İnsan Namussuzlaşırsa...
Son günlerde İstanbul Marmaray’da, sarıklı ve cübbeli bir gence “Atatürk cumhuriyetinde böyle kıyafetlerin yerinin olmadığını(!)” açtıkları cumhuriyet ve Mustafa Kemal posterleriyle saygısızca, edepsizce hatta namussuzca ifade eden tahammül yoksunu Kemalist holiganlara şahit olduk. İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını CHP kazandıktan sonra Kemalist sol hayli şirretleşti farkında mısınız?
Yaklaşık yüzyıl önce, cumhuriyetin ilanından sonra uyguladıkları baskı, şiddet ve terörü aynen uygulamak peşindeler. Dünya değişse de, “İnsanlar kendilerini rahat ifade etmeli, herkes dini inanç ve kanaat hürriyetine ve dahi inandığını yaşama hürriyetine sahiptir” anlayışı insanlığın gündemine otursa da, insanlıktan nasibini almayan bu fosilleşmiş Kemalistler hâlâ örümcek kafalı. Değişime inadına direnmekteler. Bir de “Atatürk” adlı günah keçisi bulmuşlar, PKK’lıların “Apo” posteri açarak gösteri yaptıkları gibi bunlar da “Ata” posteri açarak adamcağızı istedikleri gibi kullanmaktalar. 6816 sayılı koruma kanunu yürürlükte olduğu sürece de o mevtayı hep kullanacaklar ve o mevta üzerinden çok zulme teşne olacaklar. Bu millete ölüler üzerinden zulüm üretenlerin sonunu getirmek için acilen bu koruma kanunun kaldırılması gerekmektedir. Kahramanlar, ülke kurtaranlar korunmazlar. Milletin sinesinde yerlerini alırlar. Eğer Mustafa Kemal, vatan kurtaran bir kahramansa onun saygınlığını kanunla korumak en büyük züldür. Kaldırın şu kanunu da milletin kalbindeki yeri ortaya çıksın. Diktatörler hariç dünyada hangi ülkenin vatan kurtaran kahramanları kanunla korunuyor? Bilen varsa beri gelsin.
29 Ekimden sonra tekrar hortlayan “Cumhuriyet kadını” tanımlamasında halk tv’de konuşan bir Kemalist; “Cumhuriyet kadını inadına mini etek giyecektir, inadına dekolte giyinecektir, inadına süslenecektir…” diyor, salon da alkışla inliyordu. Onu seyrederken üstad merhum Cemil Meriç’in “Bu memlekette ilerici-gerici, devrimci-yobaz yoktur, alevi-sünni yoktur, laik-anti laik yoktur; namussuzlar ve namuslular vardır” çarpıcı sözünü hatırladım.
Evet, namussuz; medeniyeti çıplaklıkta, kadının dişiliğini kamusal alanda mebzul bir şekilde sergilemesinde arayacaktır. Rasûlullah; “Hayâ imandandır” (Buhari,İman,16) diye boşuna söylememiştir. İman fukaraları, hayâsızlıkta sınır tanımazlar. Eğer medeniyet soyunmakta, dekolte giyinmekte ise, Afrika kıtasının yerlileri üstsüz ve altta donsuz gezmekteler. Onlar bu Kemalistlerden daha medenidir öyleyse.
“Manevi kıymetlerin sarsıldığı devir ve cemiyetlerde, ahlâkî ve içtimaî nizam da sarsılır; artık fert ve cemiyetlerin sükût ve inhilali/parçalanması da başlamış olur” diyen Prof. Dr. Osman Turan merhum ne güzel söylemiş. Bizi birbirimize yapıştıran tutkal, İslam olmaktan çıkar da yerine ideolojiler girerse ahlak da bozulur, sosyal düzen de sarsılır. Üretilen sahte ilahlar etrafında insanlar şovenleşir. Tefrika yani parçalanmışlık takvadan başka üstünlük arayışına girmekle başlar. Ne zaman ki takvayı bırakır, onun yerine ırkımızı, bölgemizi, cinsiyetimizi, ideolojimizi, cemaatimizi, tarikatımızı ve mezhebimizi korsak tefrikanın fitilini ateşlemiş, ahlakî savrulma ve toplumsal parçalanmanın önünü açmış oluruz.
İslam, inançlara yapılan tasallutu/baskıyı/saldırıyı kökten reddeder. “Fitne, öldürmekten beterdir” (2Bakara:191) ayetindeki fitneden kastın, toplumun ahengini, inançlara baskı yaparak bozmanın ölümden beter bir fitne olduğudur. Çünkü ölen kişi bir defa ölür. Ama inancına baskı yapılan kişi her gün öldürülmektedir. Bu da ölümden beterdir. Bu işi de Kemalistler iyi yaparlar. Tarihte ezanın aslını yasaklayarak, camileri ahır ve depo yaparak, Müslümanlara, anket, seçim, referandum gibi hiçbir şey yapılmadan İslâm Kanunlarını ülkede yasaklayıp yerine İtalyan, İngiliz, İsviçre, Fransız kanunlarını zorla dayatarak, Kur’an öğretimini yasaklayıp, öğreten hocaları da jandarma dipçiği ile karakollara götürüp işkence ederek “ölümden daha beter olan” bu fitneyi yapmışlardır. Bundan sonra da iktidar olduklarında yapacaklarından da hiç şüpheniz olmasın. Çünkü yaptıkları, yapacaklarının şahididir.
Kısaca insan hayâsını kaybederek namussuzlaşırsa yapmayacağı kötülük yoktur. Allah hayâ damarımızı çatlatmasın.