Kırk…
Tarihe baktığımızda 40 sayısının ayrı bir önem belirttiğini görürüz.
40 sayısı öncelikle bir olgunluk işaretidir. Nitekim Ahkaf süresi 15 ayetinde 40 yaşını olgunluk yaşı olarak belirtir. İnsana, anne ve babasına iyi davranmasını emrettik. Annesi onu zahmete katlanarak taşıdı ve zorluk çekerek doğurdu. Karnında taşıması ve sütten kesmesinin süresi otuz aydır. Nihayet çocuk olgunluğuna ulaşıp kırk yaşına girince şöyle yakarır: "Rabbim! Bana ve anne babama lutfettiğin nimete şükretmeye, razı olacağın işleri yapmaya beni muvaffak kıl. Benden gelecek nesli hayırlı eyle, pişmanlıkla dönüp senin kapına başvurmaktayım ve ben şüphesiz sana boyun eğenlerdenim!"
Bu ayeti kerimede geçen dua ayrıyeten kırk yaş duası olarak da bilinir.
Kur'ân-ı Kerîm'de kırk (erbaîn) rakamı dört yerde geçer. Bunlardan üçü Hz. Mûsâ ve kavmiyle (el-Bakara 2/51; el-Mâide 5/26; el-A'râf 7/142), diğeri de yukarıda bahsettiğimiz ayeti kerimedir.
Hadisi şeriflere baktığımızda 40 kelimesi 18 yerde geçer. Hadisleri incelediğimizde 40 kelimesinin bereketini görürüz. 40 ayet ve 40 hadisi şerif derlemeleri bundan ötürü ortaya çıkmıştır. Buna en büyük örnek İmam Nevevi’nin 40 hadis eseridir.
Peygamber efendimize(sav) 40 yaşında vahiy gelmiştir.
Müslümanlarda 40 kişi olunca açıktan tebliğ faaliyetlerine başlamışlardır.
Ayrıca İslam Hukukunda malın temizliği olan zekat 40’ta bir olarak verilmesi emredilmiştir.
Bazı Müslüman alimler 40 sayısını kemal olarak kabul etmişler ve eserlerini 40 bölüme ayırmışlardır. İmam Gazalinin İhyasını buna örnek olarak gösterebiliriz.
Bir insan bir şey yediği zaman en fazla 40 gün sonra vücudundan yediği şeyi atabilir. İmam Ebu Hanife’nin bal hikayesini örnek olarak söyleyebiliriz.
Akışkanlık ve bir işte istikrar sağlamak için 40 kere yapılması söylenir. İstikrarlı bir şekilde yapıldığında insan artık o işte meziyet kazandığı belli edilir. Mesela çocuk eğitiminde, çocuk 40 gün sabah namazına kalktığında 41. gün hiçbir kimsenin etkisi altında kalmadan sabah namazına kalkacaktır.
Geleneğimizde de 40’la yoğrulmuş bir çok söz vardır;
…kırk haramiler, kırk-ikindi yağmurları, kırk dereden su getirmek, kırk bir kere maşallah, kırk ev kedisi, kırk para, kırk yılın başı, kırk yılda bir, kırk yıllık dost, kırk katır mı-kırk satır mı, bir fincan kahvenin kırk yıl hatırının olması, kırk gün kırk gece düğün yapılması, kırkından sonra azmak, kırkından sonra saz çalmak şeklinde deyim ve atasözlerini günümüzde de kullanmaktadır.
***
Bizim bu 40 yazımız.
Daha dün gibi büyük bir heyecanla ve bir o kadar tedirginlikle başladığımız yazarlık hayatımızda 40 yazı kaleme aldık.
En büyük korkum istikrarsız yazmaktı. Ama bunu aştım Elhamdülillah .
Sakın yazarlıkta kemale erdim diye anlaşılmasın. Sadece çıraklık için tecrübemiz oldu.
Daha nice kırklara ulaşmam ve faydalı olamam için duanızı eksik etmeyin.
Hey kırk eşim, kırk yoldaşım
Kırkında kurban olsun benim başım