Afrika kadar buraya da bakın
Türkiye nüfusuna ve milli gelirine oranla dünyanın en çok yardım yapan ülkesi durumunda. Bu özelliği tüm ülkelerce bilinir. Aynı zamanda yardım yapılan ülkeler de Türkleri çok sever, onların her zaman zor zamanda kalan insanların elinden tuttuğunu bilir.
Aslında bu durum Türklerin kanında var. Türk, kendini riske atarak başkasının hayatını kurtarmayı çok sever. Kendi ekmeğini bölüşmeyi çok iyi bilir. Hiçbir zaman güçlünün yanında durmaz hep mazlumun koruyucusu olmuştur. Tarihten bu yana da bu böyle geldi gidiyor.
Şimdi günümüze geldik aynı durum halen sürüyor. 2022 yılı bitti 2023 faaliyetleri başladı. Dünyanın en çok yardım eden ülkesi Türkiye’deki en çok yardım eden illerinden birisi de Konya. Bu şehirdeki dernekler, kuruluşlar 2023 programlamalarını tamamladılar ve faaliyete başladılar. Yine bu programların büyük bir kısmı yurtdışı operasyonlarından oluşuyor.
Yani bu yıl da Konya, yurtdışındaki garip gurebânın kol kanadı olacak.
Lakin son zamanlarda enflasyon gerçekten ezici duruma geldi. Artık orta seviye dediğimiz insanlar bile geçim sıkıntısı çekmeye başladı.
Bu yıl yurtdışı yardımlarını biraz azaltsalar da kendi şehrinde yardıma muhtaçlara bir el atılsa.
Aslında bu cümleyi kurarken de tedirgin oldum. Şimdi Konya’daki dernekler “Biz Konya’ya yardım yapmıyor muyuz da böyle diyorsun” diye söyleyebilir.
Konya’yı ele alarak konuşalım ve tam olarak söylemek istediğim şu; Her yıl Konya’ya da yurtdışına da yardımlar yapılıyordu. Lakin bu yıl Konya’daki garip gurebanın sayısı arttı. Aynı oranda yardım kuruluşları da kendi şehirlerindeki yardım oranını artırmalı.
Zaten Dinimizce de emir bu yönde. Yardım yapılacak kişi aile, komşu, yakınlar diye sıralanıp gidiyor.
Kural, kaide belliyken buranın mazluma atlanıp da kıtalar dolaşmaya da gerek yok. Tabi ki yoksul ülkelerdeki mazlumların da bizlere ihtiyacı var. Ama hepsine zaten tek tek ulaşmak imkansız.
Uzaklardaki mazlumlar için de bir formül daha düşündüm. Yapılan yardımların yanında buradaki insanların neler yaşadığı, nelere muhtaç kaldığı ve nasıl öldüğünü tüm dünya duymalı.
Zaten sömürü ülkelerinin gücünde olan uluslararası medya kuruluşları bu durumları görmüyor. Çünkü sömürdükleri için insanlar açlıktan, yoksulluktan, hastalıktan ölüyorlar.
Yardımların yanında bu insanları uluslararası alanda savunacak savaşçılara da ihtiyaç var. Çünkü seslerinin çıkmadığı sürece, tüm insanlık buralarda yaşananları görmediği sürece bizler hep yardımlara, sömüren ülkeler de sömürmeye devam edeceğiz.
Türkiye’nin Yüzyılında tüm dünyaya gerçekten örnek olmak istiyorsak aynı zamanda bu insanların sömürüldüğü için bu halde oldukları, vahşi Batı’nın kanlı ellerinde ölümü bekledikleri anlatılmalı.
Bakalım bu vizyonda bir yardım kuruluşu böyle bir planlama yaptı mı?