KURBAN
Müslümanların iki bayramı vardır. Birisi Ramazan bayramı diğeri Kurban bayramıdır. Kurban bayramında dinimizin çerçevesini çizdiği hayvanlardan kurban kesilir.
Bir kısım ilahiyatçılar tarafından ifade edilen tavuk vs gibi hayvanlardan kurban olmaz. Böyle sapık, serseri, ukala ve aykırı insan tipleri tarihin her döneminde çıkmıştır.
Bunları ciddiye almayınız…
"Kurban diye bir şey yok" diyenler de vardır. Bunlar da ancak kendi kendilerini bağlarlar. Müesses nizamı yıkma konusunda "uzman" olan bu ve benzeri ilahiyatçıların "müşterileri" olabilir.
Serbest rekabet piyasasında herkes “rehberini” iyi seçmelidir.
Bir kısım psikolog olduğunu söyleyenler de çocukları kurbandan uzak tutun diyorlarmış...
Kurban kesilirken çocuklar korkarlarmış. Psikikolojikk olarak çocuklara "zararlıymış" falan...
Yok, böyle bir şey...
Özellikle çocuklarımız kurbanlarının başında olmalıdırlar.
Kurban kesilirken çocuklarımız ve biz görmeliyiz.
Günahlarımıza keffaret için kurban kanının aktığını bilmeliler çocuklarımız ve biz…
Kinimizin ve öfkemizin bu şekilde "kurban" edildiğini öğrenmeli çocuklarımız ve biz…
İNSAN, KÂİNATIN EN ÜSTÜN VARLIĞIDIR.
Her şey insana hizmet etmek vardır.
Hayvanlar da insanlar içindir.
Vejetaryenlere hep hayret etmişimdir.
Bunlar "et yemezler"....
Peki, ne yerler?
Bunların yedikleri ot, kökünden koparılmıyor mu?
Koparılmak ile kesilmek arasında ne fark var?
İNSANA DEĞER VERMEKTE ZİRVE OLAN İSLAM'A MENSUP OLDUĞUM İÇİN BİNLERCE TEŞEKKÜR EDİYORUM ALLAH'A....
MÜSLÜMAN OLDUĞUMUZ İÇİN ŞANSLIYIZ KESİNLİKTE...
Müslüman bir ebeveynin çocuğu olmak ne yüce mutluluktur bu dünyada…
Ezanla yoğrulmuş bir ülkede doğmak saadetlerin en yücesidir.
Ama, ne yazık ki, Müslümanlar hep savunmada son 200 yıldır.
TEMENNİ EDERİZ Kİ, BU KURBAN BAYRAMLARI İSLAM CAMİASINI TEK YÜREK HALİNE GELMESİNİ SAĞLAR.
Türk milletinin reisliğinde bir İslam dünyası vardı eskiden...
Niye şimdi olmasın?
Değil mi?
Kendimizden başka engel var mı?
"SEKRETER"...
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg Stoltenberg PKK operasyonları konusunda "Türkiye'nin de terörist saldırılara karşı savunma hakkı vardır. Ama, bu savunma ölçüler içinde kalmalı ve gereksiz yere sorun daha da büyütülmemelidir" demiş...
Bizim "özgür" basın bu beyanata mal bulmuş magribi gibi yapışmıştır tahmin ediyorum...
Paralel, sol, bölücü ve bilumum çeteler için bu "laflar" ambulans gibi olmuştur herhalde...
Bu beyanat bana 1923'de Lozan görüşmeleri yapılırken Churchil'in bir lafını hatırlattı;
Diyordu ki, Churchll; "Türkiye kırk okkayı geçmemelidir".... Yani Türkiye biraz güçlenir Osmanlı'yı hatırlatılırsa "makaslarız"... Bizim planladığımızdan daha geriye gider gücünü kaybederse "destek veririz"... Marshall gibi mesela...
Osmanlı sonrası ve Cumhuriyet tarihi boyunca şimdiye kadar zaten içerden Türkiye makaslanıyordu. "Fabrika hatası" bir yönetim çıktı ve bölücü eşkiya ciddi zayiat vermeye başlayınca hariçteki "makasçılar" devreye girdi...
TÜRK MİLLETİ TİTREYİP KENDİNE DÖNMEYE DEVAM ETMELİDİR...