*22 Yılda 17 seçim yapıldı, kendi kendine olmuş gibi. Önümüzde seçimsiz 4 yıl var diye arama yaparsanız sonuçların çokluğuna şaşırabilirsiniz 45bin-65bin. 2026 ortasında seçim olma olasılığı %99, unutmamak lazım ki %1 çok önemli. Ne oldu, hayat pahalılığı oldu, kendi kendine oldu, derinleşen enflasyon oldu, kendi kendine oldu. Sıfat kullanarak olayı hafif algısı yapıyorlar hala. En önemli etken kibir. Kibir şeytan ile fark yaratan özelliktir. https://www.yenihaberden.com/ak-parti-neden-kaybetti-akp-neden-kazandi-14655yy.htm Editörümüzün sıralaması ise ekonomi, umutsuzluk, adalet, kibir, eğitim ve mülteci sorunu. Bence bunlardan önce Elazığ’da hayatını kaybeden 9 maden işçisi bulunamadı, İstanbul’da 29 işçi ölümü… Kolay bir sayı gibi 29. Bazen savaşlarda olur bu sayılar.

**31 Mart yenilgisinin hayat pahalılığı ve emeklilerin mağduriyeti ile Akp yöneticileri, teşkilatının ve adayların halktan kopukluğu ve bilhassa da “kibir hastalığından kaynaklandığını söyledi. Toplantıdan yansıyan bilgiye göre Erdoğan şöyle sözler sarf etti: “Kibir hastalığı var… Buradan başlayarak; il, ilçe, belde teşkilatlarına, belediye başkanlarımıza, milletvekillerimize, hatta bürokrasiye uzanan bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Oysa milletin sinesinden doğmuş bir siyasi partinin en büyük düşmanı vatandaşla arasına duvarlar örmesidir. Hangi konumda olursa olsun bu partide hiç kimsenin ‘layüsel’ olmadığını milletimize göstereceğiz.”

***Nasıl kibirli olunmaz, bugün Meksika bize vize uyguluyorsa kibirli olamazsın. İnternet hızında çok kötü, fiyatında ise en yüksek ise kibirli olamazsın. Gri listede isen asla kibirli olamazsın. Ekonomide ilk 10’da olacağız diyorken, şu an dünyada para değeri olarak, enflasyon olarak durduğun yerde kibirli olamazsın. 208 Üniversite var diye kibirli olamazsın. Her yıl 10bin iltica talebi varken son birkaç yılda 100bin oldu ise kibirli olamazsın. Durum kötü iken akıl veren çok olur. Bu durum 3 yıldır belliydi. Ne yapıldı hiçbir şey. Erzincan’da 9 kişi ne oldu, İstanbul’da 29 kişi yanarak öldü. Bunlar normal değil. Bunlar normal diyenler de normal değil. Uzun dönem arap kültürü bizi ilgilendirmez dedim. Nargile. Boş boş oturmak. Bunlar petrolle yaşayanların hayatıydı. Ahlak kısmında ise kültürümüzden aşağıda olanlar bize akıl veremez. Kadına hayvana bitkiye kötü davranan insandan da aşağı bir yaratıktır. Makam mevki gibi kendini bir şey zanneden sadece mahallesinde tanınan ekstra hiçbir özelliği olmayanlar eğlendiklerini zannetsinler. Dünya genelinde en yaygın ortak ahlaki kurallar; Bunlara uygun musunuz bir bakın isterim.

1-aileye destek olmak,

2-dâhil olunan gruba yardım etmek,

3-iyiliklere iyilikle karşılık vermek,

4-cesur olmak,

5-üstlere (yaşlılara) saygılı olmak,

6-kaynakları adil dağıtmak,

7-başkalarının mahremiyetine saygı göstermek.

****Sonuç olarak, şeytanın yanlışa düştüğü noktalar; Allah’ın varlığını ve birliğini tanıdığı halde hükmüne rıza göstermemesi, yaratıcıya ve Hz. Âdem’e büyüklenmesi, isyanda ve nankörlükte ısrarcı olması, tövbe ve pişmanlık yerine, insanoğluna düşman olması, Allah’tan ümidini kesmesidir. Şeytan; kibri nedeniyle insandan üstün olduğunu iddia etmiş, itaatsizliği ve nankörlüğü sonucunda kovulmuştur. İnsanı, meleklerden üstün bir konuma yükselten, melekler gibi zorunlu itaat yerine, kendisine verilen isyan ve itaat kabiliyetine rağmen bilinçli ve gönüllü olarak rabbine teslim ve itaatkâr olmasıdır. Kur’ân-ı Kerîm’deki yaratılış kıssasında şeytan, ilahi hükme rağmen, kibri sebebiyle yaratılış maddeleri hakkında mantıksal bir çıkarımda bulunmuş, düşüncesini ilahi bilginin önüne geçirmiş, inatçılık yapmış, kıskançlık göstermiş, insanoğluna düşman olmuştur. Yaratıcının hükmüne rıza ve teslimiyet göstermediği için ebedi azap ile cezalandırılan şeytan, böbürlenenlerin ve isyankârların öncüsü olmuştur.