Hoca, başka bir maçı mı izledi?

Marsilya’nın sahada oynadığı oyunun oyuncu kalitesiyle alakası yok. Çok kaliteli oyuncuları olmasına rağmen gerçekten kötü ve sistemsiz bir oyun oynuyor.

    Liginde oynadığı son iki haftadaki maçlarda Monaco'dan 6, Rennes'ten 3 gol yemiş olması durumu zaten özetliyor.

     Marsilya taraftarı takımından ümidini kesmiş, tribünler boş seyirci baskısı yok. Marsilya'yı bundan daha kötü yakalamak mümkün değil.

     Buna karşılık sahada ne yaptığını bilmeyen bir oyun planı olmayan bir Atiker Konyaspor vardı.

     Kafayı eğen at gözlüğü takmış gibi rakip kaleye doğru koşturuyor. Kafayı kaldıran boşta oyuncu arayan yok.

     Çok adamla hızla hücum etmeye çalışıp top kaptırınca hızla geri dönmeye çalışırken takım savunmada pozisyon alamıyor.

     Bu sefer rakip kolayca boş alan buluyor, pozisyon yakalıyor. Geri dönemeyince Atiker Konyaspor, savunma oyuncuları sık sık faul yapmak zorunda kaldı. Haliyle savunma hattındaki dört oyuncunun üçü dakika altmış olmadan sarı kart gördü.

     Hücumda her şey oyuncuların şapkadan tavşan çıkarmasına bağlanmış.  Fofana iki kişiyi geçecek de pozisyon bulacağız. Ya da Skubic’in ekstra bir şeyler yapmasını bekleyeceğiz.

     Marsilya’ya deplasmanda yenilebiliriz, normal bir sonuç kabul ama Atiker Konyaspor'da ışık yok. Ligde Alanya maçındaki beni rahatsız eden plansız rastgele oyun Marsilya’da da devam etti.

     Önceki yıllardan gelen savunma anlayışının, oyun disiplininin, kompakt futbolun kırıntıları her maç daha da kayboluyor.  Süper kupa motivasyonu ile gelen ilk üç haftadaki coşku yok.

    M.R. Akçay maç sonu kompakt bir oyun oynadıklarını iddia etti. Sanırım ben farklı bir maç izledim. Benim izlediğim Konyaspor takımı topun arkasına geçmekte ve rakip sahaya yerleşmekte çok zorlanıyor.