İhtiyarlık Seçkinliktir
Yaşlılarımız, belki de daha doğru bir ifadeyle ihtiyarlarımız, toplumumuzun kültür abideleridir. Onlar geçmişi geleceğe bağlayan köprü gibidirler. Hayat tecrübelerinin fazla olması hasebiyle genç kuşakların birinci derecede rehberleridir. Efendimiz’in (s.a.v) “Küçüğüne merhamet etmeyen, büyüğüne saygı göstermeyen bizden değildir” anlamındaki hadis-i şerifi yaşlılara saygı gösterilmesi gerektiğini ne güzel ifade ediyor canlar .
Bu gün modern yaşam şeklinin bir sonucu olarak yaşlılarla beraber hayatı paylaşmadığımız ne yazık ki acı bir gerçek. Çekirdek aile kavramının tek seçenek olarak sunulduğu zamanımızda bu durumdan en büyük darbeyi alanlar birinci derecede yaşlılarımız ikinci olarak da çocuklarımız oldu malesef.
Çocuklarımızı nine dede sevgisinden mahrum bırakırken, ihtiyarlarımızı da torunlarından uzaklaştırdık, kendi evlerine mahkum ettik adeta. Hatta bazılarımız, “Daha iyi bir hayat sürsünler, huzur evleri onlar için daha iyidir” gibi düşüncelerle iyice hayatmızdan uzaklaştırdık. Oysa bir gün biz de yaşlanacak ve bakıma, ilgiye muhtaç bir hale geleceğiz. O zaman bizim yanımızda kim olacak? İnsan bu gerçeğe rağmen nasıl kendi anne babasını hayatının dışına itebilir ama gerçek işte bazen acıtıyor .Oysa onlara öf bile denmezdi. Böyle öğrenmiştik.
Kimimizin annesi babası yaşlandı, bizler büyüdük. Kimimiz genç olduk, kimimiz olgunluk yaşına ulaştık. Bizler küçükken, anne ve babalarımız bizleri bin bir zahmet ve güçlük içinde, büyük bir sevgi, şefkat ve merhametle kucaklayıp bu günlere getirdiler. Şimdi ise, onlar yaşlandı, artık sevgi ve şefkate muhtaçlar. Onların biz çocukken bizden esirgemediği şefkat ve merhameti gösterme sırası bizde!
Şunu sürekli hatırlamalıyız ki yaşlı anne ve babalarına kol kanat geren ve hürmet gösteren evlatlar, anne ve babalarının Yüce Allah’ın katında reddolunmayan dualarına mazhar olurlar. Allah’ın kabul ettiği üç müstesna dua vardır, bu duaların kabul olacağı hususunda hiçbir şüphe yoktur: Mazlumun duası, misafirin duası ve anne babanın duası. Bu hadisi nasıl unuttuk .
Sözüm şudur ki
İhtiyarlar bizim hayırlılarımızdır. İhtiyarlık seçkinliktir. İnsan yaşı ilerledikçe, iman İslam şuuru içersinde kendisinde bir çok hayrı toplamış olan kimsedir. Bir hadis-i şerifte, Allah İslam üzere yaşlanmış hayatını İslam dini içinde tamamlamış kimseye azap etmekten haya etmektedir” buyrulmuştur.
Bu bilinçle onlara öf bile demeden yüreğe katmanın sevgiyle şefkatle kuşatmanın zamanı değil midir.O halde insan daha neyi beklemektedir.
Kalın efendim sağlıcakla