Diyarbakır ile Derin Kardeşlik Bağı
Her zaman ifade ediyoruz Konya önemli bir kenttir. O kadar önemlidir ki, sosyal akımlar oluşturabilir, akan suların yönlerini değiştirebilir.
İşte buna en güzel örneklerden birisi AK Parti Konya İl Teşkilatının Diyarbakır’a yapmış olduğu ziyaret…
AK Parti Konya İl Başkanı ile teşkilat yöneticileri 1,5 ay önce Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin’i kapsayan Güneydoğu Anadolu ziyareti gerçekleştiriyorlar.
Vardıkları her yerde, geçmişimizi, hiçbir zaman bir birine ihanet etmeyen Kürtler ile Türklerin kadim kardeşliğini, kader birliğimizi anlatıyorlar.
Tabi gördükleri manzaradan da bir o kadar etkileniyorlar, zira muhatapları televizyonlarda anlatılanlara benzemiyor. Bölge halkının konuşması BDP’lilerin konuşmalarına hiç benzemiyor. İnsan farklı, mantık farklı, enerji farklı…
Elbette Kürt kardeşlerimiz yaşadıkları sıkıntıları anlatıyorlar. CHP zihniyeti ile oluşmuş ve zaman zaman asimilasyona bile dönüşmüş Kürt kardeşlerimizin üzerinde yaşanan baskıları anlatıyorlar. Çekilen acıları, yaşanılan sıkıntıları anlatıyorlar…
Fakat Ahmet Sorgun ağabey ve arkadaşları da bu ülkede sadece onların sıkıntı çekmediğini, genel olarak devlet sisteminin yıllarca ülkemizde insan sindirme mantığı ile işletildiğini anlatıyor. Başörtü için dışlanan kardeşlerimizi, namaz kıldı diye memurluğu elinden alınan insanlarımızı, eşi başörtülü diye askeriyeden atılan canlarımızı ciğerlerimizi, çekilen acıları anlatıyorlar.
Devlet eski devlet değil, hükümet eski hükümet değil, halk eski halk değil. Geçmişin bütün acılarından ders alarak bir birimize daha fazla kenetlenmemiz gerektiği ortak kanaat olarak konuşuluyor ve yeni yeni kardeşlik çiçekleri açmış bir şekilde tekrar Konya’ya dönüyorlar.
Bu sefer Diyarbakırlı kardeşlerimiz, uzattığımız eli her zaman muhabbetle sıkacaklarının bir nişanesi olarak Çarşamba günü Konya’daydılar.
AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç başkanlığında şehrimize yapılan ziyaret tam anlamıyla bütün dünyaya bu ülkenin hiçbir zaman bölünmeyeceğini gösterir mahiyette büyük bir buluşma şeklinde geçti.
Bu geziler bir kez daha göstermiştir ki Konya, İstanbul’daki derin baronlara, Avrupa’nın el ovuşturan çakallarına, ABD’nin dünyanın kanını emen emperyalist siyonistlerine rağmen Diyarbakır ile Hakkâri ile Şanlıurfa ile Van ile birlikte olur ve bu oyunu bozar.
Yine bu güzel diyalog göstermiştir ki AK Parti bu ülkenin hayra motoru, şerre ise frenidir. Bu ülkede şer odakların değil, ehil insanların Türkiye’nin kaderini birlikte yazacakları mecra AK Partidir.
Başbakanımız açıkladı, hepiniz biliyorsunuz, PKK’nın ülkemizden çekildiği falan yok, şu ana kadar sadece yüzde 15’i çekilmiş, büyük bir olasılıkla oda numaradır.
BDP bu ülkenin hayrına bir işin içinde olmadığını da bize her zaman olduğu gibi yine gösteriyor. Kendilerince aba altından sopa gösteriyorlar. Türkiye Devletine, devleti yöneten hükümete güvenmiyorlar.
Yine Başbakanımızın açıklamasına göre şu anada kadar 10’un üzerinde PKK’nın yaptığı kalleş eylem varmış. Başbakanımızın açıklamasına göre PKK’nın gençlik örgütleri ve diğer birçok alt örgütü faaliyetini zaten ülkemizde hiç durdurmamış.
Tamam, bunları biliyoruz, notumuzu aldık. Ama ben buna rağmen bu ülkede çözüm sürecinin iyi gittiğine ve akamete uğramadan neticeleneceğine inanıyorum. Bu süreçlerde ayrıştırıcı değil kaynaştırıcı olmaya özen göstermek gerekiyor.
Konya ziyaretinde Diyarbakır İl Başkanı Aydın Altaç, “Çözüm için Hz Mevlana’nın öğretileri yol gösterici olabilir” diyor ve ekliyor, “İl Başkanımız Sayın Ahmet Sorgun ve teşkilat mensuplarımız, yaklaşık 1,5 ay kadar önce şehrimize ziyarette bulundular. Bu ziyaret bizleri çok mutlu etmişti. Oldukça faydalı geçen o ziyaretin ardından bizler de iadeyi ziyarette bulunarak, Konya’dan Diyarbakır’ın nasıl göründüğünü anlamak istedik. Partimizin kardeş şehirler projesi de bu amaca hizmet ediyor. Bu proje ile batı illerindeki vatandaşlarımız doğudaki illerimizdekilerle; doğudaki illerimizde yaşayan insanımız da batı illerindeki vatandaşımızla bir araya geliyor ve daha iyi kaynaşıp birbirlerini anlamaya başlıyorlar. Aslında Hz. Mevlana’nın tüm dünyaya yayılan ve etkisi günden güne artan öğretileri çözüm sürecinde de önemli bir yol gösterici olabilir”
Yani ez cümle şuna inanmamız gerekiyor, eğer biz Diyarbakır ile kardeşliğimizi bütün dünyaya gösterebilirsek, Kürt Türk öp öz kardeştir, bölenler kalleştir diye dünyaya haykırabilirsek ve bununla birlikte kardeşlerimizin derdini kendi derdimiz olarak görebilirsek, kimse bu milleti bölemez, ülkemiz üzerinde oyun oynayamaz.
Yapılması gereken Ahmet Sorgun ile Aydın Altaç’ın başlattığı bu kardeşlik yürüyüşünü geliştirmek. Bize bizden başka dostun olmadığını bilmek ve dünyaya göstermektir…
