" I'm okay "

Benim de İngilizcem en fazla İmamoğlu’nun İngilizcesi kadardır. Yani İngilizce konuşabildi konuşamadı kısmı benim gündemim değil. Karşısındakini anlayıp anlamamasının da bir önemi olduğunu düşünmüyorum. En önemli kısım, olmayan İngilizcesiyle en önemli mesajını vermiş zaten; I’m okay! Daha ne desin.

Amerika Büyükelçilerinin atandıktan sonra İstanbul Büyükşehir belediyesi ziyaretleri yeni değil. İstanbul sadece bizim için değil tüm dünya için çok önemli bir şehir. Önceki dönem büyükelçileri de atandıklarında Kadir Topbaş’ı ziyaret etmişlerdi.

Eee o zaman konu ne… Ne olacak yahu? Bu büyükelçilerin İmamoğlu’na ilgisi nezaket ziyareti şeklinde olması gerekmiyor mu? İngiliz Büyükelçiyle kar kış demeden balıkçıda buluşma normal mi?

Zırt pırt yabancı ülke sefirleriyle bir araya gelen muhalefet temsilcileri yabancı ülke temsilcileriyle neler konuşuyorlar gerçekten merak ediyorum.

Neden mi merak ediyorum?

Mesela Amerikan başkanı Biden daha seçilmeden önce yaptığı açıklamalarda bakın ne demişti ;

"Ama hâlâ, geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan'ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle."

Bizim muhalefet Amerika’nın desteğiyle Erdoğan’ı mağlup etmeye çalışır mı?

Bu buluşmalarda bu mevzuları konuşurlar mı?

Bir zamanlar Mecliste Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu vardı o da Muhalefet lideriydi. İngiliz parlamentosunda konuşma yapmıştı, soru cevap kısmında kendisinden Türkiye'deki siyasal gelişmeleri değerlendirmesi istenince, İngiltere Parlamentosu'nun, Türkiye'nin iç sorunlarını değerlendirmeye uygun bir ortam olmadığını söylemişti.

Yani aynı ilkeli duruşu ben şahsen tüm muhalif liderlerden bekliyorum. Yabancı ülke temsilcileriyle yaptıkları görüşmelerde de iç işlerimize karışmayın kendi işinize bakın dediklerini düşünüyorum. Yanılıyor muyum? Yok yok öyle diyorlardır…

Bir büyükelçi bir belediye başkanına ya da muhalefet liderine nezaket ziyareti dışında bir ziyarette bulunamaz zaten. Bizim siyasilerimizde oldukça nazik oldukları için karşılıklı nezaket ziyaretleriyle hasbihal ediyorlardır.

Sadece yemek yiyip muhabbet etmekse konu İngiliz büyükelçisini Konya’ya da balık yemeye bekleriz Beyşehir gölü manzaralı balık restoranlarımız hem nezih hem de leziz hizmet verirler. Eminim Uğur Başkan da Konya’nın, Anadolu insanının misafirperverliğini gösterir kendilerine. Tabi sayın büyükelçi kar, kış kıyamet günü gelirse bizim başkanları bulamayabilir baştan uyarayım. Bizim başkanlar zor günlerde ekipleriyle sahada milletin yanında oluyorlar genelde.

Neyse… Onlar okaysa millette okay diyerek tamamlayalım bu hafta…