Rusya’ya yapılan terör saldırısının çok ağır sonuçları mutlaka olacak
Rusya Soruşturma Komitesi, terör saldırısının gerçekleştirildiği Moskova’daki "Crocus City Hall" adlı konser salonundaki çalışmaların sürdüğünü belirtti ve konser salonuna düzenlenen terör saldırısında hayatını kaybedenlerin sayısının 137'ye yükseldiğini ifade etti. Tabi yüzlerce de yaralı var… Allah korusun, rakam daha da artabilir… Şu ana kadar terör saldırısına doğrudan karışan 4 teröristin de aralarında bulunduğu 11 kişi gözaltına alınmış.
Elbette Rusya’nın acısını paylaşıyoruz, bu elim terör saldırısını en ağır bir şekilde kınıyor ve lanetliyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da zaten Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i arayarak başsağlığı dileğini iletti. Ölenlerin tamamı sivil, oradaki insanlar konser izlemeye gelmiş, suçsuz günahsız insanlar. Gerçi Avrupalılar ve ABD’liler ölen kendilerinden olmadığı zaman sivil mivil dinlemiyorlar, hiçbir şekilde acıma hisleri olmuyor.
Yazık tabi, ölümlerle oynanan bir satranç… Ve şunu bilmemiz gerekiyor, Rusya'yı acılar içinde bırakan bu vekalet savaşı büyük mahsurlar içeriyor, ne yazık ki çok ciddi stresleri sorunları içinde barındırıyor, sorunları içinden çıkılamaz hale getiriyor.
Peki bu terör saldırısını kim yaptı? O Tacikleri ABD'nin çıkarlarına hizmet ettirecek birer terörist haline getiren kim? Aslında kimin yaptığını da herkes çok iyi biliyor. DEAŞ neden bilmiyorum İran'da terör eylemi yapıyor, Rusya'da terör eylemi yapıyor ama mesela Suudi Arabistan'da, Birleşik Arap Emirlikleri'nde, Mısır'da hatta ileri gidelim, her gün Müslüman soykırımı yapan İsrail'de kılını bile kıpırdatmıyor… Avrupa'da mesela İngiltere'de, Amerika Birleşik Devletleri'nde, Kanada'da eylem yapmıyor. Nasıl bir DEAŞ’tır bu böyle? Açıkça yazalım, yaşanan bütün gelişmeler bize DEAŞ'ın aslında DEAŞ olmadığını DEAŞ'ın aslında Batı diye adlandırdığımız Amerika Birleşik Devletleri merkezli oluşmuş güç ekseninin tam da kendisi, kirli eli olduğunu göstermiş oluyor.
Eğer dünya üzerinde barış istiyorsak (ki Amerika Birleşik Devletleri'nin barış istemediğini biliyoruz) öncelikle vekalet savaşları ile ortaya konan katliam sarmalının arkasında kimin olduğunu net tespit etmemiz gerekiyor.
Şöyle düşünün DEAŞ bir doktrin ortaya koyuyor, bu doktrine göre bir İslam devleti kurmaya çalışıyorlar bu teröristler. Soru şu; DEAŞ İslam Devleti kurmaya çalışırken Rusya ya da İran'dan ne tür bir tehdit almış olabilir? Daha doğru bir ifadeyle DEAŞ'ın Rusya ya da İran'la nasıl bir problemi olabilir? Neden buralarda katliam yapsın? Bu terör saldırılarında Amerika Birleşik Devletleri’nin kanlı elinin devrede olduğunu görmek için çok net bir görüş açısına bile sahip olmanız gerekmiyor. DEAŞ adına yapılan operasyonların ABD tarafından yöneltilmiş, ABD’ye hizmet için, İsrail’e hizmet için, Batı Bloğu ülkelere hizmet için yapıldığını bugün hepimiz çok iyi biliyoruz. Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Karadaği’nin de ifade ettiği gibi Moskova'daki terör saldırısının hiçbir aşamasının Müslümanlarla, İslam’la bir ilgisi yok ve olamaz da…
Bugün için Amerika Birleşik Devletleri merkezli güç odağının (ki bu güç odağının için de İsrail ve Avrupa Birliği ülkeleri ile İngiltere ve Kanada’da var) barışı hiçbir şekilde istemediğini çok net biliyoruz. Türkiye'nin Rusya ile Ukrayna’nın barışması konusunda nasıl bir mücadele içine girdiğini, barışı tesis etmek için ne kadar çok çalıştığını bütün dünya gördü. Ama biliyorsunuz Amerika Birleşik Devletleri barışa yanaşmadı. ABD dünyada kurulmuş huzuru, barışı istemiyor. ABD varlığını güçlü bir şekilde sürdürebilmenin yolunun kan ve zulümden geçtiğini düşünüyor ve bunun için de ne yazık ki planlı sıkıntıları oluşturuyor…
ABD şimdi bu terör saldırısı ile kendince birçok hususu ortaya koymuş oluyor, Moskova'daki terör saldırısı ile Siyonistlerin Gazze'de işlediği suçların göz ardı edilmesi ve Gazze'ye yönelen dikkatlerin dağıtılması sağlanmış oluyor. Bununla birlikte Rusya’ya şehirlerinde terör operasyonları yapabileceğini göstermiş oluyor vs.
Bu noktada, geçtiğimiz hafta Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, "Tek hedefimiz var; Rusya savaşı kazanamaz ve kazanmamalı. Tüm seçenekler mümkün." şeklindeki açıklamasını nasıl dikkate alamayız? Eski CIA görevlisi Larry Johson’ın patlamadan hemen sonra yaptığı açıklama ile dikkat çektiği hususlar da çok önemli… Biliyorsunuz patlama olur olmaz ABD’den de bir açıklama geldi ve terör saldırısının ardında Ukrayna’nın olmadığını açıkladı ABD. Bu nokta gerçekten çok önemli. Daha saldırı yeni yapılmış, nereden biliyorsun Ukrayna’nın olmadığını? Bu terör saldırısının ardında Ukrayna yok anladık da kim var peki? ABD’ mi var? İsrail mi var? İngiltere mi var? Almanya mı var? Fransa mı var? Kanada mı var? Hanginiz varsınız? Hanginiz yönettiniz bu terör saldırısını? Silahları hanginiz temin ettiniz, teröristleri oraya hanginiz soktunuz?
Bugün Küresel askeri harcamalar yıllık olarak yaklaşık 3 Trilyon Dolara yükselmiş durumda. Peki en büyük silah satıcısı kim? Elbette ki ABD… ABD bu süreçte silah satışını yüzde 17 artırmış. Çok yönlü kazandığını düşünüyor bu savaşlardan ABD.
Federal Güvenlik Servisi (FSB) bunu yer mi? Ben yiyeceğini sanmıyorum. Çünkü çok iyi biliyoruz ki, Rusya güçlü bir ülke ve gücünün temelini de oluşturduğu güçlü istihbarat ağına borçlu. Netice itibariyle Rusya bu saldırının mutlaka yanıtını güçlü bir şekilde verecektir. Direk Ukrayna üzerinden mi yapacak bunu? Yoksa o da vekalet ile mi sürdürecek, onu bilmiyorum, bildiğimiz şu; ne olursa olsun Rusya Ukrayna savaşındaki ateşin harlanmasına neden olacak bu terör saldırısı ve ne yazık ki öyle anlaşılıyor ki 2024 yılında da Rusya Ukrayna savaşında barıştan uzaklaşılmış olacak. Çok yazık…
Bu arada ABD, sadece DEAŞ terör örgütü ile değil PKK terör örgütü ile de kirli, iğrenç planlarını yürütmeye çalışıyor. Rusya’nın bu noktada PKK ile bütün ilişkisini kesmesi Rusya’nın ve Türkiye’nin güvenliği açısından çok önemli, artık bunu da Rusya’nın anlaması gerekiyor.
Bakın, terör örgütü PKK’ya yakın sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlara göre ABD askerleri, Halep'in Aynularab ilçesi ile Haseke'nin Derik ilçesinde düzenlenen sözde nevruz etkinliklerinde yer aldı. PKK/YPG yandaşları, her iki ilçede düzenlenen etkinlikte elebaşı Abdullah Öcalan'ın posteri ile terör örgütü PKK'yı simgeleyen yıldızlı, sarı, yeşil ve kırmızı renkli bez parçalarını açtı. Terör örgütünün bu kirli propaganda faaliyetinde ABD’li kadın askerin PKK/YPG'nin kullandığı renklerde yaka süsleri taktığı görülüyor. Neticede nerede bir terör var sanki kaynağı ABD… Bakalım bumerang bir gün ABD’lileri vurmaya başladığında ABD ne yapacak?
Dünya üzerindeki bütün zulümleri, terör saldırılarını, teröristleri ve onlar üzerinden insanlığı dizayn etmeye çalışan alçakları lanetliyoruz. Şu mübarek Ramazan ayında dua ediyoruz, insanlığa acımayana Allah’ım sen de acıma, onları yerle bir et…