SATTIRAN REKLAM YAPMAK

İyi reklamın amaca hizmet eden reklam olduğunu maalesef hala anlayabilmiş değiliz. İki havalı slogan yazmakla, grafiksel olarak temiz görsellerle reklam yapıldığı sanılıyor. Reklam dediğiniz faaliyet maalesef masa başında iki kelimeyi bir araya getirmekten daha ötede bir şey. Çok iyi reklam tasarımları üretebilirsiniz fakat önemli olan kısa ve uzun vadede satışa yansıyan reklam yapmaktır. Eğer bir firma uzun vadeli reklam yatırımlarından sonra hala satış geri dönüşleri alamıyorsa o zaman reklamcıda sorun var demektir.

Maalesef ülkemizde hala iyi reklamın konuşulan reklam olduğuna inanılıyor. Birçok firma ya da ajans konuşulan reklam yaptığında başarılı olduğunu sanıyor. Konuşulmak istedikten sonra pek çok şey yapabilirsiniz. Öyle bir konuşulursunuz ki uzun zaman hafızalardan gitmezsiniz. Fakat konuşulurken markanızı da çöpe atarsınız. İyi reklamın ölçütü konuşulması değil sizin marka hedeflerinize hizmet edip etmediği. Uzun vadeli reklam yatırımlarının ardından hala marka olarak müşteri zihnine bir çentik atamadıysanız, insanlar markanızla ilgili hala zihninde bir çağrışım gerçekleştiremiyorsa, tüketicilerin zihninde satın alım aşamasında ön sıralara yerleşemediyseniz kusura bakmayın ama bütün parayı çöpe atmış olursunuz. İyi bir reklam kampanyası mutlaka ama mutlaka firmanıza bir satış geri dönüşü sağlamalıdır. İyi bir mesajın iyi bir görselle bir araya gelmesiyle doğru mecrada ve doğru zamanda reklam yaparak başarılı olmamanız mümkün değildir. Ama tabiî ki tüm bu adımların olması gerektiği gibi planlanması gerekiyor. Reklam süs olsun diye, aman mecrada çok güzel durdu diye yapılmaz, reklamcılar ressam değil firmalarda sanata hizmet etmek için reklam yapmaz. Bu nedenle her iki tarafın da kazanması için sattıran reklamlar yapmak şart.

PERSONELİN EĞİTMEYEN YERİNDE SAYAR

Büyük markaların insan kaynakları stratejisinde yer alan en önemli faktör sürekli eğitimdir. Özellikle reklam gibi sürekli değişen ve sürekli yeniliklerin dâhil olduğu bir sektörde yarışıyorsanız personelinizin eğitimine önem vermelisiniz. Artık teknoloji çok gelişti, dünyanın bir yerinde çıkan yenilik anında dünyaya yayılıyor. Yenilikleri takip etmeyi refleks haline getiren reklam ajansları ya da firmalar hızla yeniliklere adapte olabiliyor. Olamayanlar ise geride kalmaya mahkûm oluyor. Özellikle yerelde faaliyet gösteren ajansların kendi içerisinde bir iletişim kütüphanesi geliştirmesi artık bir zorunluluk. Önde gelen pazarlama ve iletişim süreli yayınlarını sürekli ajanslarında bulundurmaları gerekiyor. Belirli aralıklarla personellerine eğitim vererek bilgileri diri tutmak lazım. Artık dünyada yerellik denen bir kavram kalmadı. Bu nedenle yerelde faaliyet göstermek köşeye çekilip geleneksel reklamcılık anlayışıyla hareket etmeyi de gerektirmiyor. Bugün yerel olan bir ajans kendini geliştirerek ulusal arenaya dâhil olabilir. Bunun için öncelikle kaliteli bir ekibe sahip olması şart. Sürekli gelişim bu sektörün olmazsa olmazı. Kendini geliştiremeyen bir reklam ajansının müşterisine de hiçbir katkısı olmaz.