Büşra Aksakbağı Ay
Büşra Aksakbağı Ay Fazla normalleştik…

Fazla normalleştik…

Türkiye mart ayından bu yana tüm dünyayı kırıp geçiren covid-19 ile mücadele içerisinde.

Son zamanlarda enfekte ve ölüm sayısı düşüşe geçti.

Bunda Sağlık Bakanlığı’nın şeffaflığı ve süreci yönetim şeklinin büyük bir etkisi var.

Ancak Türkiye normalleşme sürecine girmek için ne kadar hazırdı işte tüm mesele bu…

*

Öncelikle ben her zaman her toplumun aynı olmadığını ve her kararın her toplumda aynı sonuçları doğurmayacağına inananlardanım.

Türkçesi; kararlar toplumu tanıyarak o yönde alınmalı.

Biz rahat bir toplumuz.

Bunu kötü manada belirtmiyorum. Önce bireyler bunun sonucunda toplum olarak çok sıkıya, kurallara ve zora gelemeyen bir toplumuz.

Bunu salgın sürecinde de defalarca tecrübe ettiğimizi düşünüyorum.

*

Tehlikenin en yüksek seviyede olduğu bir dönemde evlerinde zor tuttuğumuz bir topluma tehlike azaldı, normalleşme sürecine geçiyoruz denildiğinde bunu “virüs bitti” şeklinde algılamasını ve o yönde davranmasını doğal sonuç olarak görüyorum.

Maalesef virüs hala bitmedi.

Virüs sinsice aramızda dolaşmaya, birinden öbürüne geçmeye devam ediyor.

Ve hepimiz görünmez zincirler ile birbirimize bağlıyız.

En ufak rehavetin bedeli ise sadece kendi canımız değil belki hiç görmediğimiz insanların canı dahi olabiliyor.

Zaten bu illetin en kötü yanı da bu. Başkasının sebebi olmak…

*

Mart ayından bu yana tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de durağanlaşan sosyal hayatın sonucunda ekonomi büyük bir darbe aldı.

Esnaf ve işverenler ya battı ya da çok zor duruma düştü. Bunun faturası ister istemez çalışana kesildi. Ya işten çıkarıldı ya parası az yattı…

Ve virüs tamamen bitmese de bu kötü gidişatı bir nebze olsun durdurmak için normalleşme sürecine geçiş elzem hale geldi.

Yani zoru zor yendi. Hastalık, sağlık zor. Ancak ekonomi ve açlık daha zor geldi ve bu kıyasta baskın çıktı.

*

Bu noktada artık vatandaşa tek söyleyebileceğimiz, virüsün bitmediği normalleşmeye geçilse bile kurallara eskisinden de daha sıkı bağlı olmamız gerektiği.

Hatta virüs tamamen bitse dahi en azından uzun bir süre bu kuralları hayatımızın olağanı haline getirmemiz gerekiyor.

Çarşı pazara çıkıldığında hala görüyorum ki maskesiz dolaşılıyor.

Marketlere maskesiz giriş çıkış yasaklandığı için bir tek bu alanlarda maskeli insan görüyorum.

Bunun yanında bir esnaf dükkânı, kasap, manav gibi yerlerde hala maskesiz giren çıkanlar ve sosyal mesafeyi tanımayanlar çok fazla.

Lütfen sorumlu ve vicdan sahibi bir vatandaş gibi davranarak kurallara her zamankinden daha fazla dikkat edelim.

Virüs gidiyor derken ikinci bir dalga ile tekrar kafese dönmeyelim.

Sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Büşra Aksakbağı Ay Arşivi