Misyoner
Cumhuriyetin ilk dönemlerinde laiklik prensibinin uygulanması ve yeniden yapılanması sürecinde halkın dinî yönden bazı ihtiyaçlarının karşılanamaması sonucunda bazı boşluklar ortaya çıkmış ve bu boşluktan misyonerler faydalanmışlardır.
Konuyla ilgili Dışişleri Bakanlığı arşivine dayanarak bilgi veren Cemil Koçak, ülkede yeniden yapılan din ile ilgili düzenlemeler konusunda yurt dışında bazı ilginç değerlendirmelerin yapıldığını belirtmektedir.
Buna göre Dışişleri Bakanlığı’nın 22 Mayıs 1932 tarihli bir yazısında, Türkiye’nin Budapeşte Konsolosluğu’na dayandırılan bir istihbarî bilgiye göre, yapılmakta olan inkılâpların Hıristiyan misyonerlerinin “ekmeğine yağ sürdüğü” ifade edilmektedir.
İstihbaratın kaynağı Macar bir papazdı. Onun haberdar etmesi üzerine bir Türk öğrenci, Türk resmi makamlarına bilgi vermişti. Buna göre, Sırp dostu olan bir Macar öğrenci, papaz okulunda iken, Türk öğrenciye, “Mustafa Kemal Paşa’nın din meselesinde iyi yapmadığını, zira Türklerin mütedeyyin bir millet olduklarından, şimdi dini tahsillerini serbestçe yapamadıkları gibi, matbuatta daha serbestçe yayında bulunamadıklarını” söylemiş ve bu halin “misyonerlerin ekmeğine yağ sürdüğünü” söylemiştir.
Papaz daha sonra sözlerini şöyle sürdürmüştür: “Anadolu’da birçok misyonerlerimiz olduğundan, kolaylıkla ve hiçbir mâniaya uğramadan serbestçe dini telkinatta bulunuyoruz”. (Cemil Koçak, Tek Parti Yönetiminde Muhalif Sesler, 88–89).
Hep söylüyoruz, büyük milletler büyük imtihanlar geçirirmiş.
Görüyorsunuz değil mi? Misyonerlere çanak tutanları. Fetö’ye zemin hazırlayanları.
Ey milletim !
Sen, nice badireler atlattın.
15 Temmuz belasını bile atlattın.
Senin muhtaç olduğun cevher kalbindeki peygamber sevgisidir. Bunu cihan biliyor.
Ey Türk milleti !
Seni, sevgililer sevgilisi peygamberimizden mahrum etmeye teşebbüs edenlerin halleri meydandadır.
Sana mensup olmakla iftihar ediyorum.
SÖZ VE YAZI
Söz uçar yazı kalır demiş atalarımız. Şimdilik böyle.
Teknik ilerlemeye devam ediyor. Öyle zaman gelecek ki, havadaki bütün sözler kayda geçecek.
O zaman ne zaman gelecek?
Henüz bilmiyoruz.
Ama bekliyoruz.
Bu, olacaktır.
Şimdi 1950 yılına ait bir gazete haberi takdim ediyorum.
Bu gazete Konya’da 1950’li yıllarda yayınlanmıştır.
19 Nisan 1950 tarihli Babalık gazetesinin verdiği habere göre;
Konya’nın Karaarslan Mahallesi’nde ikamet eden Mesci Hüseyin Üncel, üç gün önce yatsı namazında mescitte Arapça kamet getirdiğinden dolayı derhal yakalanarak adalete teslim edilmiştir. (Babalık, 19 Nisan 1950).
Not: 15 Mayıs 1950’de hakim teminatı altında yapılan genel seçimlerde Demokrat Parti iktidara gelmiştir. 1923-1946 seçimlerini ne siz sorun ne de ben söyleyeyim. Belki kurucu partinin (CHP) bir cevabı vardır. Zira o tarihte iktidarda olan parti buydu.