OYSA
Biz “modernler” teknolojiyle şekillenen modern dünyada giderek kayboluyoruz.
İnsan’a has nitelikleri makinelere, bürokrasiye ve piyasaya aktardıkça geriye niteliksiz bir Ben’lik kalıyor. Ve geriye bizden mahrum yıllar...
Biri birini ezmenin, makamını yükseltip uçmanın derdinde olan yıllar... Hep bananın rüzgârında savruluyor.
Saygı ilimde fikirde idi zamanın birinde ....söylemler uçuk , çok bilip aslında hiçbir şey bilmeyenlerin Şöhretini yaşıyoruz bir de
Ve biliyoruz ki
Hep koşturmaca peşinde olan insan artık sadece kendine verilen rolleri oynayabildiği kadar saygı görüyor: Ağırlığı şöhretince ...Vatandaş, müşteri, işçi, hiç fark etmiyor .
Şimdi sadece sormak isterim.
Kendi dünyasını yitiren modern insanlar neden bu duruma düştüler,
Başkalarının tercihini sahiplenip moda diye kabul edenler, bunu düşündüler mi acaba?
Oysa;
İnsan’ı sevmek, eşyayı kullanmak gerekiyordu, tam tersi oldu. Eskiden teknoloji ve para insanlara aitti, insanlar bunları kullanırdı.
İçinde yaşadığımız çağa baktığımızda ise insanların teknolojiye, ekonomiye adeta yakıt olduğunu görüyoruz.
Modern sistemler tarafından öğütülüyor insan; eşya gibi kullanılıyor.
İnsanî değerler serbest piyasada mal gibi alınıp satılıyor. İnsan kendi eliyle yaptığı makinelerin, altında ezilmiş vaziyette.
“Sorunlar, onları üretenlerin mantığı ile çözümlenemez” diyordu Albert Einstein.
Ve bu gerçeği net olarak anlatıyordu...
Makinelerin dişli çarkları arasında kaybettiğimiz İnsan’ı arar olduk..
Niteliksiz Adamların kıyısında...
Özlenen mes’uliyetinin şuuruyla yaşayan… sadece İnsandı oysa ...
Kalın efendim sağlıcakla...