İLETİŞİM REKABETİ BAŞLIYOR
Türkiye uzun bir süredir aday adaylarının rekabetini izledi. Dün partiler listelerini teslim ettiler ve adaylar belirlendi. Konya’da da AK Parti listesinde birçok yeni isim yer aldı. Bu isimlerden bazıları beklenen isimlerken bazıları da sürpriz oldu. Hatta bir iki isim tepki bile topladı. Bakalım bu değişiklik seçime etki edecek mi ya da rakipler bu değişimi fırsata çevirebilecek mi seçim sonuçlarında göreceğiz. Her şeyden önce tüm partilerin adaylarına başarılar dilemek ve hem Konya için hem de Türkiye için hayırlı bir süreç olmasını temenni ederim.
Beklenen zaman geldi artık adaylar için iletişim yatırım süreci başladı. Bundan sonra adaylar için ciddi bir iletişim rekabeti başlıyor. Aday adaylığı sürecinden çok daha fazla efor sarf etmeleri gerekiyor. CHP’nin ünlü reklamcı Ali Taran ile anlaşmasından sonra partinin “Milletçe Alkışlıyoruz” konseptli teaser reklamı yayına girdi. Reklam içerisinde rakipleri ve özellikle AK Parti’yi taşlayan öğeler mevcut. Bakalım reklam kampanyasının geneli nasıl olacak. Tabi ki AK Parti de seçim iletişiminde nasıl bir yol izleyecek görmek gerekiyor. Geleneksel medyada uygulanacak iletişim yöntemlerinin yanın da bir de dijital alanda ve lokal bazlı iletişimler de siyasi partilere artı ya da eksi puanlar getirecektir.
Daha önce de belirttiğim gibi artık siyasi seçmenler daha bilinçli ve talepkâr. Artık eski vaatler işe yaramıyor. Seçmenlerin yürümek istedikleri hedefi bilip buna göre vaatler vermek ve istedikleri hedefe taşıyacaklarını anlatmak doğru bir iletişim stratejisi olacaktır. Büyük kitlelere ulaşmak için geleneksel medyanın özellikle de televizyonun etkisi küçümsenemez derecede yüksek. Fakat artık sadece geleneksel medyada boy göstermek seçmeni ikna etmek için yetersiz. Özellikle tüm ürün ve hizmetlerde kişisel bir iletişim bekleyen seçmen, milletvekilliği gibi bir makama sizi çıkartacaksa çok daha fazlasını bekleyeceğinden şüphe yok. Bu nedenle geleneksel medyada söylenenler kadar adayların kişisel bazda lokal ve birebir iletişim söylemleri, vaatleri de bir o kadar önem taşıyor. Açıkçası siyasi parti demek tabandan tavana kadar bir deneyim sunmak demek. Partinin iletişimi çok daha büyük vaatler verirken siz kişisel olarak hala yol yapalım köprü yapalım derseniz baş üstü çakılma ihtimaliniz çok yüksek. Vaatleri verirken de uçup kaçmamak çok önemli. Yapılabilecek ve uzmanlık alanınıza uygun vaatler seçmek seçmenlerin zihninde doğru bir yere konumlanmanızı sağlayacaktır.
Siyasi seçmenlerin bir diğer dikkat etmesi gereken nokta ise hedef kitlelerini bölümleyerek hareket etmesidir. Aday olduğunuz bölgede kırsal kesimde yaşayan insanların sizden beklentisi ile belirli bir ekonomik ve bilgi düzeyine erişmiş kişilerin sizden beklentileri farklı olacaktır. Bu nedenle vaatlerinizi gerçeklik temelinde çeşitlendirmeniz ve kime ne söyleyeceğinizi iyi planlamanız gerekir.
Sonucun Türkiye için hayırlısı olmasını dileyelim. Umarım tatlı bir iletişim rekabetiyle güzel bir süreci daha birlikte yaşarız. CHP’nin iletişimde atak davranmasıyla birlikte bu seçimin daha güzel bir iletişim rekabetini getireceği görünüyor. Bakalım diğer rakiplerden ve liderden nasıl bir iletişim cevabı gelecek.