Senan Kazımoğlu

Senan Kazımoğlu

Türkiye Kaybetti mi, Kazandı mı?

Türkiye Kaybetti mi, Kazandı mı?

Evet, 4 yılda bir düzenlenen bir Avrupa Futbol Şampiyonası sona erdi. Beni tanıyanlar bilir, ben futbol taraftarı birisi değilim. Futbolun kitleleri uyutmak için kullanılan bir afyon olduğu fikrindeyim. Bu yüzden, milli ve milli düzeyde olan maçlar hariç futbolu takip etmem. Bu seferki Avrupa Futbol Şampiyonası’nı da sırf Türkiye olduğu için ve final karşılaşması hariç sadece Türkiye’nin maçlarını izledim. Türkiye’nin maçları da gerçekten milli gurur atmosferinde geçti. Hele hele Merih Demiral’ın yaptığı bozkurt işareti, milli gururun şaha kalkışıydı. Beni tanıyanlar, bu konuyu es geçmeyeceğimi de mutlaka biliyordur. Üzerinden zaman geçse de kısmet bugüneymiş diyelim.

Tarihe bakacak olursak, bozkurt işaretiyle hem tarihi kaynaklar, hem arkeolojik buluntular, hem de eski görsellerde sıkça karşılaşırız. Bu işaret, asırlardır Türk Milletinin eski sembolüdür. Yani günümüzdeki değil, siyasi parti, daha ulus devletler bile oluşmadan, hatta bunu yasaklayan devletlerin bile esamesi okunmazken, bozkurt işareti bizim milli sembolümüzdü.

Şimdi de Merih Demiral’ın yaptığı işarete ve ona yapılan haksızlık sonrası oluşan ortama bakalım. Herkesçe malum olduğu üzere, Avusturya maçında iki gol atan Merih’in gol sonrası yaptığı bozkurt işareti batıya fena dokundu. Almanya Dışişleri Bakanlığı, UEFA’ya baskı yaparak Merih Demiral’ın cezalandırılmasını talep etti. UEFA da dünden razıymış gibi skandal bir karar alarak, ifade ve fikir özgürlüğünü rafa kaldırıp Merih Demiral’a eşi benzeri olmayan 2 maçlık oynamama cezası verdi. Bu ceza, resmen Türkiye’ye kesilmiş bir cezaydı. UEFA aynı ikiyüzlülüğü, 2019 yılında Türk Milli Takımı’nın yaptığı asker selamında da gösterdi.

UEFA, aldığı bu kararı daha soruşturma sonuçlanmadan ve TFF’den savunma beklemeden Alman basınına sızdırdı. Hemen ertesi gün TFF sayfalarca savunma verse de çok kısa süre içerisinde (muhtemelen savunmayı doğru dürüst incelemeden) kararı verdiler. Yani karar daha önceden verilmiş, savunma istemesi sadece göstermelikti. Fakat bu hareket Türk Milleti için ceza mı oldu, ödül mü? Bence bu cezadan çok ödül oldu. Niye mi? Anlatalım.

Evet, belki Hollanda maçının kaybedilmesine sebep oldu ama batının yaptığı bu iki yüzlülük sonrasında Türk Milleti ve dünya, bu işaretin siyaset üstü olduğunu, bozkurtun tüm Türk Milletinin ortak işareti olduğunu öğrendi. Merih’in bu hareketi ve sonrasındaki haksız ceza ile bizim yıllardır öğrenemediğimiz veya öğrensek de unuttuğumuz değerimizi hatırlattı. Bu işarete eskiden siyasi bir sembol zannedip uzak duran farklı kesimden insanlarımız bile artık bozkurt yapmaya başladılar. Sadece Türkiye’de mi? Elbette hayır. Başta Azerbaycan olmak üzere bütün Türk ülkelerindeki Türkler bu işareti yeniden hatırladılar. Azerbaycan’da hemen hemen tüm medya ve basın organlarında bozkurt ve bozkurt işaretinin Türk Milletinin kendi sembolü olduğuyla ilgili haberler ve videolar hazırlandı. Hatta Azerbaycan Resmi Devlet Kanalı’nda spikerin bozkurt işareti tutarak bunun tüm Türk milletinin ortak işareti olduğunu ifade etmesi oldu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev bile Hollanda maçı öncesi Merih’in yaptığı bozkurt işaretine destek çıkarak Türkiye’yi desteklediğini ifade etti.

Yukarıda da söylediğimiz gibi, belki Türkiye, Hollanda maçını kaybetti ama ihtiyaç duyduğu o milli ruhu ve Türklüğünü yeniden kazandı. Allah’ın izniyle bizde bu milli ve manevi ruh olduğu müddetçe Türk Milletin sırtı yere gelmez. En büyük şahit ise şanlı tarihimizdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi