Şerife Oktar
Şerife Oktar Duanın Gücü

Duanın Gücü

Dinimizde ve kadim geleneğimizde çok önemli bir yer sahip olan dua, günümüzde de biz farkında olsak da olmasak da ağzımızda defalarca çıkan güzel sözler dizinidir.

 

Allah’ın selamı üzerine olsun, iyi günler, hayırlı işler, hoş geldin,  ellerine sağlık, canın sağ olsun, hayırlı uzun ömürlü olasın, Allah bir yastıkta kocatsın, iyi günlerde kullanasın, sıhhatler olsun, geçmiş olsun, teşekkür ederim,  Allah razı olsun, ne muradın varsa versin, Allah mezuniyetini de göstersin, hayırlı evlat olsun, uzun ömürlü olsun, bereketli olsun ve daha niceleri…

           

Niçin Dua Etmeliyiz?

Hayatımızın her anına duayı yaymak Müslüman kişinin en önemli vazifelerindendir. Çünkü Rabbimiz kitabında şöyle buyurmuştur: "De ki eğer duanız olmasa Rabbimin katında ne ehemmiyetiniz var?" (Furkan, 77)

 

Rasulullah (sav) buyurdular ki: "Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabbinden istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin."

Peygamber efendimizin(sav) sözünü dikkate alarak en küçük en önemsiz gibi duran arzularımızı bile yalnız Rabbimizden istemeliyiz. Şüphesiz bizi yaratan ve yaşatan Rab, bizi bizden iyi tanır, ihtiyaçlarımızı en doğru en detaylı şekilde bilir ve karşılamaya gücü yeter. Unutmayalım ki o Malikülmülk’tür. Yani bütün mülkün yegane sahibi odur.

 

Duanın Edepleri Nelerdir?

1.Duaya başlamadan abdest almak, tövbe istiğfar okuyarak besmele çekerek duaya başlamak.

2.Dua etmek için özellikle belli vakitleri seçmek. Cuma günü, misafirlikte, yolculukta, bayram ve arife günleri,  ramazan ayı ve özellikleramazanın son günleri gibi.

3.Kıbleye dönmek, elleri kaldırmak ve sonra amin deyip yüze sürmek.

4.Duada önce ve sonra üç defa Peygamber efendimize (sav)salat ve selam getirmek.

5.Dua ederken Rabbimizin esmalarını yani isimlerini okuyarak ona göre yalvarmak. Ya Şafi, bedenimin ve ruhumun şifasını ver, Ya Rezzak bize temiz rızıklar ver, kazancımızı helalinden sağlayalım, Ya Tevvab tövbelerimizi kabul et gibi.

6. Kesinlikle kabul olacağına inanarak dua etmek. Kişi acele edip de ben dua ettim kabul olmadı demedikçe muhakkak duası kabul edilir buyrulmuştur.

7.Aşırı yüksek ses kullanmadan gönülden yalvararak samimi şekilde dua etmek

8.Haddi aşmadan dua etmek.

9.İnşallah demeden dua etmek. İnşallah,  Allah isterse demek. Duadayken Rabbim istersen ver istemezsen verme diye Rabbimizle konuşmak hoş değildir. Bu sebeple Rabbim en hayırlısını ver diye kesin bir istekle dua etmek. (not: İnşallah sözünü insanlarla konuşurken dilimizden düşürmemeliyiz)

10.Tazarrû, huşû ve korku ile dua etmeli. Zira Allahu Teâlâ buyuruyor ki:

“Doğrusu onlar, iyi işlerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak bize yalvarıp dua ediyorlar ve bize karşı gönülden saygı duyuyorlardı.” (Enbiyâ sûresi, 90) 

“Rabbinize gönülden ve gizlice yalvarın.” (A’raf sûresi, 55)

11.Bencillik yapmadan,Müslüman kardeşlerimiz için de dua etmek.

 

Kuran-ı Kerimde Peygamber Dualarına Örnekler

Hz. Adem: “Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyân edenlerden oluruz.” (A’raf, 23)

Hz. Nuh: “Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum.” (Hûd, 47)

Hz. Lut:“Ey Rabbim! Şu bozguncu kavme karşı bana yardım et” (Ankebut, 30)

Hz.Musa: “…Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi bana kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar.” (Tâha, 25-28)

Hz. İsa:"Ey Allah'ım, Rabb'imiz, gökten üzerimize bir sofra indir. Ki o sofra bizim için; öncemiz ve sonramız için bir bayram olur ve senden de bir ayet.Bizi rızıklandır ve sen rızıklandıranların en hayırlısısın." (Maide, 114)

Hz. Yakub: “Ben tasa ve üzüntümü ancak Allah’a arz ederim. Ben, Allah tarafından sizin bilmediğiniz şeyleri bilirim” (Yusuf, 86)

Hz. İbrahim: “Rabbimiz! Bizi sana teslim olmuş kimseler kıl. Soyumuzdan da sana teslim olmuş bir ümmet kıl. Bize ibadet yerlerini ve ilkelerini göster. Tövbemizi kabul et. Çünkü sen, tövbeleri çok kabul edensin, çok merhametli olansın.” (Bakara, 128)

Hz.Muhammed(sav): “Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin. Geceyi gündüze sokarsın, gündüzü geceye sokarsın. Ölüden diriyi çıkarırsın, diriden ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de hesapsız rızık verirsin.”  (Âl-i İmran, 26-27)

“Ey Kadir olan Allah’ım! Ailemize sorumluluk, halkımıza bilim, inananlarımıza aydınlık, aydınlarımıza iman, tutucularımıza anlayış, kavramışlarımıza tutuculuk, kadınlarımıza bilinç, erkeklerimize şeref, ihtiyarlarımıza bilgi, gençlerimize soyluluk, öğretmen, üstat ve  öğrencilerimize inanç, uyuyanlarımıza uyanıklık, uyanıklarımıza irade, tebliğlerimize gerçek, dindarlarımıza din, yazarlarımıza güvenirlik, sanatkarlarımıza dert, şairlerimize şuur, araştırıcılarımıza hedef, ümitsizlerimize ümit, zayıflarımıza güç, muhafazakarlarımıza hareket, ölümcül uykularda olanlarımıza hayat ve dirilik, körlerimize görme, suskunlarımıza feryat, müslümanlarımıza Kur’an, sünnet ve ehlibeyt bilinci, tüm mezheplerimize birlik, kıskançlarımıza şifa, egoistlerimize sabır, halkımıza kendini bilme, tüm uluslardan kurulu milletimize samimiyet, basiret, feraset, cesaret, fedakarlık yeteneği, kurtuluşa layık oluş ve izzet bağışla!” Ali Şeriati-Dua adlı kitabından alıntı

Ciltler dolusu yazılacak bir konuyu kısaltarak öz halde paylaşmaya çalıştım. Yazımın sonuna gelirken kapanışı da Peygamber efendimizin (sav) duasıyla yapıyorum.

“Allah'ım! Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, yaşlılıktan, katı kalplilikten, gafletten, düşkünlükten, zilletten ve meskenetten kuşkusuz sana sığınırım. Fakirlikten, küfürden, fasıklıktan, ayrılık ve ihtilaftan, nifaktan, gösterişten ve riyadan sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, alaca hastalığından ve kötü hastalıklardan sana sığınırım. Allah'ım! Faydasız ilimden, ürpermeyen kalpten, işitilmeyen duadan, doymayan nefisten ve açlıktan kuşkusuz sana sığınırım.
Çünkü açlık ne kötü yoldaştır. Hıyanetten de sana sığınırım, çünkü o ne kötü arkadaştır.

Allah'ım! Hatalarımı suyla, karla, doluyla benden temizleyip uzaklaştır ve kalbimi beyaz elbisenin kirden temizlenip arındırıldığı gibi hatalardan arındır ve hatalarımı benden doğuyla batının arasını uzaklaştırdığın gibi uzaklaştır" Amin. Dua ile kalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Şerife Oktar Arşivi