En Kötü İhtimalle, Büyük Söz Söyleme
“Büyük lokma ye büyük söz söyleme” boşuna söylenmemiştir. Hayatın her evresinde değişimler büyük konuşanları hep boşa düşürmüştür.
Teknolojik olarak döneminde zirvede olan çoğu marka, değişim sonunda isimleri unutuldu.
Sony walkman, Ericsson tuşlu cep telefonu ne çabuk unutuldu. Değişimi çok geç fark ettiler. Uzun zaman sonunda sony iyi bir uçan otomobil ve otonom otomobil ile yeniden piyasada. Ericsson ise 5G teknolojisini domine ediyor.
Teknolojinin yayılması, benimsenmesi için keşfedilmesi yetmez. Toplumun %2,5’unun bu keşifleri kullanması gereklidir. Adapte olan %15’in sağladığı uyum da yeterli olmuyor. Aslında bu aşamada teknolojinin kendini ispat ettiğini görebiliriz. Keşif ve geliştirme yapılmış, önemli sayıda kullanan insan ortaya çıkmış bulunuyor. Yine de toplumun kalanına yayılma noktasında burada bir boşluk bulunuyor ve her teknoloji bu boşluğu geçemiyor. Bir teknolojinin hayatta kalmasını sağlayan şey, teknik başarısı değil, sosyolojik olarak kabul görmesi ve yayılması.
Teknoloji, sadece teknolojik bir konu değildir. Teknoloji, sosyolojinin en önemli alanlarından biridir. Kişilerin, şirketlerin, ülkelerin teknolojiye uyumları teknik becerilerine ilişkin değildir, daha çok yaklaşımlarına, olgunluklarına, hazır olmalarına ilişkindir. Belirleyici faktörün her zaman şirketin içindeki yönetim kademesinde ya da çalışanların arasındaki yaygın ‘teknolojiye hazır olma’ durumu, onu işlerinde kullanma isteğidir.
Teknik olgunluk yetmez, teknolojiye sosyal bir olgu olarak hazır olmak çok daha önemli.
Günümüzde dijital dönüşümle bağlantılı teknolojilerle ilgili de benzer bir uyum süreci yaşıyoruz. Güncel bir çalışma dijital dönüşüm projelerinin sadece % 30’unun hedeflerine ulaşabildiklerini gösteriyor. Aynı çalışmaya göre şirketlerin % 80’i buna rağmen dijital dönüşüm çabalarını hızlandırma niyetinde.
Yazı gizemliydi, sayılar sihirliydi, Pisagor’un okulu sayıların gizemine tapıyordu. Sonra sayıları teknoloji haline getirdik.
Bugün bize bazı teknolojiler, uzak, insanlıktan uzak geliyor. Haklı olduğumuz yönler de var bu eleştirilerde. Eleştirilerimizin geneli henüz alışık olmamamızla, yararını hayatımızda yeterince göremememizle ilgili.
Hangimiz ateşten, yazıdan, elektrikten ya da ihtiyaç duyuyorsa gözlük gibi teknolojilerden vazgeçebilir?
Yeni teknolojiyi sadece teknoloji olduğu için tu kaka diye görmeden önce, eski teknolojiyle ne kadar içli dışlı olduğumuza bir bakın. Yeni olanlar da eskiyecekler.
Yapay zekâ ve başka pek çok teknoloji, sıradan, alışık olduğumuz, her an kullandığımız için artık görmemeye başladığımız şeyler haline gelme yolunda.
***Sonuç olarak;
Teknoloji neden en hızlı büyüyen sektör, neden en çok girişim yapılan sektör, neden ekonomik olarak en büyük sektör…
Cevapları hepimiz biliyoruz ama söyleyemiyoruz. Ülke olarak, insan olarak öngörülerimiz yavaşladı. Teknolojiden ya çok korkuyoruz yada hiç korkmadan devam ediyoruz iki yöntem de sıkıntılı.
Dünyadaki ekonomik ve sosyal yavaşlama birçok sektör için büyümeyi bitirebilir ancak teknoloji ilerlemeye devam ediyor. Dünyanın en büyük şirketlerinden bazılarından, garajlarından veya yatak odalarından çalışan girişimcilere kadar, teknoloji yeni gelişmeler ve çözümlerle ilerlemeye devam ediyor.
Teknoloji endüstrisinin büyümesi için dünyada çok fazla destek var. Piyasa, hemen hemen her makul sektörde taleple çeşitlilik gösterir. Kurumsal ve sosyal teknoloji geliştirme kültürü oluşturulur ve olumlu bir şekilde algılanır.
Güvenin çok olduğu için sürekli yeni girişimciler bu sektörde varlar ve var olacaklar.
Büyük lokma ye ama büyük söz söyleme. Çok çalış ve faydalı işler yap.