Mutlu musun, umutlu musun?
Merkez Bankası politika faizinde yarım puan indirim yaptı. Temmuz ayında %24 iken, son indirim ile şubat ayında %10.75 oldu.
Beklentiler indirim yönünde olduğu için heyecan olmadı. Kredi kullanımı ve tahsilat azlığı sebebi ile enflasyon düşük gidiyor. Sanayi üretiminde artış tek umutlu olduğumuz nokta.
Mutluluk nedir, bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu mu?
Mutluluk ile ekonomi arasındaki ilişki ise özellikle sosyal bilimler alanında araştırmalar yapan akademisyenler tarafından üzerinde çalışılan ve devletlerin ekonomik politikalarının belirlenmesinde bir araç olarak kullanılan bir alandır.
Mutluluk ve ekonomi arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması için öncelikle mutluluğu etkileyen faktörler belirlenmelidir. Mutluluğa etki eden faktörler; maddi ve maddi olmayan faktörler olarak ikiye ayrılır.
Maddi olmayan faktörler arasında, sağlıklı evlilikler, fiziksel ve psikolojik sağlık, eğitimle kazanılan yeterlikler ve aile ilişkileri mutluluğa katkıda bulunan en önemli faktörler arasında.
Maddi faktörler incelendiği zaman büyük kısmının kişinin maddi refah seviyesine odaklandığı görülmektedir. Bunun yanı sıra, işsizlik, enflasyon, faiz, vergi oranları gibi çeşitli harici faktörlerinde kişinin mutluluğu üzerinde etkileri olduğu ortaya çıkarılmıştır.
Yüksek işsizlik, faiz ve enflasyon oranları gibi makroekonomik göstergeler, güvensizlik ve kaygıya yol açar, zihinsel ve fiziksel üretkenliği ve ekonomik refahı tehdit eder ve bunun sonucunda da mutluluk azalır.
Tüik, Türkiye İstatistik Kurumu çok popüler
Tüik son 2 yılda yaptığı açıklamalar ile çok popüler bir devlet kurumu. Hafta içi açıkladığı yaşam memnuniyet araştırmasında mutluluk düzeyini %52,4 olarak açıkladı. Son 9 yılda her yıl azalan bir durum var.
Kendini mutsuz olarak tanımlayanlar 2003’te %7,3 iken bu oran 2019’da %13,1’e yükselmiş. Ne mutlu ne de mutsuz olan grup %34,6 olarak bekliyorlar.
Kadınlarda mutluluk son 9 yılda %5,7 azalırken, erkeklerde %12 azalmış. Bunun nedeni ekonomik sebepler olabilir. Sağlık, sevgi, başarı, para ve iş konuları değerler olarak belirlenmiş. Sağlık %70 ile mutluluk kaynağımız.
Sadece sağlıkla olmadığı yöneticilerin de bildiği bir gerçek. O yüzden indirim, iş, imkân gibi vaatlerle çıkıyorlar yola.
Maddi zenginlik ve sosyal statü peşinde koşmanın kalıcı bir mutluluk getirmediğini biliniyor.
Yüksek gelir kısa süreli mutluluğa sebep olabilmektedir. Uzun vade de ise gelir ile mutluluk arasında negatif yönlü bir ilişkinin varlığından söz edilebilir.
Beklenti seviyesi teorisine göre ise, mutluluk beklenti ve başarı arasındaki farka bağlıdır. Bireyler mutluluklarını hem geçmiş durumlarına hem de gelecekteki beklentilerine göre belirlemektedir. Bu yüzden gelirdeki bir artış kısa vadede mutluluğa yol açmakta, ancak arzular değiştikçe ve yeni duruma alışıldıkça insanların göreceli mutluluğu tekrar azalmaktadır.
Mutluluk ekonomisi hakkında diğer bir teori ise göreli gelir hipotezidir. Bir kişinin diğerlerine kıyasla konumu mutluluğun belirleyicisidir. Bir başka deyişle, mutluluğun artmasından sorumlu olan mutlak gelir değil, bireylerin kendilerini başkalarıyla kıyaslamalarına olanak tanıyan ve mutluluğa yol açan bu göreceli gelirdir.
Mutluluk Düzeyi ve Ekonomik Refah
Günümüzde ekonomistler, bir ülkedeki vatandaşların refah düzeyini belirlemek için kişi başına düşen milli geliri kullanmaktadır. Kişi başına düşen milli gelir, gayri safi yurtiçi hasılanın ülkedeki kişi sayısına bölünmesi ile bulunur. Kişilerin mutluluk düzeylerinin ölçümlenmesinde ise, ülkeden ülkeye farklılık göstermekle beraber, çeşitli kamu kurumlarının ve araştırma şirketlerinin yapmış olduğu anket çalışmaları dikkate alınmaktadır.
Ülkemizde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından her yıl düzenli bir şekilde, kişi başına düşen milli geliri açıklanmaktadır. 2003 yılından itibaren ise yine TÜİK tarafından yıllık yaşam memnuniyeti araştırması sonuçları kamuyla paylaşılmaktadır.
Sonuç olarak;
Mutluluk ekonomisi, ekonomistler için önemli bilgiler sağlamaktadır. Mutluluk ekonomisinin bulguları, ekonomistlerin insanları maddiyatın ötesinde nelerin mutlu ettiğini anlamalarına yardımcı olarak, yararlı ve tamamlayıcı bir ekonomik teori olarak kullanılabilir.
Genel refahı sağlamak üzere kamu harcamalarının hangi yöne kanalize edilmesi gerektiğini ortaya koyacak şekilde önemli politik sonucu olabilir. Mutluluğun yalnızca ekonomideki mali büyümeyle belirlenemediğini kanıtlamıştır.
Mutluluk algı düzeyleri gelir düzeyine göre farklılık göstermemektedir. Bunun nedeni şükür ile açıklanabilir. Bireyler düşük gelir düzeyine sahip olsalar da kültür, inanç gibi değerler nedeniyle şükür duygusuyla mutlu olduklarını öne sürmektedirler.
Şükürler olsun o zaman…