KONYA’NIN FAKE TWİTTCİLERİ

Evet bende dahil pek çoğumuzda Twitter hesabı var. Fakat T.C yasalarına uymuyorsa, yükümlülüklerini yerine getirmiyorsa, kapatalım gitsin.

Hayati bir şey midir Twitter?

Sakıncalarını gezi olaylarında gördük. Uluslar arası çalışan ajanslar Twitter’da organize olarak çoluk çocugu nasıl provoke etti hep birlikte seyrettik. Yalan yanlış haberler, resimler, kışkırtmalar havada uçuştu.

Hepsi sahte hesap ve hepsi önceden hazırlanmış bir organizasyon.

Kendisini devletlerden güçlü gören bu tür kurumlara zaten acayip kızıyorum.

Ülkede darbe girişimi olmuş. Koskoca devletin yetkilileri gidiyor, ama Twitter,  hesapların nerden ve kim tarafından açıldığı bilgisini vermiyor.

Çekelim gitsin fişi. Ne uğraşıyoruz ki. Çekelim onlar gelsin bize yalvarsın. “ne olur takın fişi, tamam bir daha yapmayacağız…” diye.

Bakın bu sahte hesaplar insanların birilerine iftira atacağı ve itham edeceği zamanlarda da başvurulan en kolay yöntem.

Geçen hafta başıma geldi.

Gece hani geyik diyebileceğimiz bir sohbetin içindeyim Twitter’ da

Birden “asosyal Konya” diye bir hesap tarafından taciz edilmeye başlandım.

Bana saçma sapan mesajlar atmaya başladı.

Tabi uyandım.

Yazı dili ve imalarından Tahir Akyürek tarafından bir süre önce Twitter’ın kendisine yasaklandığı bir vatandaşın olduğunu hemen anladım.

İnsan yazma ishali olmaya görsün. Duramaz. Sıkılır. Bu alkol bağımlılığı gibidir. Elleri telefona gider gider gelir.

İşte bu arkadaşımızda Başkan kendisine Twitter ‘ı yasaklayınca, dayanamamış ve sahte bir hesap açmış. Konya’da ne kadar gazeteci varsa sövüp saymaya ve aşağılamaya başlamış.

Tabi kendisine adıyla hitap edince hemen kendi hesabından yazmaya başladı. Aslında mahkemeye verecek deşifre edecektim. Ancak birkaç dostum “yazık olur” deyince bende acıdım ve üstüne gitmedim. Zira eski hukukumuz vardı.

Zaten mahkemeye vereceğimi söyleyince yazdığı mesajları da silmiş. Korkmuş zahir.

Her neyse. Buradan Sayın Akyürek’e bir öneride bulunacağım.

Etrafında çalışıp yine sağa sola racon kesip, insanlara hakaret eden birkaç personelinizi uyarmanızda fayda var.

Zaten medyayla yıldızınız pek parlak değil. En azından yanınızda, aranızdaki ateşi körüklemek yerine ateşin üzerine su dökecek bir iki akil adam bulundurursanız bu kadar eleştirilmezsiniz belki.

Kısacası sizi eleştiren gazetecilere küfür ve hakaret eden değil, “ağabey neden böyle yazdın, bak bu konularda yanılıyorsun” diyen akıllı adamlara ihtiyacınız var.