Prof. Dr. Önder Kutlu
Prof. Dr. Önder Kutlu KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ

KOALİSYON GÖRÜŞMELERİ

Son günlerini yaşadığımız Ramazan ayına veda etmeye hazırlanırken gündem maddeleri oldukça yoğun. Normalde Temmuz ayının bu günlerinde çok fazla hareketlilik olmaz, herkes sadece bayrama odaklanırdı. Bu bayram öyle değil. Şu sıcak günlerde oldukça sıcak gündem maddelerini değerlendirmek durumunda kalıyoruz.

Bugün Başbakan Davutoğlu koalisyon görüşme takviminin ilk gününde, ilk tur ziyaretlerini gerçekleştiriyor. Siyasi parti liderleri ile görüşmelerinde bir yandan koalisyon sürecinin temel ilkeleri konusunda partisinin tavrını ortaya koyması beklenirken, diğer yandan karşı tarafın yaklaşımını öğrenmeye çalışacak.

Diplomaside çok kritik görevler ifa eden, belki hiç kimsenin bilmediği görüşmelere aracılık ederek bu türden görüşme ve müzakerelerin adeta kitabını yazan Başbakan siyasi parti liderlerine karşı bu tecrübesinden çok yararlanacak. Muhalefetin işi zor görünüyor. Onlar da mutlaka uzmanlarını öne sürecekler, tecrübelerini konuşturacaklar ama Davutoğlu kadar başarılı olup, olamayacaklarını zaman gösterecek.

Gerçi birinci turdan somut bir şey beklenmiyor ama karşı karşıya ilk sıcak temas olduğu için çok önemli. Partilerin nasıl bir tavır ortaya koyabileceklerini kestirmek çok zor. Zira seçimlerden beri hep zikzak yaptılar. ‘Bir adım ileri, iki adım geri’ diye isimlendirebileceğimiz bir dönem yaşadık.

Partilerin gerçek tavırlarını göremediğimizi düşünüyorum. Niyetlerinin tam olarak ne olduğunu bilmemiz de çok zor. Kamuoyuna yansıyan bilgiler koalisyon ve siyaset adına pek parlak değil.

Kafalar hep karışık. İktidarın da muhalefetin de 7 Haziran seçim sonuçlarını tahmin edemedikleri aşikâr. Eğer öngörebilselerdi seçimlerden sonra verecekleri tepkiyi önceden belirler, net ve kendinden emin bir tablo ortaya koyabilirlerdi.

Bugünkü görüşmeler ikinci turun yol haritası olacak. Ak Parti HDP ile hükümet kurmayacağını deklare etti. MHP de aynı durumda. HDP’ye en sıcak parti CHP, ama onların HDP ile hükümet kurmak için sayısı yetersiz.

Ak Parti MHP ile mi yoksa CHP ile mi hükümeti kuracağını bilmiyor. O konuda karar verilmiş değil. Görüşmeler boyunca kim daha yapıcı olur, şeffaf davranırsa onunla kurabilir.

Öte yandan, hükümetin kurulup, kurulmayacağından tam da emin de değiliz. Koalisyonun olası ortakları illa da hükümet kurulsun derdinde değiller. Zira 7 Haziran seçimlerinin memnun etmediği üç partiden bahsediyoruz.

Her ne kadar CHP seçimden sonra sevinmiş görünse de seçimlerden oy kaybederek çıkmış olmaları ve MHP’nin HDP’ye karşı olan kesin tavrı nedeniyle hükümetin Ak Partisiz kurulamayacak olması CHP’nin iştahını kesti. Seçimin hemen akabinde HDP’lilere ‘hadi başardık, sizi Meclise soktuk’ diyen CHP milletvekilleri de üzgün.

MHP de aynı durumda. Ak Parti’siz olmayacağını onlar da gördü. Ayrıca, TBMM’de HDP ile eşit sayıda milletvekiline sahip olmalarını ve eşit üye ile Meclis Başkanlık Divanında temsil edilmelerini içlerine sindiremiyorlar.

İçlerinde en rahat görünen parti an itibariyle Ak Parti. Seçimden sonra yaşanan bocalama ve hayal kırıklığı, mevcut tablodaki bu kompozisyon nedeniyle, yerini rahatlamaya bırakmış durumda. MHP veya CHP ile hükümet kurulabilir. Kurulmazsa tek başına iktidara gelme imkânı verebilecek seçim ufukta. ‘Olursa hamur suyu, olmazsa çamur suyu’ tavrındalar.

Kanaatimce Cumhurbaşkanı’nın hayati önemi bir kez daha perçinlendi. Kim ne derse desin, Cumhurbaşkanının konumu seçim sonuçlarından sonra tahkim edildi. Pozisyonunda zayıflama olmadığı gibi, gücünü artırdığı bile söylenebilir. Bunu Ak Parti’de gördü, diğer partiler de.

Herkes onu bekliyor. Ne mesaj vereceğini merak ediyor. Hele bir de hükümet kurulamaz da seçimin yolu görünürse o mutlaka başat aktör olacak.

Koalisyon kurulması durumunda ortakların arasını gene o bulacak. MGK’nın başkanı, istediği anda bakanlar kuruluna başkanlık edebilecek, tüm üst düzey atamaları imzalayacak, kanunları, kanun hükmünde kararnameleri onaylayacak, yargıda önemli pozisyonlarda bulunanları atayacak ve her şeyden önemlisi aldığı 21 milyon oyla dört yıl daha görev yapacak yetkili ama sorumsuz bir cumhurbaşkanı. Bunları değiştirmeye yanaşmadıkları, ayak sürüdükleri Anayasa söylüyor.

Önümüzdeki dönemde kriz beklememe nedenimiz, piyasaların nispeten rahat olması hep bundan.

Birilerinin kışkırttığı ‘Reisçi’ ‘Hocacı’ tartışmanın kısır olduğu ortada...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Önder Kutlu Arşivi