Senan Kazımoğlu
Senan Kazımoğlu Hangisi Daha Özgür?

Hangisi Daha Özgür?

Yakın zamanlarda bir iş için Türkiye’nin “Özgürlükçü” diye bilinen bir şehrine gittim. Şehir belediyesine Cumhuriyet Halk Partisi hakim. Düşünüldüğü üzere şehirde, sol fikir daha yaygın. Sadece şehir belediyesi de değil, ilçeleri de Cumhuriyet Halk Partisinin yönetiminde.

Daha Şehre gitmeden önce, şehir ile ilgili arkadaşlardan hem lehinde, hem de aleyhinde fikirler dinlemiştim. Bazı arkadaşlarım ise, şehrin ne kadar özgürlükçü olduğundan, insana ve hür fikre ne kadar değer verdiklerini ballandıra-ballandıra anlatmışlardı.

Şehre ilk vardığımda şehrin yapısı, güzelliği ve temizliği hoşuma gitti. Kenardan bakınca şehir gerçekten güzeldi. İçimden, “galiba arkadaşlar doğru söylemişler” diye geçirdim.

Şehirdeyken, oralı insanlara Konya’dan geldiğimi söyleyince, bana yobaz, gerici, özgür ve hür fikre uzak olan birisi olarak baktıklarını hissetim. Bana olan bu bakışın, aslında şahsıma değil, Konya’ya olan bakıştı.  Bunu kendileri de daha sonra ima ettiler.

Şehri gezerken en çok dikkatimi çeken şey, şehir içersinde camilerin sayısı yok denecek kadar az olmasıydı. Namaz kılacak, ibadet edecek mescit bile zor bulunuyor. Konya’da cami bile bulamazsan işletmelerin, gençlik merkezlerinin, derneklerin, ticari veya kamu kurum ve kuruluşların mutlaka mescidi olur. Ama o şehirde bunu göremedim. Bizi gezdiren arkadaş da alaylı bir şekilde, eskiden buralarda dindarların hiç olmadığını, başörtülü bayanların neredeyse gözükmediğini, ancak üniversite öğrencileriyle artık bunun değiştiğini söyledi. Arkadaş, o şehre okumağa gelen başörtülü bayanların, şehrin görüntüsünü bozduğundan bahsetti. Hatırlatmakta fayda var, o şehirde yaşamış bir arkadaşımız, Kuran okuduğu için otobüsteki diğer yolcuların tepkisini çektiğini de söylemişti daha önce.

Daha sonra arkadaşlar, bir yerde çay içmeği teklif etti. Gittik çayevlerinin birinde oturduk. Tam da, milletten ve dinden, konuşmaya başlamıştım ki, arkadaş beni uyardı. Bana, buranın solcuların çayevi olduğunu ve burada böyle şeyler konuşmamamız gerektiğini söyledi. Bizde kalkıp başka çayevine gittik. Burada da, sosyalizm ve sosyalist ekonomiden konu açılmıştı ki arkadaş, burasının da milliyetçilerin mekanı olduğunu ve yanlış anlaşılacağımızı söyledi. Bu arkadaşların Konya’ya gerici zihniyetle baktığını tekrardan hatırlatmakta fayda var.

Ben 4 yıldır Konya’dayım. İstediğim mekanda, istediğim gibi, istediğim şekilde konuştuğum halde, kimse bana bugüne kadar tek kelime etmedi. Konya’da isteyen başörtüyle gezer, isteyen şortla. Kimse, kimsenin dinini, siyasi görüşünü, düşüncelerini yargılamaz. Muhafazakar olarak bilinen Konya’da, toplu taşıma araçlarında defalarca sol düşünceli arkadaşların, istediği şeklide ve istediği gibi konuştuklarına şahit oldum. Kimse onlara bir söz söylemedi. Ancak, ben muhafazakar biri olarak, kendi fikir ve düşüncelerimi söylerken, burası kimin mekanı acaba diye düşünüyorsam kusura bakmayın ama burada hiçbir hür düşünceden söz edemeyiz. Ben eğer inancımı rahat-rahat yaşamıyorsam, bu benim inanç özgürlüğüme de müdahiledir.

Sonuç olarak, “Özgürlükler diyarı” olarak bilinen yerde aslında kendi düşüncelerinin özgürlüğünü yaşadıklarını ve başka hiçbir düşünceye tahammül edemediklerini gördüm. Bence, bu arkadaşların Konya’da yanlış aramak yerine, kendi gözündeki merteği görmeleri gerek. Zira, Konya çok daha özgür bir şehir, onların hayal edemedikleri kadar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi