Notlar
Bu köşeyi takip eden dostların anlayışına sığınarak, bugün konu bütünlüğü olmadan, kara kaplı defterime aldığım notları paylaşmak istiyorum.
Müsaadenizle başlıyorum.
-Çocukların masumiyet karnesindeki notlar, büyüklerin samimiyet karnesinde yer almadıkça sınıfı geçmemiz mümkün olmayacak.
-Emeği izzetli olanın ekmeği lezzetli olur.
-Ağız tadının sırrı, azığın nereden ve nasıl kazanıldığında gizlidir.
-Maişet ve makam kaygısıyla duruşundan taviz veren insan emeğindeki izzeti, ekmeğindeki lezzeti kaybeder.
-Vebadan kaçar gibi kaçmak gerek vebâlden.
-Anneye-babaya kıymet veren, kendilerinin gürlüğü değil meyvelerinin güzelliğidir.
-Gizli işi az olanın güzel işi çok olur.
-Türk Milleti, merhamet medeniyetinin mimarıdır. Delil isteyene, şifa talep edilmelidir.
-Şu kahrı bol dünyanın kahrolası zalimleri kadar zararlı bir grup var ki; onlar, riyakârlar ve samimiyetsizlerdir.
-Bürokratlar; ’15 Temmuz gecesini yatakta mı geçirdin, sokakta mı sorusu ile samimiyet testine tabi tutulmadıkça, ehliyet arayışımız boş bir hayal olmaktan öte gidemeyecek.
-Danışman takımından bürokrat üretme sevdasının, bizi ehliyete hasret bıraktığını gösterecek gözlükleri üretecek fabrikada temizlik işçisi olmak istediğimi, kayıtlara geçirmiş olayım.
-İdarecinin kılığında halevet, kulağında salavat, kulluğunda sadakat, dilinde değil fiilinde adalet bekleriz.
-İdarecinin öfkesinde bile merhamet kokmalıdır, gülüşünde sinsilik değil…
-Dil yavanlaşırsa, kulak uzaklaşır. Kulaktan kalbe giden yolu yakınlaştıran, kelamdır.
-Vakar başka, kibir başkadır. Vakarımızı kibir ile karıştırırsak ciddiyetten yoksun kalırız; kibrimizi vakar diye satarsak samimiyetten yoksun kalırız.
-Siyasete lazım gelen, taze kan değil temiz kandır.
-İlkokul öğretmenimin, kendi sınıfındaki öğrencilerinin her biri için bir meslek tahmininde bulunmasını ve bu tahmininde yüzde elli oranında başarılı olmasını ne çok isterdim.
-Eğitim fakültelerimizin taban puanının tıp fakültelerinin taban puanı ile eşitlendiği, müjdesini getirecek bir kardeşime benim de bir müjdem olacak.
-Sınav kağıtlarını okumaya üşenen sınav sistemini yürütmekle sorumlu olan yöneticilerimizin, optik okuyucuları hurdacıya satma kararı aldığı müjdesini getirecek kardeşime de bir müjdem olacak.
-‘Vardır devlet adamlarının bir bildiği’ darb-ı meseli, benim için en tahkim surdur. Bu surda gedik açılmasına tahammülüm yoktur; zira tamiri zordur.
-Üretmekten değil, al-sat’tan kuvvet alan bir vergi sisteminin insanımıza yaptığı en büyük kötülük, tembelliği meziyet olarak sunmasıdır.
-Siyasetin, samimiyet sevdalısı teşkilatçı insanlardan tarafından yapıldığı yılları da yaşadık, teşrifatçılığı teşkilatçılık zannedenler tarafından yapıldığı yılları da…
-Seçimden önce oy versinler diye çocuk parkı yapan, seçilemeyince parkı yıkan muhtarın, ‘parkı neden yıktınız’ sorusuna, kem küm etmeden, ‘bana oy vermedikleri için yıktım’ cevabını verdiği zaman, samimiyete hasretimiz sona erecek.
-Hizmet belediyeciliği ile gönüllere giren bir insanın, gönül belediyeciliği yapmak zorunda bırakılması, ne büyük bir talihsizliktir!
-Yahudi ve Hristiyanın Müslüman Türk Milletine olan düşmanlığının kaynağı, sahip oldukları tarih bilgisi iken, bir gecede bin yılı silen bir neslin evlatları olarak tarih bilmezliğimizin mahcubiyeti çok ağır olsa gerek.
-Harflerden şapkaları kaldıran, başlara şapkaları geçiren devrimlerin neleri devirdiğini hâlâ anlayamadık.
-Hisse derdinde olmadan hislere seslenen kemal şahsiyetlerin kalemine ve kelamına çok ihtiyacımız var.
-Güzel ülkemde bankaların kârı ne kadar azalırsa, ülkemin refahı o kadar artacak.
-Zenginliğin itibar kriteri olduğu toplumumuzda, kiri ter olan insanlara çok ihtiyacımız var.
-Gayreti olanın hayreti olmaz.
-Millet devletiyle var olur. Devlet yoksa bu topraklar bu millete dar olur, diye devletine dua edenlerdenim.
Notlarımız bunlardan ibaret değil elbet.
Sabrı azaltmamak için lafı uzatmayalım ve bitirelim.
Allah devletimize zeval vermesin!
Âmin!