Her Biji Serok DAVUTOĞLU…
2003’den beri hiçbir seçim önemsiz olmadı. Hiçbir seçim AK Parti için kolay olmadı. Ama AK Parti hepsinden zaferle çıktı. Ancak 10 Ağustos seçimleriyle birlikte tüm muhalefet partileri ortak bir akıl tarafından yönetiliyor. Muhalefeti bu ortak akıl çatısı altında toplayan, İslam düşmanı Haçlı dünyasıdır.
Haçlı seferlerinin bittiğini kim söylüyorsa ya bizi kandırıyor, ya da aptal. Ortak düşmanları, İslam dünyasının düşmeyen tek kalesi, direnen tek toprağı, tek komutanı, tek partisi… Hedeflerinde, Anadolu, Türkler, Kürtler,….var. Halkımızın mutlu, huzurlu, birlik içinde yaşayacağı geleceği var…
Yerli işbirlikçileri, tüm ezberleri bozarak; açık-gizli ittifak yapıyorlar, açıkça birlikte seçim çalışması yürütüyorlar. MHP, HDP’nin barajı aşmasını istiyor, HDP, MHP ile çalışabileceğini söylüyor. Seçim vaadinde yapacaklarını değil, AK Parti’nin hedeflerini zora sokacak olanı vaat ediyorlar. Bu vaatlerin kendilerine iktidar yolunu açmayacağını biliyorlar. Ancak AK Parti’yi 2023, 2053 ve 2071 hedeflerinden saptırmayı hedefliyorlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, halk kimin ne olduğunu gayet iyi biliyor…
Ülkeyi 27 yıl tek başına yönetip ülkeye tek çivi çakmayan, çakanları da idama gönderen CHP’nin kendilerine bir gelecek vaat etmediğini bu halk iyi biliyor. En önemli icraatları, halkına baskı yapmak, dini değerlerle savaşmak, halkını bombalamak olan CHP’nin bu ülkeye vereceği güzel bir şey olmayacağını biliyoruz…
Balkanlardan kalkıp gelip, “Türk Milliyetçiliği” bayraktarlığını yaparak, bin yıldır kardeş olarak yaşadığımız, kıyamete kadar da kardeş olarak yaşayacağımız Kürt kardeşlerimizle aramıza duvarlar örenlerin tüm Anadolu’yu, tüm İslam dünyasını, tüm insanlığı kucaklaması beklenemez. Bunlara kucağı kapalı olanların da 80 milyon insanımızı bir tutup, eşit görüp bu bilinçle hizmet etmeyeceği ortadadır.
“Madem Türklerin Milliyetçi Partisi var, Kürtlerin neden olmasın” deyip, Türkçülere karşı Kürtçü bayrağını açanların da bu ülkeyi kucaklaması mümkün değildir.
Alparslan’ın, Selahaddin-i Eyyub’nin, Fatih’in torunlarını bir çatı altında toplayabilecek; “üstünlük ancak takva iledir” düsturunu şiar edinen, Osmanlı’nın mirasına talip olan, İslam dünyasının düşmeyen son kalesini koruyacak olan, İslam halklarının son umudunu söndürmeyecek olanlar; bu halkın desteğini hiçbir zaman kaybetmeyeceklerdir. Kim bu bilinçle siyaset yapıyorsa, Hak da, Halk da onun yanındadır…
Şimdi yazının içeriğindeki bu kuşatıcı mesajların güzelliğini anlatırken, başlığını neden bir kesimi ilgilendirir şekilde attım. Çünkü “Kürtlerin desteği”, “Kürtlerin yeri”, “Kürtlerin mesajları” tam bilinmiyor. Ekranlarda konuşanlar, gazete köşelerinde kalem oynatanlar “Kürtler hakkında toplumda yanlış bir algı oluşturuyorlar”. Kürtlerin kimi desteklediği, Kürtlerin kime oy vereceği, kimlerin Kürt siyasetini temsil ettiği konusunda ya yanlış ya da eksik bir propaganda yapılıyor…
Bundan dolayı Kürtlerin adresi konusunda yanlış anlamaları ortadan kaldırmak gerekiyor. AK Parti, etnik, dini, mezhebi ve bölgesel kimlikler üzerinden siyaset yapmamayı ilke dinmiş bir harekettir. Kendisine her etnik kökenden, her mezhepten, her fikirden, her coğrafi bölgeden oy verilmektedir. Benim bu başlıkla ifade etmek istediğim de Kürtlerin çok büyük bir kesiminin AK Parti’ye oy verdiğine dikkatinizi çekmektir. Hatta Kürtlerin en fala oy verdiği parti AK Partidir.
Başbakan Davutoğlu’nun dediği gibi, “HDP’nin baraj sorunu olabilir, ancak Kürtlerin baraj diye bir sorunu yoktur. Kürtler en yüksek temsille AK Parti listesinden Meclise gireceklerdir.” Konya’da da Dr. Abdullah Ağralı, bu isimlerden bir tanesidir. Ağralı’ya verilecek oylar, Kürtlerin AK Parti’ye verdiği desteği bir kez daha gösterecektir…
Güneşin, 8 Haziran sabahı “Yeni Türkiye’nin” üzerine doğmasını Allah’tan diliyorum. Allah’a emanet olun…