Metaverse geldi, medya okuryazarlığı gelmedi
Dünya artık dijital mecralarla şekil alıyor. 2015 yılında aşırı hızlanan süreç 2022 yılında son viteste ilerliyor ve önümüzdeki yıllarda da vites yükselerek devam edecek.
Dijital dünyada çok farklı ve güzel gelişmeler olurken, kullanıcılar da bunun en zararlı yerlerini alıp sonra da ‘Bu mecralar çok zararlı mecralar’ deyip verip veriştiriyor. Ortaya çıkan sorunsalın temel çözümü bu mecraları hangi yönünü nasıl kullanacağımızdan geçiyor.
Son olarak dijital dünyanın içine girdiğimiz metaverse dünyası çıktı ki dijital dünyanın bugün bize göstereceği en ileri seviye oldu. Öyle bir dünya ki, bu dünyaya girenler bedenen aynı yerde olmasalar da dijital bedenle aynı dünyayı paylaşıyor. Hatta bazı ülkelerde dijital dünyada taciz davaları bile başladı. Gelişmeler sadece bununla kalmıyor her geçen gün yeni özellikler geliyor. Nereye gideceğini de şu an için kesin konuşmak zor…
Dijital dünya ve mecralar almış başını Nirvana’ya giderken özellikle ortaokullarımızda bu dünyanın nasıl kullanılması gerektiğini, eleştirel bakış açısını getirecek Medya Okuryazarlığı dersi gelmedi. Bu ders var ama hâlen seçmeli olarak müfredatta.
Yabancı olduğumuz ve insan fıtratına çok değişik gelen dijital dünyayı tanımamız bunun içine girmemizle başlıyor.
Hâlbuki bunun böyle olmaması lazım ve bu dünyaya girmeden önce bireyler sağlam bir eğitimden geçip neresi doğru neresi yanlış bunu bilmeliler.
Kısacası Medya okuryazarlığı; yaygın kabul gören tanımıyla, görsel, işitsel, basılı medya mesajlarına erişebilme, erişilen medyaları eleştirel bakış açısıyla çözümleyip değerlendirebilme ve kendi medya iletilerini üretebilme becerisidir.
Günümüz medyası ve dijital içerikler yanlış kullanımdan dolayı özellikle çocuk gelişimi ve gençlerin dünyasını karalıyor. Yapılan araştırmalar özellikle çocukların hayatlarında medyanın zaman ve mekân olarak yerinin artmakta olduğunu gösteriyor.
Herkes bu mecraları kullandığı için daha verimli kullanmaları ve bunu yaparken maruz kalınabilecek bazı riskler karşısında farkındalık geliştirebilmeleri için, medya iletileri ve yöntemleri konusunda bilgi sahibi olmaları gerekiyor.
Bu eğitimin de temeli Medya Okuryazarlığı dersinden geçiyor. Bu eğitim şu an seçmeli ders olarak verilse de zorunlu ders olması için bilim insanları ve uzmanlar yoğun çaba gösteriyor.
Sanayi devrimiyle birlikte teknoloji yakalama fırsatını kaçıran Osmanlı Devleti gibi Türkiye olarak atalarımızın yaptığı hatayı dijitalde de yapmamak için bu eğitim zorunlu olması şart…
Dijital dünya, metaverse boyutlarına ulaştı, kullanıcılar artık gerçek dünyada yaşar gibi dijital dünyada yaşarken biz hâlen medyayı nasıl okuyup nasıl davranacağımızı bilmiyoruz.
Şu an için dijital dünyayı en başından yakalamak için geç kalsak da treni tamamen kaçırmış sayılmayız.
Lakin tren kaçmadan biz bunu son vagon da olsa yakalamamız gerekiyor.
Artık dünya değişiyor ve yeni neslin buna göre hazırlamanı en büyük şartlardan biri haline geldi.
Umarız yeni neslimiz dijital dünyada erimez, bilinçli yetişmesi için hep birlikte gayret ederiz.