Güney Türkistan’da Zulüm Bitmiyor
Türkistan Coğrafyasında hem doğal zenginlikler, hem de stratejik konum nedeniyle tarih boyunca savaşlar ve işgaller hiç bitmemiştir. Çoğu zaman kendi aralarında savaşan Türkistan devletlerinin felaketleri de maalesef bu ayrılıklar ve bölünmeler sebebiyle olmuştur. Son 200 yıldır bölgeni işgal eden Çin ve Rusya’dan sonra, ABD de Afganistan işgaliyle birlikte Türkistan’daki oyuna dahil oldu. Önceden de zor şartlar altında yaşayan Afganistan Türkleri, ABD’nin de bölgeye dahil olmasından sonra, kukla yöneticilerin zulümlerine karşı artık hayatta kalma mücadelesi veriyorlar.
Güney Türkistan, 300 yıldır ırkçı Afgan devletinin işgali altında kalan ata topraklarımızdır. Günümüz Afganistan’ın kuzey kısmı, aralarında Mevlana’nın da doğdu şehir olan Belh, Faryab, Kunduz gibi tarihi şehirlerinin de dahil olduğu, Badahşan’dan Herat’a kadar olan bölge Güney Türkistan olarak biliniyor.
Maalesef Afgan işgaline girdiği son 300 yıldır Afganistan’ın başına gelen her kes, buradaki Türklere zulüm yaptı. Bu zulüm ABD’nin desteğini alan kukla Afganistan yöneticileri ile birlikte artık ayyuka çıkmış durumda.
Ağa babaları ABD’den, terör örgütlerini maşa gibi kullanmayı öğrenen Afganistan yönetimi, Taliban’ı Güney Türkistan’a sürerek bu bölgedeki Türkleri saf dışı bırakmak istiyor. Kendilerinin giremedikleri bölgelere terör örgütü Taliban’ı bir maşa olarak kullanan Afgan devletinin Güney Türkistan’daki zulmü artık had safhaya ulaşmış durumdadır. Taliban’a her türlü desteği veren devlet, terör örgütüyle savaşan komutaları da ya tutukluyor, ya da çeşitli usullerle etkisiz hale getiriyor.
Zulmün bu seferki adresi, nüfusunun tamamına yakını Türk olan, Güney Türkistan’ın Faryab şehridir. Faryab şehri aylardır terör örgütü Taliban ile savaşıyor. Afganistan devleti Faryab şehrine yardım etmek yerine, Taliban’a açık destek veriyor. Devlet tarafından desteklenen Taliban, Faryab’ın büyük bir kısmını işgal etti. Hala Taliban’a karşı direnen Faryab’ın küçük bir kısmını da, ablukaya alarak o bölgenin bütün giriş çıkışlarını kapattı. Ablukaya alınan bölgede ise tam bir insanlık dramı yaşanmaktadır. Bölgeye yiyecek ve ilaç gibi insani yardımlar ulaşmadığı için halk, açlık ve hastalıklarla boğuşuyor. Terör örgütüne karşı direnen Güney Türkistanlı gönüllü askerler de son erzaklarını, ekmeklerini ve atlarını açlıktan ölmek üzere olan halka dağıttılar. Eğer yardım gelmez ise Faryab şehri de, diğer Güney Türkistan bölgeleri gibi Taliban’ın kontrolüne geçecek.
Bu yaşananların perde arkasındaki sebebi, Nisan ayında Afganistan’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi. Afganistan hükümeti, Güney Türkistan’da halkın onlara destek vermeyeceğini iyi biliyor. Bunun için de nüfusu 500.000 fazla olan Faryab gibi Türk şehirlerini Taliban eliyle işgal ettirip, bu bölgede seçimleri manipüle etmek istiyor. Olmaz demeyin, nitekim bunu yaptılar da. Bundan birkaç ay önceki milletvekilleri seçimlerinde nüfusunun tamamı Türk olan Faryab şehrinden Afgan Devletinin istediği milletvekilleri seçildi.
Bu işgal planının bir başka tarafı da var elbette. Taliban’ın işgal ettiği Güney Türkistan bölgelerindeki demografik yapı durmadan Türklerin aleyhine değişiyor. İşgal edilen bölgelerden kovulan Türklerine yerine Peştunlar yerleştiriliyor. Eğer bunun önü alınmaz ise yakın gelecekte Doğu Türkistan’da olduğu gibi ne Güney Türkistan’dan, ne de Güney Türkistan Türklerinden bahsedebileceğiz.
Güney Türkistan halkı 15 Temmuzda Türkiye için sokaklardaydı. Son nefeslerini verirken bile Türkiye’ni unutmayan Güney Türkistan Türklerini sen de unutma Türkiye. Şimdi sıra sende…