MERAM’A KASTIN MI VAR TAHİR BEY?
Geçen hafta ki Konya ziyaretimi eşim ve çocuklarla birlikte yaptık. Benim ufaklıklar tren seyahatini sevdikleri için araba yerine trenle gidelim dedik.
Önce ufak tefek işlerimizi hallettik. Ardından gezmeye sıra geldi.
Epeydir Dinozor Parkı’nı görmek istedikleri için ilk durağımızda orası oldu. Taksiyle gittik. Parkı gezdik. Gezinti bittikten sonra sıra yemek faslına geldi. Parktan dışarı çıktık. Etrafa baktım. Taksi arıyorum.
Fakat bulmak ne mümkün... Bırakın taksiyi taksinin zili bile yok.
Dedim dolmuş otobüs?
O hiç geçmez…
Allah Allah, belediye buraya kocaman park yapmış, bu parkın etrafından hiçbir toplu taşıma aracı geçmiyor mu yani?
Hayır, geçmez…
Çok şaşırdım. Taksi duraklarına baktım en yakın durağın telefonunu bulamadım. Sonra aklıma bir fikir geldi.
Gelirken yol kenarından Hacı Şükrü vardı. Orayı aradım. Sağ olsun bir araç gönderdi ve ulaşım sorununu çözmüş olduk.
Şimdi bakın. Meram Belediyesi oraya kocaman bir park yapmış. Bu park gerçekten fazlaca ziyaret çeken bir park. Ancak Büyükşehir bir güzergâh belirleyip bu parka toplu ulaşımı sağlamamış. Hatta bence bunu bilerek yapmış.
Bilindiği üzere eski Meram Belediye Başkanı Serdar Kalaycı’dan pek hoşlanmazdı Tahir Akyürek…
Sanırım negatif elektrik bu parka toplu ulaşımın gitmesini engellemiş.
Yani Büyükşehir bilinçli olarak burayı güzergâh dışı bırakmış.
Bu durumu başka hiçbir şey açıklayamaz.
İyi ama diyeceksiniz. Meram Belediye Başkanı değişti. Neden o uygulama düzeltilmedi.
Bakın ben şunu söylemek istiyorum.
Türkiye’nin başörtülü tek belediye başkanı Fatma Toru...
Fatma Hanım’ı tanımam. Yakın bir temasımızda olmadı. Ancak temsil ettiği misyon açısından başarılı olması gerektiğini düşünüyorum. Bu yüzden Sayın Toru ’ya destek olunması gerektiği kanaatindeyim.
Ancak Tahir Akyürek’in henüz bu kanaati taşımadığı anlaşılıyor…
Yoksa Meram’ın prestij bir parkına, üstelik halk tarafından çokça ziyaret edilen bir parkına neden bir otobüs koydurmasın?
PORNOCU ABİLER, HERŞEY HİZMET İÇİN
Hizmet diye her kapımızda belirdiklerinde elimizi cebimize attığımız abiler meğer neymiş…
Şantaj, tehdit, komplo, ajanlık, daha neler neler…
Şantajla, ihale alan her firmadan himmet toplayan ve bürokratından memuruna haraca bağlayan abilerin eli kolu meğer her yere ulaşırmış.
Meğer kimseye güvenmezlermiş…
Kendi adamlarının bile belgesini, kasetini zulalar tehdit unsuru olarak kullanırlarmış.
Tevekkeli tartışmalı ve abilerin kapısından geçmeyecek bu kadar adamın koşa koşa abilerin safına geçmesinin nedenini şimdi daha iyi anlıyorum.
Cemaat hükümet kavgasında Fuat Avni’nin kim olduğu sorusu zaman zaman bana da soruldu.
Hep şu yanıtı verdim. Fuat Avni bir editör…
Cemaatin polisi, savcısı, bürokratı toplamış olduğu bilgileri bir merkeze bildiriyor. O merkez bilgileri derleyerek editoryal bir süzgeçten geçirip yayınlıyor. Bu kişinin de kim olduğu artık açığa çıktı.
Hatta hesaptan gönderilmiş mesajlar ortalığa saçıldı.
Silinen mesajların içinden bazıları çarpıcı…
İşte birkaç örnek…
Dustlastt adında bir kullanıcıyla Fuat Avni mesajlaşıyor.
DUSTLASTT: Bi de Kemal Bey’in Haluk Koç bizi satar diye korkusu var
FUATAVNİ: Yok yok, onun bizde sex kaseti var satarsa ne olacağını biliyor
Bakın satma korkusuna karşın bir sex kaseti hazır bekletiliyor.
Kim bunları söyleyen Fuat Avni... Yani cemaatin akıncısı…
Bir başka diyalogda şu…
DUSTLASTT: Abi bi de bu Hakan Şükür, satmazdı AKP’yi
FUATAVNİ: Onunla da ilgili elimizde belgeler var, hiç sıkıntı değil yavrum satan cezasını alır
DUSTLASTT: Aynen abi ben çıkıyom mesajları sil görüşürüz.
Bakın hakan Şükür’le ilgili de bir takım belgeler biriktirilmiş. Hazırda bekletiliyor.
Sadece bunlar kendi itiraf ettikleri. Daha kim bilir neler var.
Bu cemaatin işlettiği otelde her kalan videoya alınmış ve kasetler zulalanmış.
Neden? Zamanı geldiğinde kullanılmak için.
Bakın, bizim hizmet eri dediğimiz abiler meğer süzme pornocuymuş…
Hem de bu pornoculuğu Allah’ın dini İslam Dinini yüceltmek için yapıyorlarmış.
Tıpkı yine İslam Dinine hizmet etmek adına bankadan faizle kredi çekip kendi bankalarına yatırdıkları gibi…
Her şey hizmet için.
Pornoculukta, şantajlarda, komplolarda, iftiralarda…