğini anlatıyor. Yaptıkları yatırımları tek tek saymaya başlıyor. Yapılanlar içinde pek çok park olunca Melih Başkan " ooo Sayın Başkan, onlardan bizde bir sürü, ama sayarak vakit almayım" diyor.
Kısaca iki büyükşehirin başkanları yeni modeli nasıl başarıyla yürüttüklerini anlatıp yerine oturuyor.
Tahir Bey'de sessizce yerine oturuyor.
Seçimlere az kaldı.
Konya mega şehir oldu. 31 ilçenin tamamı merkez ilçe konumuna geldi. Böyle bir yapı nasıl yönetilir?
Dinamik bir başkan ve belediye değilseniz gerçekten zor.
Konya büyükşehir yapısı itibariyle bu işin üstesinden gelecek durumda değil.
Yapısı hantal. Öncelikle bürokrat yapısını değiştirmek gerekiyor. Risk alan çözüm üreten bir belediyecilik anlayışını hakim kılmak gerekiyor.
Bakın eleştirilerimiz boş değil.
İhaleye çıkan işler ya çok yavaş yürüyor, yada yeniden ihale ediliyor. Hiç bir iş zamanında ve ekonomik yürütülmüyor.
İşte önümüzdeki örnek. Sıradan bir iş olan stadın yapılması bile yılan hikaysine döndü.
Yarın 31 ilçenin işleri de stad işlerine benzerse içinden çıkılmaz bir sorunlar yumağı karşımıza çıkacaktır.
Tahir Bey endişeli. İlçeler uzak.
Evden erken çıkıp belediyeye zor giden, hatta programlara bile lütfen katılan Sayın Başkan bu ilçelere nasıl gidecek, nasıl hizmet götürecek?
"Canım gezip ne yapacak?" Diyebilirsiniz.
Bir anekdot aktaracağım.
500 bin nüfuslu bir ilçenin belediye başkanı arkadaşımdı. Bir gün belediyeye gittim. Kimse yerinde yok. "Hayırdır başkan şehir dışında mı?" Diye sordum kalem müdürüne. "Evet, ağabey, nereden bildin?" Dedi.
" Nereden bileceğim, herkes arazi. Oradan bildim."
Bakın başkan belediyeye gelmezse, belediyede işler yürümez. İnsan böyledir. Baskı altında olduğunu hissetmezse işler yürümez.
Bir belediye başkanı yapılan işi gidip bizzat denetlemezse o işte yürümez.
Başkan Konya merkezde yapılan işleri denetlemeye üşeniyorsa, Yunak'ta yapılan işi hiç denetlemez. Gidemez. Gitmeye üşenir.
Mega şehir olan Konya'nın seçeceği iki yol var.
Birincisi dinamik ve sorumluluk alan çalışkan bir yapı.
İkincisi çalışmayan dişlileri harekete geçirecek bir başkan profili.
İkiside yoksa vay halimize.
Kısacası bizde endişeliyiz.