Hayrettin Atak
Hayrettin Atak Ne Zaman adam oluruz?

Ne Zaman adam oluruz?

Büyük oranda bağışıklık kazandığımızda doğrudur belki ama hala dünyanın herhangi bir yerinde zulüm gören birinin haberi hala derinden etkileyebiliyor büyük çoğunluğumuzu…

Ancak verilen tepkileri görmek daha çok üzüyor ve yaralıyor.

Nedeni de haberlerin ayrıntıların da gizli.

Milliyetçilikleri ağır basanların bütün Ortadoğu yanarken sadece Doğu Türkistan ya da Suriye Türkmenleri için sokağa dökülmeleri, Solculukları ağır basanların Doğu Türkistan ve Dünyanın çeşitli yerlerindeki insan hakları ihlalleriyle insanlar adeta can çekişirken Sivas’ı unutturmayacağız haberleri yada LGBT eşliğinde güya insan hakları için çığırtkanlık yapmaları, Çevreciler çocuklar çevre kirliliğine sebep oluyor da ölmelerinde bir beis yokmuş da, fokların öldürülmesi dünyanın dengesini bozuyormuş gibi yapmaları, Şiiler kendi mezhepdaşları masum birer melekmişde sunnilerden büyük eziyetler görüyormuş gibi yapmaları, sunniler dünyanın en masum insanlarıymış da şiiler kendi kendilerine işkence yapıyorlarmış gibi yapmaları vs. kadar samimiyetsizliğin zirve yaptığı konular üzüyor insanı? Uludere HDP’nin, Karadağ MHP’nin, Sivas CHP’nin… Berkin Elvan Alevilerin, Yasin Börü Müslümanların, Adnan Menderes Muhafazakar sağın, Deniz Gezmiş Devrimci Solun vs…

Örnekleri yüzlerce sıralayabiliriz…

Bazı yazıların sonunda görüyorum. Ne zaman adam oluruz? Bölümü…

Cevabı net; Bu düşünce hakim oldukça hiçbir zaman…       

   Bankalardaki sıra terörüne kim dur diyecek?

Kapitalizmin mabetleridir; Bankalar… Çekici olsun, gelen mensuplarımız rahat etsinler diye her şeyin yerli yerinde düşünüldüğü mabetler… Dünya yaşarsa bundan bin kaç bin yıl sonraki arkeologlar muhtemelen bu mabetleri şöyle anlatacak belgesellerde insanlara…

“Olabildiğince az tuğla, çok ve büyük camlar kullanılmıştır yapılarında; içeride fazlasıyla ışık olsun diye… Bu da yetmez deyip içerideki müthiş ışıklandırmada sabahtan akşama yanar... Renkli dünyalarını ifşa etmek için… Güzel arkadaşların veznelerde ve kolay görünen yerlerde konuşlandırıldığı, en lüks mobilyaları şubenin içine serpiştirildiği ve görsellikle alakalı ne gerekiyorsa onları da cömertçe yerleştirildiği ortamlar olarak karşımıza çıkıyor kazılarımızda 21. Yüzyılın mabetleri; Bankalar… Her şeyin inceden inceye düşünüldüğü bu yapıların hükümranlığı, bankalarda hesapları olmadığı için sıra beklemekten sıkılan kölelerin isyanlarıyla son bulmuştur. Çünkü bankaya girdiğinde önünde sadece bir kişi olan köleler, kendinden bir saat sonra bile gelen Bankanın şubesinde hesabı bulunan müşterilerini beklemek zorunda kalıyorlardı.

Ve bir kıvılcımla hem kapitalizm hem bankalar son bulmuştur”

Ne yazdığımı dönüp bir kez daha kontrol edemeyecek kadar çok bekledim sırada…

Zulüm faiz sistemiyle çalışan bankalarda da finans kurumlarında da değişmiyor. Eğer gittiğiniz bankada bir hesabınız yoksa ayvayı yediğiniz gündür, yazının özeti bu…  

Bu keyfi sıralamaya son verecek bir yiğit kahraman ilan edilecektir.

Bankacılık ve finans sistemindeki düzenlemeye buradan başlanmalı o yiğit…

Çünkü ‘müşterilerimize öncelik veriyoruz’ gibi masum bir sözcükle geçiştirilemeyecek kadar büyük bir zulüm var ortada…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hayrettin Atak Arşivi