Prof. Dr. Ramazan Altıntaş
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Gazze’de Sağlık Hizmetleri

Gazze’de Sağlık Hizmetleri

Gazze Şeridi'nde görev yapan sağlık personeli gerçekten milletine sevdalı adanmış kimseler. Dokuz aydır süren savaş boyunca dinlenmemiş, sınırlı imkânlarına rağmen hâlâ yaralı ve yaralılara sağlık hizmeti vermekte, bir hastaneden diğer sağlık merkezlerine koşmaktadırlar. İşgalci İsrail’in baskı ve acımasız saldırılarına rağmen şimdiye kadar 500 sağlık çalışanı şehit edilmiş, 300’den fazla doktor ve sağlıkçı kaçırılarak tutuklanmıştır. Bunlardan haber alınamamakta, çok az sayıda doktor ise ağır işkence görmüş olarak geri dönmektedir.

7 Ekim’den önce Gazze ve diğer Filistin şehirlerinde sağlık konusundaki yatırımlara büyük ağırlık verildiği görülmektedir. Bunda elbette sürekli İsrail’in saldırıları karşısında yerel yönetimlerin önceden tedbir alması büyük önem taşımaktadır. Yönetimler Gazze’de olduğu gibi, hem üniversiteler kurarak ve hem de öğrencileri yurt dışındaki üniversitelerde Tıp eğitimi almalarını sağlatarak bu hazırlığı yapmışlar. Tabii ki bu gerçek Siyonist İsrail’in gözünden kaçmamaktadır. Özellikle Gazze halkının direniş kararlılığının en önemli göstergelerinden birisi sağlık sektöründe yaşanmaktadır. Bu sebeple İsrail, saldırıların başlangıcında sağlık sektörünü hedef almış, sağlık sistemini ortadan kaldırmak için her türlü kötülüğü yapmaya devam etmektedir. Hem Hamas militanları saklanıyor bahanesiyle hastaneleri vurmakta ve hem de yaralıların mevcut sağlık kuruluşlarında tedavi olmalarını engellemek suretiyle onları ölüme ter etmekte, aynı şekilde ambulansları vurmakta ya da hastaları almalarını engellemektedir.

Beyrut’ta çıkan el-Ahbar gazetesinin verdiği habere göre 7 Ekim'den bu yana Siyonistlerin saldırıları neticesinde, 90 hastaneden 64'ünün hizmet dışı kaldığı bildirilmektedir. Bununla birlikte diğer sağlık merkezleri de hizmet dışı bırakılmış vaziyettedir. Bu durum, çok sayıda yaralı ve kronik hastayı olumsuz etkilemiş, sağlık durumları ağırlaşan hastaların tedavi imkânı olmadığı için maalesef ölüme terk edilmişlerdir. Gazze’de bulunan Şifa Hastanesi sağlık hizmetlerinin %45'ini sağlıyordu. İşgal ordusu bu hastanenin altında Hamas militanları saklanıyor bahanesiyle bu büyük sağlık kompleksini yok etmekle bu sağlık kuruluşuna da büyük bir darbe vurdu. Hatta yoğun bakım ünitesindeki hastaları ve kuvözdeki bebekleri bile hunharca katlettiler. Maalesef bütün bu zulümler dünyanın gözü önünde yaşandı.

Ayrıca işgal ordusu, tıbbi ekipmanların bulunduğu binaları da yakarak ve yıkarak hizmet dışı bıraktı. Kan üniteleri, birçok kan laboratuvarları ve tahlil üniteleri de yok edildi. İşgal ordusu, doğrudan ambulansları ve acil durum sistemini hedef aldı. Bununla da kalmadı, yaralıları sahadan hastanelere taşımada hastaneler arasında geçiş noktalarını engelledi. Hala durum tüm korkunçluğu ile devam etmektedir. Bugüne kadar 130 ambulans imha edildi ve onlarca ambulans görevlisi öldürüldü ve tutuklandı. Sağ kalan sağlık görevlileri görevlerini yerine getirme konusunda engelleniyor, geri kalan ambulanslar, özellikle Gazze'de ve kuzeyde yakıt kıtlığı nedeniyle çalışma güçlükleri yaşıyor. Ayakta kalan doktor, uzman ve sağlık çalışanları Gazze’nin kuzeyine ulaşmak istiyor ancak İsrail buna izin vermiyor.

Binlerce Gazze’linin yerinden edilmesinden dolay çocukların aşıları zamanında yapılamıyor, hamile kadınlara sağlık hizmetleri verilemiyor, kanser gibi kronik hastalıkları olan kişilerin tedavileri kendi kaderlerine bırakılmış durumda. Bununla birlikte ciddi sağlık malzemesi sıkıntısı çekiliyor. Ağır hastaların yurt dışına çıkarılması için de İsrail izin vermiyor. Birçok yaralı ve hasta tedavi imkânları olmadığı için resmen ölümü bekliyor ve çokları da ölmüş vaziyette. Zar zor yıkıntılar arasında bazı hastaların tedavi edilmesi için de elektrik kesintileri ve yakıt kıtlığı olduğu için bu hizmetler de verilemiyor. Özellikle işgalden sonra altı ecza deposu Siyonistler tarafından vurularak yok edildi. İlaca erişim de böylece durdu.

Gazze’de katliam aralıksız devam ediyor. Sağlık Bakanlığında çalışan sağlık kahramanları bitkin düşmüş durumda. Vardiya ve uyuma/dinlenme imkanı yok, beslenme oldukça kıt. Zaten sağlık çalışanları basit mali ödemeler dışında maaş alamıyorlar, aldıkları ücret de ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Su eksikliği ve çalışanların sürekli yer değiştirmek zorunda bırakılmaları onların barınma ihtiyaçlarını da zorluyor. Mesafelerin uzak olması, her an yayan yürüme risklerine rağmen hastaneye ya da hizmet merkezine ulaşmaları da oldukça zor. Siyonist İsrail, savaş bölgesi olduğu bahanesiyle geçişleri kontrol ettiği ve girişi engellediği için sağlık çalışanları kendilerini son derece çaresiz hissediyor. Bir de üstelik tıbbi malzeme taşıyan ve güneş enerjisiyle çalışan kamyonların Gazze’ye girmesine de izin verilmiyor.

Sonuç olarak Gazze’de sağlık imkânları neredeyse bitmiş durumda. Birçok insan tedavi edilmediği için ölüyor. Bütün imkânsızlıklara ve çaresizliklere rağmen Gazze Sağlık Bakanlığı yetkilileri Siyonist İsrail askerleri tarafından yıkılan ve yakılan Şifa hastanesi acil kabul ve fizik tedavi hizmetleri bölümünü kıt imkânlarla onarmaya çalışıyor. Yaralıları kurtarmak ve ölümleri azaltmak amacıyla doğumhane binası özel bir ameliyathane binasına dönüştürülmeye çalışılıyor. Tabi ki Siyonistler tekrar müdahale etmezse.. Bu konuda umutsuzca İslam âlemine ve Dünya Sağlık örgütüne çağrımız “öldünüz mü, göz göre göre insanlar ölüyor, bu konuda acil tedbir alın ve yardım elinizi uzatınız”, diye bir defa daha haykırıyoruz. Kardeşlerimizi yalnız bıraktığımız için de onlara karşı mahcubuz. Bu da biz Müslümanların ayıbı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. Ramazan Altıntaş Arşivi