İçimizdeki Fransızlar
İngiliz yazar Lord Byron’nun şu sözünü aktarmak isterim “Kılıcı eşsiz bir maharetle kullanan Türk eli, mağlup ettiği insanların yarasını sarmakta da bir o kadar ustadır.”
Evet biz savaşçı bir milletiz ve savaşmayı iyi biliriz. Fakat hangi şart ve koşulda olursa olsun masum yaşlılara, kadınlara ve çocuklara asla zarar vermeyen bir milletiz. Bu durumu tarihin hangi dönemine bakarsak bakalım girdiğimiz her savaşta göstermiş bir milletiz. İstanbul’u fethetmiş ve halkın diline ve dinine karışmamış serbestçe konuşup yaşamasına müsaade etmiş bir milletiz. Bakınız orta doğuya bakınız balkanlara hepsi özgürce yüzyıllarca kendi kültür ve inançlarını özgürce yaşamışlar. Asimile etmemiş bilakis fethedilen yerlerde yerli halkın diline, inancına ve kültürüne karışmamışız. Ama içimizde yaşayan bizim gibi görünen ama gerçekte tarihteki Sadettin Köpek gibi sırf iktidarı ele geçirebilmek için düşmanla aynı safta yer alan bir sürü sadettin köpekler türedi tarih değişti ve biz bu yüzyılın sadettin köpeklerine içimizde ki Fransızlar diyoruz.
Öncelikle ülkemizde yaşayan Ermeni asıllı vatandaşlarımızı tümüyle tenzih ederek Hepimiz Ermeniyiz diyen sözde aydınlar Azerbaycan hakkında neden lehte bir açıklama yapmazlar biri bana anlatsın lütfen. Geçtiğimiz hafta Ermeni asıllı ABD vatandaşı bir bayan üzerinden ülkemizde bir tartışma başladı ama tartışmanın başlama sebebi Azeri Ermeni savaşı olsa da seyri ülkemizde bazı Türkçeyi iyi kullanan sözde usta yazarlar tarafından bayanın sosyal medyada ki takipçi sayısı ve bayanın eğitime verdiği öneme kadar tüm yaptıklarının sıralandığı bir yazıya dönüştüğünü okuduğumda yazar için acizane şöyle düşündüm. Say ki Azerbaycan ateşkesi bozsa ve Ermenistan’ın sivil yerleşim bölgelerine ağır silahlarla saldırsa bunlar Ermenistan tarafına geçmeden taksimde gösteri düzenler ve katil Azerbaycan, katil Türkiye diye slogan atarlar, yetmez AB parlamentosunda Türkiye ve Azerbaycan aleyhine lobi oluşturur ve Amerika kongresinde Türkiye ve Azerbyacan’a ambargo uyulansın diye çalışmalara ağırlık verirler! olmaz demeyin ellerine fırsat geçse yapmadıklarını bırakmazlar. Fakat gelin görün ki Ermenistan ateşkesi bozdu ve Azerbaycan sivil yerleşim yerlerine ağır silahlarla saldırdı. Azerbaycan ordusu operasyonlara başladı ve Ermenistan ordusuna karşı üstün bir savaş yeteneği olduğunu göstererek bozguna uğratmaya başladı. Evet Azeri ordusu cephede başarılı bir şekilde ilerlerken Ermenistan’ın işgal ettiği yerleri biri bir kurtarırken, bizim içimizde ki Fransızlardan ses gelmeye başladı Türkiye Azerbaycan’a silah desteği veriyor, Türkiye savaşı Nahcivan’a taşımaya çalışıyor gibi gibi... Evet adamlar tam Fransız.
Geçen gün bir televizyon kanalında Azerbaycan’ı devlet olamamakla itham eden ve aşağılayıcı bir üslup ile Azerbaycan devletini eleştiren bir zavallıyı izledim oda Fransız. Ne diyeyim içimizin kendini Fransız sanan satılmışlar ile dolu olduğunu görüyoruz. Bu kesimin hepsi Türkiye aleyhinde ne varsa yabancılardan daha fazla devletimizi eleştiren, ülkemizi karalamaya çalışan mutlak bir şer güruhu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ermenistan’ın ateşkesi ihlal ettiği günden bu zamana kadar cephe de çatışmalar tüm şiddeti ile devam ederken Azeri Mehmetçiğimiz Ermenistan ordusunu bozguna uğratmaya ve işgal edilmiş yerleri bir bir kurtarmaya devam etmektedir. Bir Azeri askerin işgalden kurtarılan bir köyde Ermeni bir kadının askerler diyerek hitabı üzerine Azeri askerleri biz Azerbaycan askerleriyiz sağlığın yerinde mi? diye yaşlı kadının durumunu sorması üzerine e-Ermeni kadının “Evinize hoş geldiniz” cevabı bu yapılan operasyonun haklılığını tüm dünyaya göstermeye yeter.
Biz yine de savaş alanında masuma şefkat elimizi uzatmakla mükellefiz ama içimizde ki Fransızlara ne diyelim Allah ıslah etsin.
