NİSAN BEREKETİ
Bahar mevsiminin ikinci ayı, NİSAN ayı sona ermek üzere. Nisan ayı çok bereketli ve mübarek bir ay olarak hayatımızın her yıldönümünü etkileyen önemli bir zaman dilimi.
2017 Yılı Nisan ayında, ülke ve milletimiz için inşallah hayırlara vesile olabileceğini umduğumuz bir HALK OYLAMASI geçirerek, devam eden sürecini yaşamaktayız. Geleceğimiz için umutlu olmak, aydınlık yarınlara kavuşmak için, NİSAN ayı umutları yeşerten özelliğe sahip bir kutlu bir ay.
Peygamberimiz bu ayda dünyaya teşrif etmişlerdi. Manevi duygularla beslenmeye vesile olan ÜÇ AYLARIN içindeyiz. MİRAÇ KANDİLİNİN bizlere yüklemeye çalıştığı mesajları anlamaya çalışıyoruz.
Manevi olarak kendimizi donatabilecek bütün güzellikleri öğrenip yaşama biçimi haline getirebilecek bilgileri öğrenip, davranışlarımıza etki edebilecek alışkanlıklarına temel olmalarını sağlayabiliriz.
Manevi rahmetleri fark etmeye çalıştığımız bu ayda, bereketli Nisan yağmurları, dünyalık umutlarımızı da yeşertmekte.
Bereketli yağmur damlaları vesilesi ile tarlalarda ekinler, merada otlar ve çiçekler serpilip büyüyorlar. Bitkiler, hayvanlar, böcekler sevinçlerini ve şükranlarını Allah’a (c.c) kim bilir, ne güzel ifade ediyorlardır.
Çiftçiler; Emeklerinin karşılığını alabilmek umudu ve sevinci ile çalışmaya devam ediyorlar.
İnsanlar; bereketli günlere ulaşabilmek, rahat bir yaşam biçimine kavuşmak, hayatın her anının tadına varabilmek, kendilerine YARATAN tarafından yüklenilen sorumluluğu doğrultusunda görevlerini yerine getirebilmek şuurunda olmak zorunda.
Nisan ayı “Kutlu Doğum Haftası” nı içinde barındırıyor. Rehberimiz, önderimiz, Peygamberimiz Hazreti Muhammed (S.A.V)’in en çok konuşulduğu ve anlatılmaya çalışıldığı zaman dilimi.
Ülkemizin her yerinde; başta Diyanet teşkilatı olmak üzere okullarda, kurumlarda Peygamberimizi anlama/anlatma toplantıları yapılmakta.
Nisan yağmuru bedenleri nasıl ıslatıyor hayat veriyorsa, manevi yağmurlar da gönülleri, ruhu aynı şekilde yıkar ve huzura kavuşturur.
Kutlu Doğum Programları vesilesi ile vahyi bize ulaştıranı daha iyi anlama/anlatma çalışmalarının amacına ulaşabilmesi için, öğretilenlerin/öğretilenlerin, aksiyon haline getirilmesi gerekir.
Aksiyon haline gelen peygamber davranışları, vahiy bilgisi dışında olmayacağından, doğal olarak İslam yaşanmaya başlanacaktır.
Kuru bir hatırlatma, kısa zaman dilimlerinde yapılan bilgilendirmeler, dağınık bilgiler, Peygamberimizi tam anlamıyla anlatamaz.
Yapılması gereken ne olabilir? Bu işin ehil kişileri, nasıl yapılabileceğini şüphesiz bizden iyi bilirler. Ancak, biz de eğitimci olmamız hasebiyle bazı tekliflerimiz olacaktır.
-Peygamberimizin yaşantısından levhalar alınıp işlenerek aksiyon haline getirilmesine önem verilmeli. Kuru bir hatırlatma yapmak, kısa zaman dilimi içine, duygulara hapsetmek, peygamberi anlamaya yetmez..
Öyleyse:
-Hazreti Muhammed (S.A.V)’in çocukluğu, gençliği, peygamber oluşu, babalığı, aile reisliği, arkadaşlığı, devlet başkanlığı, komutanlığı, muallimliği, ayrı ayrı başlıklar halinde ve ayrı zaman dilimleri içinde ele alınıp işlenmesi, bizleri istenilen amaca ulaştıracaktır.
Ülkemize huzurun hakim olabilmesi, Peygamber metodu ile İslamın iyi kavranmasına ve benimsenmesine bağlıdır. İnan bütün insanların buluşabilecekleri ve itirazsız kabul edecekleri önemli ortak paydadır.
Tarihimiz açısından; 23 NİSAN 1920 tarihi günü yıldönümü kutlamalarında unutulmaması ve her geçen gün daha iyi anlaşılıp değerlendirilmesi gereken önemli günlerimizdendir.
“23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı”, NİSAN ayında, çocuklarımızın büyükleri ile birlikte yaşadıkları önemli günlerdendir.
Her geçen yılda, dünya çocukları ile birlikte kutlanan bu günü, daha anlamlı hale getirebilmenin yolu, çocuklarımızın dünyasına sevgi ile yaklaşmaktan geçtiğini unutmamak gerekir.