Servet R. Çolak
Servet R. Çolak Süt’ü kestirmeyin!

Süt’ü kestirmeyin!

Geçtiğimiz gün Ereğli’den misafirlerim geldi. Kendileri 3-5 büyükbaş hayvanlarıyla geçimlerini sağlayan bir aile. Siyaset, gündem şu bu derken konu hayvancılığa geldi.

Bu arada Ereğli, Konya’da süt üretiminde birinci Türkiye’de de sayılı gelen yerlerden bir tanesidir.

“Nasıl gidiyor” diye sordum. Sormaz olaydım…

Yıllardır geçimini hayvancılıktan sağlayan bu aile son yıllarda hayvanlarını kestirmeyi düşündüklerini söylediler. “Neden” dedim.

Yem çuvalı 350 TL, samanın kilosu 2 TL, suyu, elektriği, alt masraflar, veteriner giderleri… diye saydı.

“Kâr artık ortadan kalktı. Artık kesime göndermeyi düşünüyoruz” dediler.

Aylardır süt üreticileri ve sığır yetiştiricileri “Süt alım fiyatlarını yükseltin, sektör kötüye gidiyor” diye bağırıp duruyor. Konya DSYB Başkanı Edip Yıldız günlerdir söylüyor. Üretici ve kooperatiflerden peş peşe açıklamalar geliyor. Lâkin köklü bir çözüm bulunup da orta yolda anlaşılamadı. Ulusal Süt Konseyi tarafından belirlenen çiğ süt fiyatı 7,5 olarak belirlendi.

Son olarak da TZOP Başkanı Şemsi Bayraktar konuştu. “Başta yem olmak üzere elektrik, mazot, gübre ve işçilik gibi birçok maliyette ciddi artışlar olduğunu, belirlenen fiyatların üreticileri sektörden kopardığını, damızlık hayvanlarını kestirdiklerini, işletmelerin ya küçülmeye ya da bir bir kapanmaya başladığını, ilerleyen zamanlarda süt ve ette krizler yaşanabileceğini, bu gidişin en ağır sonuçlarını tüketicilerin fiyatı yüksek ürünlere ulaşamayarak yaşayacaklarını söyledik” diye uyarıda bulundu.

Daha neler söyledi neler…

“Üreticilerimiz damızlıklarını kestirip elden çıkarmaya, genç dişi hayvanları (düve) ise damızlığa çekmek yerine besleyip kesime göndermeye başladılar. Ellerinde tuttukları damızlıklara ise çok pahalı olduğu için daha az yem veriyorlar. Hayvanlarını dengeli beslemekten vazgeçtiler. Dengesiz beslemeye bağlı olarak damızlık hayvanlarda besleme hastalıkları ve üremeye yönelik sorunlar arttı.

Sonuçta üretim ve verim kayıplarına bağlı olarak süt üretimi azaldı. Sanayiciler ürün alabilmek için birbirleriyle kıran kırana bir mücadeleye girdi. Ne oldu baskılanan çiğ süt fiyatı? Saha bu fiyatı kabul etmedi, alan yangın yerine döndü. Fiyatlar yukarı yani olması gereken yöne doğru hızla hareket etti. Şu an azalan süt nedeniyle sanayici ve üretici örgütleri olması gereken çiğ süt fiyatını sahada belirlemeye başladılar.

Bütün bu süreçte en az bir milyon başa yakın damızlık anaç hayvan yani hayvancılığın geleceği kesime gitti. Maalesef hayvancılığımızın geleceğini keserek bir bir yedik. Bu bir milyon hayvanı yerine koymanın bize maliyeti yaklaşık 2,3 milyar avro olacaktır. Bu külfet bugünkü kurla 41,8 milyar liraya tekabül ediyor. Tabii bu kadar sayıda ve kalitede hayvan bulunabilirse! Kapanan işletmeleri, yıkılan hayalleri, kararan umutları hesaba katmıyoruz…”

Konya’da eğer bir üretici gerçekten hayvanlarını kestirmeyi düşünüyorsa ve her şey ortadayken eğer bu duruma çözüm bulunmazsa süt içmeyi bırakın süt tozlu kahve bile içemeyeceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Servet R. Çolak Arşivi