Güzel haberler var ama bekleyiniz…
Türkiye’nin önü; bazen içimizdeki hainlerle, bazen dışardan direkt müdahale yaptırımlarla kesildi. İçerdeki hainlerin yaptıklarının en iyi kanıtları da şüphesiz darbeler, muhtıralar, engellemeler…
Dışardan yapılan müdahaleleri saymaya gerek yok.
Konuyu yine eğitime getireceğim, çünkü son gelişmeler var!
Geçen haftalardaki yazımda meslek eğitimindeki geri kalmışlığımızı ve sanayi sektörümüzün aranan elamanları bulamadığına değinmiştim.
Milli Eğitim Bakanlığı özellikle meslek liselerinde 2012 yılından bu yana yaptığı girişimlerle bu eksikliği gidermeye çalıştı. İstenen düzeyde düzelmeler olmayınca 2016 yılında tekrar düğmeye bastı ve bunun meyvelerini önümüzdeki günlerde göreceğiz inşallah.
Son yapılan girişim de meslek liselerinin tarımda da güçlendirilmesi oldu. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Konya’da düzenlenen “Eğitimden Üretime Tarım Çalıştayı”nda konuştu ve artık meslek liselerinin eğitimden üretime giden, önünün kesilemeyeceğini söyledi.
Yine demiştik ki, ‘iş dünyası eleman bulamıyor okullardan destek bekliyor’ diye.
Lakin iş dünyasının eleman bulamama sorunun nedenlerinden bir tanesi de kendileriymiş. Nasıl mı?
1960 yılından sonra birçok ülke, devletin yatırım yapmasını sonlandırıyor. Türkiye’de bu 80’li yıllarda hızlanıyor ve devlet özel sektörden elini çekiyor. Böyle olunca da ister istemez meslek liselerine gereken önem azalıyor. Haliyle Türkiye’de de azalıyor. Fakat 28 Şubat katsayı saçmalıyla meslek liseleri artık sorunlu ve dersi en kötü olan öğrencilerin okulu oluyor.
Özellikle Avrupa ve Doğu Asya’da iş dünyası, meslek liselerine desteğe başlıyor. Diğer ülkelerin işadamları bize eleman yetiştirsinler diye okulların yükünü alıyor ve protokoller imzalıyor. Böyle olunca da hem okulların önemi artıyor hem de mezunlar işsiz kalmıyor. Aynı zamanda iş sektörleri de aradığı elemanı anında buluyor.
Türkiye’de özel sektörün 2016 yılına kadar desteği yüzde 1’in altında. 2016 yılından sonra özellikle MÜSİAD’ın girişimleriyle birlikte bu oran yüzde 7’lere kadar çıkıyor ama yine de çok yetersiz.
Aslında yıllarca iş dünyası vermeden almayı beklemiş. Devlet de bunu çözmek için ciddi bir girişim yapamamış. İş adamları da konuyu çok önemsememiş ki Avrupa’daki iş adamları 30 yıl önce başladığı meslek eğitimine desteği biz yeni yeni başlatmışız. Şimdi bu durumda suçlu da bulamayız artık…
Neyse olan oldu. Bundan sonraki süreçte önümüze bakacağız. 28 Şubat’taki katsayı saçmalığı, meslek liselerinin desteksiz kalışı gibi durumları kendimize mazeret yapıp bununla ağlayıp durmayacağız.
Artık harekete geçme zamanı ve mazeretlerin hiçbir getirisi olmayacak.
Geçtiğimiz gün, Selçuklu Mehmet Tuza Pakpen Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, Kılıçarslan Borsa İstanbul Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ve Beyşehir Huğlu Savunma Sanayi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından yapılan projeleri inceledim. Üzerine bir de öğrenciler ve okul yönetimiyle görüştüm. Öğrenciler sanki üniversiteden çıkmış da mühendis olmuş gibi projeler yaptıklarını söylediler. Öğrenciler de okullarındaki eğitimden ve yaptıkları işlerden dolayı gayet mutlular.
Nihayet meslek liselerindeki sorunları anlamışız ve artık güzel günlere yaklaşmışız. Bu saatten sonra sabır gerekiyor. Dünya alıp başını uzaya giderken biz sağ-sol, Şu’cu, Bu’cu çekişmeleriyle geleceğimizi mahvetmişiz. Birkaç sene daha bekleyip meyveleri topladığımızda neleri doğru yaptığımızı neleri yanlış yaptığımızı anlayacağız.